CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş,10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Mesajında Türkiye’de en temel insan hakkı olan yaşam hakkının ihlaline dikkat çeken CHP’li Demirtaş şunları ifade etti;

    “İnsan Hakları Günü her yıl, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin BM Genel Kurulu tarafından 1948 yılında kabul edildiği gün olan 10 Aralık tarihinde kutlanmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilk maddesinde, bütün insanların hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğduğu belirtilirken, ikinci maddesinde ise ırk, renk, dil, din farketmeksizin İnsan Hakları Evrensel Beyannamaesi’nde belirtilen temel insan hak ve özgürlüklerine sahip oldukları düzenlenirken, bu haklara her bireyin doğuştan sahip olduğu da belirtilmiştir.

    Türkiye İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni, 6 Nisan 1949’da kabul etmiştir. Ancak beyannamenin ülkemiz tarafından kabulünün 70’inci yılında maalesef insan hakları bakımından hiç de iyi bir durumda değildir. Bugün ülkemizde, kadın ve çocuk cinayetleri, işçi ölümleri, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller düşünüldüğünde, temel hak ve hürriyetler bakımından çok ciddi eksikliklerin olduğu ortaya çıkmaktadır. En temel insan hakkı olan yaşam hakkı ihlali ülkemizde başta dezavantajlı gruplar olmak üzere toplumun her kesimi açısından ciddi bir sorun halini almıştır. Üstelik hak ihlalleri yıldan yıla artmaktadır. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kurulduğu 1959 yılından 2019’a kadar, 3 bin 128 hak ihlali ile en fazla hak ihlali kararı verilen ülke olmuştur. Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde 2018 yılında düşünce ve ifade özgürlüğünde en fazla mahkum olan ülkeler arasında da Türkiye ilk sırada yer almaktadır.

İnsan haklarının temelinde, adalet ve eşitlik vardır. Çağdaş bir devlet olabilmenin yolu eşitlik ve adalet temelinde temel insan hak ve özgürlüklerinin evrensel standartlara yükseltilmesidir. Bunun için de demokratik bir düzenin sağlanması gerekir. Ülkemizde parlamenter rejimden, tek adam rejimine geçilmesi ile temel hak ve hürriyetlerin daha fazla baskı altına alındığı ve daha yoğun bir şekilde ihlallerin yaşandığı bir döneme girilmiştir. Bu nedenle çağdaş demokratik bir ülke olmak, temel insan hak ve özgürlüklerinin yerleşmesini sağlamak için yapılması gereken adalet ve eşitlik temelini esas alan parlamenter demokrasinin ülkemizde yeniden tesis edilmesidir. Aksi taktirde oluşturulan bu baskı dolu sistemde toplumsal patlamaların yaşanılması kaçınılmazdır. Bu duygu ve düşüncelerle; yaşam hakkı ihlallerinin yaşanmadığı, baskı ve zorlamaların son bulduğu, mutlu, geleceğe umutla bakan, insan olmaktan kaynaklanan hak ve hürriyetlerin sağlandığı, eşit ve özgürlükçü bir Türkiye ve dünya dileklerimle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutlarım.”