-Sercan KAPUSUZ-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 97. Yıldönümü tüm yurtta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve dış temsiciliklerimizinde olduğu gibi Devrek’te de törenle kutlandı.
İlk tören Çarşamba günü Devrek Kaymakamlık binası önünde bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreni ile başladı. Devrek Kaymakamı Ümit Altay ve Belediye Başkan Vekili Yakup Salmanoğlu tarafından çelenkler Atatürk Anıtı önüne bırakıldı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni sonrası saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından buradaki tören sona erdi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenine Devrek Kaymakamı Ümit Altay, Garnizon Komutanı Ast. Mustafa Başar Temür, Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmş Gebeş, AKP Devrek İlçe Başkanı Murat Durdubaş, CHP Devrek İlçe Başkanı Yaşar Bükrü, Vatan Partisi Devrek İlçe Başkanı Bahattin Durak , İYİ Parti Devrek İlçe Başkanı Yaşar Ocakçı, İl Genel Meclisi Üyeleri; İsmet Bostancı, Mustafa Uzundal, İsa Bükrü, Serpil Özmen Akyar, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Emrah Dinar, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Cihan Durdubaş,İlçe Emniyet Müdürü Ömer Seyfi Paça, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Devrek Şubesi Başkanı Muhterem Sarı, Atatürkçü Düşünce Derneği Devrek Şubesi Başkanı Tülay Karademir, BAKZİFED Başkanı İsmail Külah, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Bugünkü etkinlik ise Devrek Kaymakamı Ümit Altay’ın makamında protokol sırasına göre tebrikleri kabulünden sonra Kaymakamlık önündeki programa geçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bayram mesjı okundu. Devrek Kaymakamı Ümit Altay davetlilere hitaben günün önem ve anlamını belirten yaptığı konuşmasında;
"Birinci Dünya Savaşı sonunda Itilaf Devletlerinin dayatmasıyla uygulamaya koyulan Sevr Antlaşması ile işgal altında olan Osmanlı İmparatorluğu'nun küllerinden büyük ve destansı bir Kurtuluş Savaşı vererek Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 97. Yılını, en büyük ulusal bayramımızı kutlamak için bugün burada toplandık.
Büyük yokluk ve imkansızlıklar içinde İstiklal Savaşı veren yüce Türk milleti varını yoğunu feda ederek Dünya tarihine altın harflerle geçen bir kahramanlık ve bağımsızlık destanı yazmıştır. O zamanki tüm o zor şartlar altında verilen mücadeleleri ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçenleri ne kadar çok anarsak analım onlara minnetimizi göstermeye yeterli gelmeyecektir.
Gerek Kurtuluş Savaşı gerekse de Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra dış güçlerin desteklediği içimizdeki hainler ise, her dönem ülkemizi zayıflatmak, batılı emperyalist devletlerin boyunduruğu altına sokmak için hesaplar planlar yapmaktan geri durmamış ve zaman zaman bu planlarını hayata geçirmeye çalışmıştır. Ancak bu girişimler her seferinde milletimizin feraseti ve fedakarlığıyla püskürtülmüştür.
İsyanlarla, terör örgütleri siyasi kutuplaştırma kamplaştırma taktikleri, mezhep ve irk farklilıkları gibi unsurlar dış güçlerin ve gayrı milli unsurların ulusal birlik ve bütünlüğümüze kast etmekte kullandıkları başlıca araçlar olmuştur.
Milletçe Kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde isyanlar çıkaran dış destekli karanlık odakların manevi torunları, Cumhuriyet tarihi boyunca bugünlere kadar aynı emelleri gütmeye devam etmiştir. Allah'ın izniyle her seferinde olduğu gibi hain ve sinsi planları suya düşecek, kurdukları tuzaklar kendi ayaklarına dolanacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın az önce okunan mesajında da belirttiği gibi ülkemiz ve milletimiz yapılan saldırılardan kurulan tezgahlardan her seferinde daha da güçlenerek çıkmakta ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına doğru giderken geleceğe çok daha güçlü ve kararlı bir şekilde bakmaktadır.
Türk'ün adını yeryüzünden silmek isteyen Batı dünyası bugün bir yandan ülkemize siyasi ve ekonomik manevralarla operasyonlar çekmeye çalışırken bir yandan da sözde savunduğu insan hakları ve özgürlük gibi değerlerle taban tabana zit ve distopik bir ülke olan Ermenistan'ın masum sivilleri katlederek işgal altında tuttuğu kardeş Azerbaycan'ın topraklarını kurtarmak için yürüttüğü haklı davasına karşı pervasızca ve iki yüzlü bir şekilde Ermenistan'a siyasi destek verdiği gibi silah desteği sağlamaya da devam etmektedir.
Ülkemizin Ortadoğu'da ve Akdeniz'de güçlenen pozisyonundan rahatsız olanlar bölgedeki kukla liderleri eliyle uyanmakta olan Arap halklarını baskı altında tutmaya ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı düşmanlık tohumları ekmeye çalışmaktadır. Bugün gelinen noktada maalesef bazı batılı devletler fikir ve ifade özgürlüğü kisvesi altında milli ve dini değerlerimize ahlaksızca saldırmakta ve Müslümanları rencide ve tahrik ederek kargaşa çıkarmaya çalışmaktadır.
Artik açıkça görülmektedir ki gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti bulunduğu coğrafyadaki soydaş kardeşleriyle her zamankinden ve din kuvvetli bağlar kurmak zorundadır. Evrensel değerler diyerek bize ahlakçılık taslayanlar bin yıl önceki bağnaz, merhametsiz ve köktenci haçlı zihniyetinden bir adım öteye geçmiş değildir.
Bu ahvalde milletçe kenetlenmeli; genç nesillerimize milli ve manevi değerlerimizi iyi aşılayarak onları milli şuura sahip. vatan ve bayrak sevgisiyle dolu, Atasını tanıyan onun fikirlerini özümsemiş Türk evlatları olarak yetiştirmeliyiz. Ulusça dışarıya karşı tek yumruk olup, çok çalışmalı ve yüce Atatürk'ün gösterdiği hedefler doğrultusunda muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmalıyız. Atatürk'ün dediği gibi bir tek şeye ihtiyacımız var o da çok çalışmak. Bunun için muhtaç olduğumuz kudret ise damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Covid virüs salgını başladığından beri Milli ve dini bayramlarımızı tipki Covid salgını öncesindeki eski günlerdeki gibi hep birlikte kutlayamasak da manen birlik olmanın, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmanın farklı yollarını keşfettik, evlerimizi iş yerlerimizi al bayrağımızla daha çok donattık, balkonlarımızdan ailecek coşkuyla istiklal marşımızı haykırdık, kahramanlık türküleri ve marşlar söyledik. Bu gün en büyük ulusal bayramımızı da bu tedbirler çerçevesinde kutlayarak medeniyetler beşiği olan güzel vatanımız üzerinde karanlık emelleri olan, Türk milletini bu coğrafyadan silmek isteyen, düşmanlara karşı birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu gösterme günüdür.
Biliyorum ki bu bayram gününde meydanlarda olmayı, Cumhuriyetimizin kuruluşunu kutlamayı. Atasına sevgisini göstermeyi isteyen milyonlarca insan gibi kıymetli pek çok Devrekli hemşehrimiz de şu an burada bulunamamanın hüznünü ve eksikliğini yaşıyor. Ancak çok iyi biliyoruz ki bu zor zamanlar da elbet geçecek ve ilelebet payidar kalacak Türkiye Cumhuriyetinin evlatları olarak bu cennet vatanın toprakları üzerinde Dünya durdukça onurla, şerefle ve kıvançla birlikte yaşamaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bu cennet vatan üzerinde özgürce yaşamamız için Kurtuluş Savaşımızdan bugüne kanlarını ve canlarını feda etmiş şehit ve gazilerimizi, saygı, minnet ve rahmetle anıyor; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı tekrar en içten dileklerimle kutluyorum." dedi
Konuşmaların ardından program öğrenciler tarafından okunan şiirler ve türkü dinletisi ile devam etti. Tören sırasında Devrek Belediyesi tarafından vatandaşlara bayrak ve Nutuk dağıtıldı.Zonguldak Valiliği ve İl Gençlik Merkezi tarından organize edilen 'Cumhuriyet Bisiklet Konvoyu' 150 bisikletlinin katılımıyla ve protokolun startıyla Devrek'ten Zonguldak'a gitmek üzre yola çıktı. Tören yapılan kortej yürüyüşü ile sona erdi.
