Yasemin Altun

   Vatan Partisi (VP) Devrek İlçe Başkanı Bahattin Durak, Yeni İstihdam Kalkanı Paketi’yle kıdem tazminatının tümüyle kaldırılmak istendiğini, belirtti.

     Vatan Partisi İlçe Başkanı Bahattin Durak yaptığı yazılı açıklamada, Yeni İstihdam Kalkanı Programının 16 milyon işçiyi ilgilendirdiğini belirterek, “Hükümet bu yanlıştan dönmelidir.” ifadeleri kullanıldı

     Başkan Bahattin Durak, Kıdem tazminatını ve iş güvencesi konusunda yaptığı açıklamada, kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini vurgulandı.

     Durak, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

     “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi düzenlemesi yanlıştır. İşçinin kıdem tazminatını özel şirketlerin havuzunda toplamak yanlıştır, tehlikelidir. Kıdem tazminatı hakkında fon olacaksa, bu devlet güvencesinde olmalı ve işçi tarafı benimsemelidir.  Ancak işverenler fon istemiyor. Hükümet de bu yöndeki niyetlerini öteledi. Zaten kıdem tazminatı hakkındaki asıl tehlike başka bir şeydir. Kıdem tazminatı hakkındaki asıl tehlike, belirli süreli sözleşmelerdeki sınırlamaları kaldırma niyetidir. Asıl gündemde olan ve güncel olan tehlike budur. 4857 sayılı İş Kanununa göre (Madde 11), belirli süreli sözleşme, ‘Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullarda’ olabilir. Dolayısıyla süreli işin sonunda sözleşme sona erer, işçi de kıdem tazminatı, ihbar tazminatı almaz. Böyle sözleşmeler esaslı bir neden olmadıkça birden fazla (zincirleme) yapılamaz.  Bu sözleşme biçimi, devamlılığı, sürekliliği olan, tekrarlanan işlerde uygulanamaz.

GÖRÜLMEYEN TEHLİKE

     Yeni İstihdam Kalkanı Programında, 25 yaşın altında ve 50 yaşın üstündeki işçiler için, belirli süreli iş sözleşmesinin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılacağı belirtilmektedir. Bu gerçekleştiği takdirde, işçinin kıdem tazminatı fona da gitmez. Tamamen ortadan kalkar. Sadece kıdem tazminatı da değil, kıdem tazminatı ile birlikte işçinin, ihbar tazminatı, iş güvencesi ve haksız yere işten çıkarılması halinde işe iade davası açabilme hakkı, bütün bunların tamamı ortadan kalkar. Dahası bu durumdaki işçinin sendika üyesi olabilmesi ve toplu sözleşme olanaklarından yararlanabilmesi imkansız olur. Bir sonraki aşamada da 25-50 yaş grubundakiler bu kapsama alınacak. Bu niyet, sendikalı- sendikasız, beyaz yakalı-mavi yakalı demeden 16 milyon işçinin tamamını ilgilendirmektedir. Hepsini tehdit etmektedir.”