Advert
Advert
Advert

ÖĞRETMENLERİ DAHA FAZLA AYRIŞTIRAN BİR SİSTEM

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Devrek Temsilciliği 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ile ilgili mesaj yayınladı

ÖĞRETMENLERİ DAHA FAZLA AYRIŞTIRAN BİR SİSTEM
Bu içerik 517 kez okundu.
Advert

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Devrek Temsilciliği 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ile ilgili mesaj yayınladı

 Eğitim-Sen Devrek Temsilciliği tarafından ayayınlanan mesajda "Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edilmesinden bu yana 5 Ekim, her yıl tüm ülkelerde “Dünya Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır. Dünya Öğretmenler Günü’nün 5 Ekim tarihinde kutlanmasının nedeni, uluslararası öğretmen örgütlerinin de katkılarıyla, 5 Ekim 1966 tarihinde ILO ve UNESCO tarafından ortak olarak önerilen “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararları”nındevletlerarası özel bir oturumda kabul edilmesidir. Dünya genelindeki tüm öğretmenler için önemli olan bu tarihi kararla, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik önemli bir adım atılmıştır. Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen kararların yıldönümü olması nedeniyle 5 Ekim tarihinin öğretmenlik mesleği açısından evrensel bir önemi vardır.

  “Tavsiye Kararları”, Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına karşın, Türkiye’nin yıllardır belgenin içeriğinde bulunan konulardaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylemek mümkün değildir. Türkiye’de eğitim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Öğretmenlik mesleği ve mesleki idealleri, özlük hakları ve mesleki saygınlıkları, tüm itirazlara karşın iktidar tarafından düzenlenerek çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile daha da olumsuz bir duruma getirilmiştir.

14 Şubat 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin iradesine başvurulmadan, ihtiyaçları ve talepleri görmezden gelinerek kanunlaşmış, ardından “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği” yayınlanmıştır. Söz konusu kanun ve yönetmelik ile öğretmenler arasında dayanışma ilişkilerini yıkan ve yerine öğretmenleri daha fazla ayrıştıran bir sistem getirildiği açıktır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olduğu yönünde yoğun eleştiri almıştır. Millî Eğitim Bakanlığı’nın Öğretmenlik Meslek Kanunu’na yönelik bütün eleştirilere kulaklarını tıkaması ve bildiğini okumaya devam etmesi kabul edilemez bir tutumdur.

   Gerçek bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ düzenlemesi, yasalaşmasının hemen ardından ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınmış ve AYM konuyu ‘esastan görüşmek’ üzere gündemine almıştır. Benzer bir şekilde ‘Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin de ilgili yasalara ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içermesi nedeniyle sendikamız tarafından Danıştay’a dava açılmıştır. Ancak Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içeren kanun ve yönetmeliğe karşı açılan davalara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav takvimini anlaşılmaz bir aceleyle işletmeye çalışması anlaşılır değildir.

Öğretmenlerin ihtiyaç ve talepleri gözetilmeden hazırlanan 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun tüm hükümleriyle birlikte yürürlükten kaldırılması talebiyle sendikamız tarafından Türkiye çapında bir imza kampanyası başlatılmış ve toplanan imzalar 1 Ekim 2022 Cumartesi günü TBMM Başkanlığı’na sunulmuştur.

  Öğretmenlerin temel talebi Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer alan ekonomik iyileştirmelerin bütün eğitim ve bilim emekçilerine ayrımsız ve eşit bir şekilde uygulanması, öğretmenleri ayrıştıran ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çelişen her türlü uygulamaya derhal son verilmesidir.

Bir meslek kanunu yapmakta samimi olunacaksa gereken tek şey öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören en önemli belge olan “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun bir düzenleme yapmaktır. Tavsiye Kararı, öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bir metindir. Yeni bir meslek kanunu süreci, bu metin temel alınarak, tüm eğitim sendikalarının ve eğitim emekçilerinin görüşlerine başvurularak işletilmelidir.

  Nitelikli eğitim için, eğitimde öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve talepleri de dikkate alınmalıdır. Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçisi arkadaşlarımızın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi ile birlikte ele alındığında anlamlı olacaktır. Gerçek bir meslek kanunu hazırlanmak isteniyorsa “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve talepleri güvence altına alınmalıdır.

Siyasi iktidardan talebimiz, öncelikle kariyer basamakları sınavının yapılmaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmelik ile ilgili Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarının beklenmesidir. Gündeme geldiği andan itibaren eleştiri ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve yönetmeliğine karşı mücadelemiz gerek hukuksal gerekse örgütsel boyutuyla sonuç alıncaya kadar sürecektir.

Tüm öğretmenlerimiz, en zor koşullarda dahi mesleklerini çocuğun üstün yararını temel alarak gerçekleştirmektedir.Yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen, kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığın yeniden kazanılması, öğretmenliğin uluslararası standartlara uygun ve bilimsel bir anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.

Eğitim ve bilim emekçileri açısından 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü, klasik anlamda sadece “kutlanan” bir gün değil, eğitim emekçilerinin uluslararası alanda birlik, dayanışma ve örgütlü mücadelenin simgesi olan evrensel bir gündür. Diyoruz ki; öğretmen kazanırsa toplum kazanır, öğretmen kaybederse hep birlikte kaybederiz. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü tüm öğretmenlerimize kutlu olsun."

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 BAŞKAN ULUPINAR İLK MECLİS TOPLANTISINI YAPTI
BAŞKAN ULUPINAR İLK MECLİS TOPLANTISINI YAPTI
DEVREKLİ ÖĞRENCİ İL BİRİNCİSİ OLDU
DEVREKLİ ÖĞRENCİ İL BİRİNCİSİ OLDU