Advert
Advert
Advert

KÖMÜR KONGRESİ BAŞLADI

Türkiye 22'nci Kömür Kongresi, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanlığı tarafından Zonguldak'ta düzenlendi.

KÖMÜR KONGRESİ BAŞLADI
Bu içerik 673 kez okundu.
Advert

Türkiye 22'nci Kömür Kongresi, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanlığı tarafından Zonguldak'ta düzenlendi.

29-30 Eylül'de Dedeman Otel'de düzenlenecek olan kömür Kongresi'nin ilk gününde açılış, konuşmalar ve oturumlarla başladı.

Kömür Kongresi'nin açılışına Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Enerji Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Zonguldak Milletvekilleri Ünal Demirtaş, Deniz Yavuzyılmaz, TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kongre üyeleri katıldı.

Kongrenin açılış konuşmasını Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sait Kızgut yaptı.

Pekçok ülkede kapatılmış olan kömür ocaklarının yeniden açılmasının gündeme geldiğini belirten Kızgut şunları söyledi:

"Kömür yanlış bir enerji kaynağı olmayıp cevhere dayalı üretim yapan demirçelik sektöründe üretimin başlıca görevlerinden biridir. Batı Karadeniz taşkömürü havzası bu anlamda uzun yıllar ülkemiz demirçelik sektörünün bile taşkömürü ihtiyacını karşılamıştır. Ancak mevcut durumda havzada yapılan üretim ülkemizde ihtiyaç duyulan taşkömürü talebinin ancak çok sınırlı bir kısmını karşılayabilir durumdadır açısından daha olumlu gözükmektedir Yenilenebilir eserlerinin tespiti ve işletmeye açılması çalışmaları oluşmuş olumlu bir gelişmedir. Yine dolaylı bir madencilik faaliyeti olan doğal gaz rezervlerimizin bulunması ve kullanıma sunuluyor.

Madencilik sektörünün önündeki sorunları yüzdeleyecek olursak iş kazaları, çevre sorunları sektörün verimliliği yine önemli bir yer tutmaktadır. 2014 yılında yaşanan 301 madencimizi yitirdiğimiz Soma faciasının bir Milad olacağını bekledik. Ancak yapılan mevzuat iyileştirmelerin yetersiz kaldığını görmekteyiz. Biz meslektaşımızın can güvenliğini her şeyin üzerinde olduğu bir işletmecilik anlayışının hakim olmasını istiyoruz. Kongremizde toplam 35 adet bildiri sunulacak, kongrede çağrılı bildiriler yapılacak. Kömür, enerji, çevre konulu paneller düzenlenecek."

 Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, komgrede yaptığı konuşmada "Ne yerel medyada ne de bu tür bizim bulunduğumuz ortamlarda 'Bizim bu kömüre ihtiyacımız var, evet. Potansiyelimiz var, evet. kömürle ilgili deneyimimiz var. Evet kömürle ilgili bir kültürümüz var. Ancak bunun devamlılığının olabilmesi için ekonominin temel kuralı verimliliktir. Verimliliği daha çok konuşmamız gerekiyor. Alanında özel sektör olarak verimliliği nasıl daha fazla artırabiliriz buna çok daha fazla kafa yormamız gerekiyor. Evet ufak tefek şeyler var, gayretler var, çalışmalar var. Ama bunu bir topyekün mücadele gibi algılamamız gerekiyor. Herkesin üretenlerin bu konuda emek verenler, bunun fikrini oluşturanlar bu alanda politika oluşturanlar yani herkesin verimlilik üzerine daha fazla kafa yorması gerekiyor. Verimlilik olmadığı zaman ekonominin kuralı işler bu da şu anda bazı alanlarda yaşadığımız biraz da kömürün işte sayının düşmesi, üretimin azalması ve benzeri hususlardaki karşılaşılan sıkıntıları görmüş oluruz. Onun için verime özellikle dikkat etmemiz lazım. Bu kongrede buna da biraz kafa yorulur inşallah diye ümit ediyoruz. Bu bizim olmazsa olmazımız" diye konuştu.

 TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk, kongrede yaptığı konuşmada şunlar söyledi: "Ülkemiz; hem ekonomik, hem  de  nüfus  açısından  hızla büyümektedir. Bu nedenlerden dolayı; kalkınma doğrultusunda;

• Enerjide,

• Demir/çelik sektöründe ve çimento üretiminde kömür kullanımı ve kömüre gereksinim her geçen gün artmaktadır.

Bunun yanında;

• Kömürden gaz, akaryakıt ve hidrojen üretim teknolojilerinin geliştirilmesi ve ekonomisi araştırılmakta, uygulamalar hayata geçirilmektedir.

Bu durum bize kömürün ve enerjinin;

• Medeniyetimizin devamı ve insanlığın yaşamı için ne kadar elzem olduğunu göstermektedir.

Bunu bilen emperyal ülkeler;

• Kendi çıkarlarını korumak,

• Enerji kaynaklarına sahip olmak ,

• Enerji arzının güvenliğini sağlamak  için sürekli değişime uğratılan dünya konjenktüründe yeni savaşlar çıkarmaktadır. Bu durum;

✓ Enerji ve gıdaya erişimi  engellerken, buna bağlı olarak; kömür, petrol ve doğalgaza olan talebi artırmıştır. Bu durum fiyatların baş döndürücü hızla artmasına neden olmuştur.

Bugün gelinen noktada enerji üretimi için;

• Ülkemizde ve dünyada daha fazla kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır.

• Bu anlamda ülkemiz için, enerji politikalarında, kömürün en yoğun biçimde kullanımının zorunluluğu doğmuş olup yol haritası da buna göre belirlenmelidir.

 Son yıllarda;

• Ülkemizin belirli kömür havzalarında, kömür üretici firmalarımız önemli yatırımlar yaptılar. Ancak bu yatırımların teşvik edilmesi gerekirken önlerine ciddi engeller çıkarılmıştır.

• Son olarak 29 MART 2022 tarihinde Enerji Piyasası Denetleme Kurul’u, yerli kömür üretimini ve yerli kömürle çalışan santralleri etkileyecek önemli bir karar alarak ilgili kurumlara duyurdu.

EPDK’nun kararına göre;

• Yerli kömür  kullanan santrallerin ürettiği elektrik enerjisine, MW/h başına üst limit olarak 1200 tl, ithal kömür ve doğalgaz kullanılarak yapılan elektrik üretiminde ise üst limit olarak 2500 tl. teşvik yapılması öngörüldü.

Bu kararla;

• Yerli kaynaklardan  yakıt kullanarak elektrik üreten santrallere maliyetlerinin altında tavan fiyat belirleyip, faaliyetlerine bu koşullarda devam etme baskısı uygulanırken, ithal kömür ve doğalgaz kullanarak elektrik üreten santralleri korumaya yönelik bir formül bulunduğu açıkça görülmektedir.

• Böylece, ithal kömür ve doğalgazla elektrik üreten santrallerin, gelir garantili ve imtiyazlı bir sisteme kavuşmuş oldukları anlaşılmaktadır.

• Yerli kömür kullanarak elektrik üreten santraller bu koşullarda rakabet edemeyecekler, zarar edecekler ve üretimi durdurma zorunda kalabileceklerdir.

Sonuç olarak;

• EPDK’nun aldığı bu karar doğal olarak domino etkisi yaratarak; yerli kömür üreticilerini ve tedarikçilerini de zor durumda bırakacaktır.

• Dünyada kömür ve enerji bu kadar önem kazanmışken; bu durumda, yerli kömür kullanıp elektrik üreten santraller ile yerli kömür üreticilerine önem verilmesi gerekirken tam tersi uygulamalar yapılmakta olup, bu durum ulusal çıkarlarımızla da çelişmektedir.

• İthal kömür ve doğalgaza verilen her destek yerli kaynaklarımızın, özellikle kömürün devre dışı kalması ve enerji arz güvenliğinin tehlikeye girmesine neden olacaktır.

Günümüzde kömürün kullanımıyla ilgil iki çok önemli alan vardır.

• Bunlardan ilki koklaşabilir nitelikteki kömürlerin demir-çelik sanayinde kullanılmak üzere koklaştırılmasıdır ki; henüz bunun yerine kullanılacak yeni bir madde ve yeni bir teknoloji bugüne dek sanayinin hizmetine sunulamamıştır.

• Kömürün diğer bir kullanım alanı da termik santralardır. Ülkemizin enerji ihtiyacı için kömür, özellikle linyit,

✓ Türkiye’nin en önemli yerel enerji kaynağı olup gelişmekte olan bir ekonomiye sahip ülkemiz için hayati önem taşımaktadır.

 Ülkemizde, çeşitli kamu kurumları ve özel sektör kuruluşları, değişik coğrafyalarda kömür sektöründe faaliyet göstermektedir. Coğrafi bölgelerden sadece Zonguldak havzasında; TTK ve çeşitli özel sektör firmaları tarafından taşkömürü üretimi yapılmaktadır.

 Her ne kadar ülkemizin ihtiyacını karşılamakta çok yetersiz kalınsa da, taşkömürünün stratejik bir değer olduğu düşünüldüğünde,

• Üretim faaliyetlerinden,

• üretimin yeni teknolojiler ile eğitimli insan gücü kullanılarak artırılmasından asla vazgeçilmemelidir.

• Ayrıca havza bütünlüğü adına;

✓ TTK’nun imtiyaz ve üretim sahaları korunmalı, ruhsat bütünlüğü muhafaza edilmelidir.

✓ Ruhsat sahası içindeki kaynakların değerlendirilmesi ve katma değer yaratılması için, yıllardır üretime başlanamayan Amasra-B ve Bağlık /İnağzı projelerininde gerçek sahibi olan TTK  tarafından yürütülmesi gerektiğine inancımızı belirtmek isteriz.

 Taşkömürünün Zonguldak havzasında ki en büyük üreticisi  konumunda olan TTK ‘nun

• Ekonomik yetersizliklere mahküm edilerek her geçen gün biraz daha küçültülmesi,

• Kendi ruhsat sahasının parçalanarak Kurum’un dar bir alana sıkıştırılması yok edilişe hizmet etmiyorsa neyi amaçladığı kamuoyuna açıklanmalıdır.

TTK geçmişinde;

• Sadece kömür üretimi ile yetinmeyip, Zonguldak’ın ve bölgenin lokomotif gücü olmuş; demiryollarının, karayollarının yapımı, liman işletmesi, maden makinaları imalâtı ve alt yapı gibi işleride yürütmüş;

• Böylece  Zonguldak ile çevre illerde azımsanmayacak katma değer üretimine katkı sağlamıştır.

• Havza madenciliğinin ülkemizdeki öncüsü  olan TTK; EKİ’den devraldığı misyonla, tarihindeki başarılarının yanı sıra günümüzde de  önemli ölçüde katma değer üretme sürecini devam ettirmek zorundadır.

• Dolayısıyla TTK  mevcutu korumayı değil çağın gereklerine uygun teknolojileri kullanarak üretimde üst seviyeleri zorlamalıdır.

• Ancak gelinen noktada çalışan sayısı ve üretim olarak en alt seviyelerde seyretmekte olduğu da acı bir gerçektir.

 Madencilik konusunda Uzman Kuruluş olan Maden Mühendisleri Oda’sı olarak;

• TTK nın  Zonguldak ve  bölge  ekonomisi  için ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu  kamuoyu ve sizlerle bir kez daha paylaşma gereğini hissediyoruz.

 Taşkömürünün salt enerji için üretildiğini söyleyenlere yada  sananlara anlatacak çok şey olduğu inancı ile şunu hatırlatmak istiyoruz.

• Havzada  üretilen kömürlerin zenginleştirilmesi sonucu açığa çıkan düşük kalorili ara ürünlerin  termik santrallerde  yakıt olarak kullanıldığı gerçeği başka bir şey;

• Endüstriyel gelişimin ve insan ihtiyaçlarının  temelini teşkil eden  demir/çelik üretimi için  taşkömürünün yerine idame edilecek alternatif bir hammaddenin  henüz kullanıma sunulamamış olması başka bir şeydir.

 Bu nedenle taşkömürünün   sadece enerji elde etmek için üretildiğinin  söylemesi ve düşünülmesi bilimden uzaklaşmanın  geldiği son noktayı anlatması bakımından düşündürücüdür.

 Ayrıca önemli bir ayrıntıda taşkömürünü üretip zenginleştirmeden  tuvenan  şeklinde termik santrale yakıt olarak sunulması, yada ısınmak amaçlı yakıt olarak  kullanılması,  henüz taşkömürünün öneminin kavranamadığını  açıkça göstermektedir.

İlki 1978’de yapılan Kömür Kongresi’nin bugün 22.’sini Uluslararası boyutta gerçekleştiren odamız;

• 44 yıl önce kömür, enerji ve demir çelik için hangi söylemde bulunmuşsa bu günde aynı şeyleri söylemeye devam ediyor.

• Odamız, O yıllarda taşkömürünün varlığının sınırlı olduğu gerçeğini, en uygun kullanım alanının demir/çelik ve kimya sanayi olması gerektiğini anlatmıştır.

• Ayrıca, sanayi kesiminin ihtiyacını karşılamaya  yönelik taşkömürü üretim politikalarının oluşturulmasını önermiş,

• Üretim artışını sağlayacak araştırma faaliyetlerinin geliştirilmesi gerekliliğini belirtmiş

• Bu eylemlerin ileride oluşacak arz-talep dengesinin büyümemesi için olmazsa olmaz koşul olduğunu kamuoyu ile paylaşmıştır.

 Maden Mühendisleri Oda’sı;

• Kömürlerimizin stratejik öneme sahip yerli kaynaklar olduğunu,

• özellikle taşkömürünün dokunulmazlığını, defalarca bilimsel kongrelerde ve çeşitli platformlarda  dile getirip kamuoyu ile paylaştı.

• Tespitlerimiz ve çözüm önerilerimiz akla ve bilime dayandığından güncelliğini hep korudu.

• Dün söylediklerimizin bu günde geçerli olduğunun kanıtı, kömür ve enerji arzı anlamında dünyamızın bugün geldiği nokta itibarı ile hep birlikte görmekteyiz."

 Kömür Kongresi'nde söz alan CHP'li Ahmet Akın, şu konuşmayı yaptı: "Millet masasında millet ittifakımızda diğer arkadaşlarımızla çalışma içerisindeyiz. Bu Zonguldak'ta taşkömürünü kalkındırmak, hak ettiği noktaya çıkarmak ve bunu geleceğimize taşımak mücadelemiz var. Kararlıyız, her şeyi satmayı bir iş yapmış gibi anlatab AK Parti iktidarına bir çift sözümüz var. Keşke burada temsilcileri olsa da onlara da söylesek; her yerde söylüyoruz, sata sata satmayı bir itibar zannediyorlar, onları anlatıp o politikayı yürütmeyenler vatandaşa hiçbir şey veremez. Bir taraftan har vurup harman savunacaksınız bir taraftan efendim filolar halinde, ışıklar açık enerji de olduğu her türlü israfın sonuna kadar gideceksiniz. Bir taraftan da vatandaşa tavsiye vereceksiniz. Örnek olmaları gerekir. İyi yönetenlere bir millete söyledikleri insanlara örnek olur. Kendilerinden başlamaları gerekir, ikide bir de çıkıp da kendimiz vatandaşımıza 'şunu yapıyoruz bunu yapıyoruz' diyeceklerine önce kemerleri kendileri sıkması lazım ki. Ancak o şekilde ilerleyebilirsiniz.' Bunun son örneği sata sata satmayı bir şey zanneden iktidarı son örneklerinden bir tanesi de Zonguldak çok üzüntü verici bakın. Bendeki nota göre 114 yıllık ama şimdi Sayın başkanım genel başkanımız söyledi, 127 yıllık dedi. Zonguldak Madem mühendisleri odamızın elinden alınan alınmaya çalışılan bu 114 veya 125 tam bilmiyorum. Ama o binanın tekrar Maden Mühendisleri Odası'nı bir teslim edeceğiz. Onun net söyleyeyim, umutsuzluğa kapılmamalarını rica ediyoruz."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ŞAİR VE YAZARLAR SAFRANBOLU’DA BULUŞTU
ŞAİR VE YAZARLAR SAFRANBOLU’DA BULUŞTU
  2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR
2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR