Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği ve Çaycuma Belediyesi işbirliği  bu yıl 14.’sü yapılan geleneksel uçurma şenliği için Çaycuma’ya gelip şenlik alanında çocuklarla söyleşi yapıp kitaplarını imzalayan çocuk edebiyatı yazarlarından Cuma Karataş, uçurtma şenliği üzerine izlenimlerini yazdı. Karataş’ın yazısı şöyle:

    “Hafta sonu uçurtma şenliği için Zonguldak Çaycuma’daydım. Uçurtma şenliği 20 yıla yaklaşmış yaşıyla inatla sürdürülen bir etkinlik. Bu ufacık şehirde (27 bin nüfuslu) bu kadar zamandır kesintisiz bir yarışma-etkinlik nasıl sürer diye insan sormadan edemiyor. Yarışmanın düzenleyicileri İsmet ve Gökhan öğretmenleri tanıyınca rahatlıkla sürer diyebilirsiniz.

   Bu iki güzel insan olağanüstü çaba ve sendikalarının da (Eğitim Sen) desteğiyle güzel şeyler çıkarıyor. Çaycuma Belediyesi de bu etkinliğe destek vererek öğretmenleri yalnız bırakmamıştı.

   Tüm hazırlıklarını bitirmişlerdi ben Çaycuma'ya geldiğimde. Onlarla konuşurken söz dönüp dolaşıp uçurtma şenliğine geliyordu. Hava kapalıydı. Sürekli hava tahminleri yapılıyor, Meteorolojiden hava tahmin raporları alınıyordu. Her şey hazırdı ama ya yağmur yağarsa... Hasat kaldırmayı bekleyen çiftçilerden farksızdılar.

   Sabah da hava kapalıydı. Bir ara gök gürültülü yağmur yağdı. Sonra hava duruldu güneş açtı. Tertip komitesi öğretmenler sabah alana koştu. Alan Nadir Alanı denilen kasabanın dışında yeşil bir yerdi. Birkaç futbol sahası büyüklüğünde. Alanı temizlediler. Çoğu eline belki de ilk kez kürek alıyordu. Hayvanların pisliklerini temizliyordu. ‘Aman çocuklara bir şey olmasın’ diyerek.

   Saat on ikide alan doldu. Yüzlerce çocuk, aileleri ile alandaydılar. Her kesimden insanlar çocuklar Nadır Alanı çayırındaydı. Bir sendika etkinliğiydi ama tüm şehir etkinliği kucaklamış, sevmişti. Sahiplenmişti. Halktan insanlar gelip komiteye soruyordu. ‘Yapacak bir şey var mı?’ Çoğu da işlerin bir ucundan tutuyordu. Tam bir imece yöntemiyle... Belediye Başkanı Bülent Kantarcı da alandaydı. Çocuklarla söyleşti. Komiteye destek verdi.

   Kayıtlar yapıldı. Nadır Alanı göklerini yüzlerce uçurtma kapladı. Uçurup mutlu olanlar... Uçuramayıp üzülenler... Uçurtma çabaları sanırım yarışmaya ruh katan öğretmen arkadaşların işlerini ne kadar yürekten yaptıklarının sonucuydu. Herkes işini ciddiye alıyordu. Yarışmayı hazırlayan da yarışan da.  Sanırım amatör ruh böyle bir şey...

   Arkadaşlarımız yarışmaya derinlik vermek için her yıl bir de yazar çağırıyorlar. Bu sene de beni çağırdılar. Bir yandan uçurtma heyecanı diğer yandan yazara kitap imzalatma... Ayrıca çocuklara dondurma, soğuk çay ikramları vardı. Kayıt yaptıran her çocuk şapka ve bir de katılım madalyası aldı.

Gökyüzü renk renk uçurtmalarla şenlendi. Yeşil alan kırmızı, mavi, sarı, lacivert, mor renklerle gökyüzü görülmeyi değerdi. Yarışmada jüri dereceye girenleri belirledi. Ödüller verildi. Ama çocuklar ve aileleri uçurtma uçurmayı o kadar sevmişti ki alan boşalmadı. Biz alandan ayrılırken bile hala yüzlerce kişi uçurtma uçurtmalarla uğraşıyordu.

   Etkinlik sonrası alandaki tüm çöplerin imece ile halk tarafından toplanması ve alanın tertemiz bırakılması da büyük bir çevre duyarlılığıydı.

   27 Mayıs Pazar günü keyifli bir gün geçirdim Çaycuma'da. Özellikle çocukların uçurtma heyecanı, ailelerinin çocuklarının yanında alanda olması önemliydi. Çaycuma halkı da keyifli, sıra dışı bir gün geçirmişti. Bu etkinliği Eğitim Sen adına düzenleyen başta İsmet ve Gökhan öğretmenlerim olmak üzere tüm öğretmen arkadaşlarımı kutluyorum. Böyle sendika ile halkı buluşturan güzel bir etkinliğe imza attıkları için. Aynı övgüler belediye için de geçerli.”