Advert
Advert
Advert

TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU İZMİR’DE TOPLANDI

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanlar Kurulu, 27 Şubat 2018 tarihinde İzmir’de toplandı.

TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU İZMİR’DE TOPLANDI
Bu içerik 1473 kez okundu.
Advert

 

 

   TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay başkanlığında toplanan Başkanlar Kurulu’na aralarında Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci’nin de bulunduğu TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların Genel Başkanları katıldı.

   TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu Toplantısı’nın ardından yayınlanan sonuç bildirisinde şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, kamu kurumlarında çalışan taşeron işçilere kadro verilmesi ve örgütlenme konularındaki görüşlere yer verildi.

   TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu sonuç bildirisi şöyle;

   “TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu 23. Dönem 14. Toplantısı 27 Şubat 2018 Salı günü İzmir’de güncel sorunların değerlendirilmesi gündemiyle yapılmış ve aşağıdaki hususların duyurulmasına karar verilmiştir:

   1- Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınırımız ötesinde Afrin’e yönelik gerçekleştirdiği “Zeytin Dalı Harekatı” bölgede güvenliği sağlamanın ve terörü önlemenin bir gereği olarak yapılmaktadır. Konfederasyonumuz, toplumu oluşturan tüm kesimlerle birlikte, devletimizin bekası ve güvenliğinin sağlanması için müdahalede bulunan silahlı kuvvetlerimizi desteklemektedir. Vatanı için şehit olan askerlerimize ve hareket sırasında görevi başında şehit olan üyemiz sivil işçilerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifa temenni etmektedir. 

    2- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Soma’da 13 Mayıs 2014 meydana gelen maden kazası sonucu şehit olan 301 madenci işçimiz anısına yaptırılan “TÜRK-İŞ Madenciler İlkokulu”nun açılışını gerçekleşmiştir. Ülke ekonomisine ”bir avuç kömür için bir ömür veren” madenci işçilerimiz milletimiz nezdinde daima yaşayacaktır. Konfederasyonumuz, her çalışanın iş sağlığı ve güvenliğinin koruyucu şemsiyesi altına alınmasını sağlamak görev ve sorumluluğunu yerine getirmek için çalışmalarını üye sendikalarıyla yerine getirmeye devam edecektir.

    3- Ülkemizin jeopolitik ve stratejik bakımdan önemi, bölgesel gelişmeler çerçevesinde günümüzde daha belirgin olmaktadır. Yerli ve milli ekonominin kazanımları, ekonomik bağımsızlığın önemi devletin hafızasında ve milletinin vicdanında karşılığını bulmaktadır. İçinde bulunduğumuz şartlarda, Türkşeker kapsamındaki 14 fabrikanın özelleştirilmesi için ihale sürecinin başlatılması, geçmiş özelleştirme uygulamalarının sonuçları da dikkate alındığında, doğru bir politik tercih olmamaktadır. Kendi tarımsal üretimine dayalı şeker pancarını temel girdi kullanarak katma değer sağlayan şeker sanayii, tarladan şeker üretimine kadar uzanan entegre yapısıyla ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. İşçisi, çiftçisi, esnafı ile geniş bir toplum kesiminin geçimi bu sektörde sağlanmaktadır. Ekonomik, siyasal ve sosyal şartlar KİT’lere ve bu kapsamda şeker fabrikalarına olan ihtiyacı daha da arttırmaktadır. İç pazarın nişasta bazlı şekerler ve yüksek yoğunlukta tatlandırıcılar ile daraltılması, kamu sağlığını da yakından ilgilendirmektedir.

    TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, şeker fabrikalarının özelleştirme sürecinden çıkarılması için Şeker-İş Sendikası ile sektör üreticileri tarafından sürdürülen mücadeleyi desteklemekte, bu kapsamda her türlü katkıyı vermektedir. 

    4- Konfederasyonumuz tarafından çalışma hayatının kanayan bir yarası olarak sürekli gündemde tutulan  alt işveren (taşeron) konusunda 696 sayılı KHK ile yapılan bazı düzenlemeler olumlu ve fakat eksiktir. Kamuda taşeron uygulamasının sona erdirilmesi, başta KİT’lerde çalışan alt işveren işçileri olmak üzere kapsam dışında bırakılanlar nedeniyle gölgelenmiştir. Konuyla ilgili taleplerimizin bir an önce olumlu sonuçlanması beklenmektedir. Açıklanan takvim sürecinde kamuoyuna da yansıyan haksız uygulamaların sona erdirilmesi sağlanmalıdır.

    Alt işveren işçilerinin tümünün, herhangi bir ayrıma tutulmadan kamuda kadroya geçirilmesi, başta ücret ve sosyal haklar olmak üzere çalışma şartlarının iyileştirilmesi,  istihdam güvencesine kavuşturulmaları öncelikli talep olarak işçiler ve sendikalarının talebidir.  

   5- Demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla sağlıklı olarak işletilmesinde, serbestçe örgütlenmenin ve sendikalaşmanın büyük önemi ve katkısı bulunmaktadır. Siyasi iktidarın ve idarenin sendikal örgütlenme konusunda tarafsızlığı ve işçinin iradesini serbestçe belirlemesi konusunda tartışmalı sonuçlara yol açacak uygulamalardan özenle kaçınması, buna neden olan hukuki düzenlemeleri sona erdirmesi gerekmektedir.

 TÜRK-İŞ, kurulduğundan bu yana geçen sürede, temel insan hak ve özgürlükleri ile evrensel hukuk kuralları çerçevesinde demokratik değerlerin ülkede egemen kılınması için görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye özen göstermektedir. Önceliğimiz her zaman ülkenin bölünmez bütünlüğü ve bu kapsamda işçilerin çalışma ve yaşama şartlarının geliştirilmesi olmuştur.  Konfederasyonumuz, demokrasiyi kesintiye uğratan bütün girişimlerin karşısındadır, karşı olmaya da devam edecektir. Yaşanarak görüldüğü üzere, demokrasi işçinin ekmeğinin, hak ve özgürlük mücadelesinin güvencesidir. Geleceğin şekillenmesinde birlikte düşünmek ve fakat adaletli olmak, hedeflenen çalışma barışını ve toplumsal huzuru beraberinde getirecektir.

    6- TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, üye sendikalarımız tarafından işçilerin hak ve çıkarları için uygulanan grevler ile örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi sürecinde, başta TÜMTİS Sendikasının DHL Express ve Babacanlar Kargo işyerleri olmak üzere, sürdürülen bütün meşru ve haklı eylemleri desteklemektedir.”

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 BAŞKAN ULUPINAR İLK MECLİS TOPLANTISINI YAPTI
BAŞKAN ULUPINAR İLK MECLİS TOPLANTISINI YAPTI
DEVREKLİ ÖĞRENCİ İL BİRİNCİSİ OLDU
DEVREKLİ ÖĞRENCİ İL BİRİNCİSİ OLDU