Murat Boz’muş!...
Bir bestesi yok.
Akıllarda kalan bir şarkısı yok…
Sanatçı işte!.
Ömrünce Safiye Erol, Peride Celal’i duymamış…
Yaşar Kemal’den bir kitap okumamış…
Orhan Kemal’i bilmez.
Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya’yı tanımamış…
Oteller Kenti’nin kıyısından geçmemiş…
Sanatçı işte!...
*
Sudaki İz, Ahmet Altan’ın ikinci romanı.
1985 yılında yayınlandığında kıyamet kopmuştu!...
Aman şöyle aman böyle güzel bir roman diye…
Aynı yıl üçüncü baskısı yapıldıktan sonra toplatıldı ve hakkında dava açıldı.
Bu davanın üzerine 32 yayınevi ortak bir bildiri yayımlayarak bu kararın insan hakkı ihlali olduğunu söylediler!...
Fethi Naci bu roman için:
-İlk kez bir romanı okurken tiksindim. Yabancılaşmanın ağababası olmuş…
Demişti.
*
Bir gün, Sabah Matbaası’nın altındaki eski vükelâ berberi Anastas’ta saçlarını kestirirken Yakup Kadri ile cümbüşlü bir konuşma yapıyorlarmış. Bir aralık berber hayretle durarak:
-Beyefendi, demiş, söylediğiniz bütün sözleri anlı yorum, ama ne söylediğinizi anlıyamıyorum!...
Haşim, sevinçle:
-Yakup, demiş, bizi en iyi anlıyan adam bu!
*
İbn-i Haldun:
-İnsan beyni değirmen taşına benzer, içine yeni bir şeyler atmazsanız kendi kendini öğütür.
Adam 800 yıl önce alzheimer hastalığının tedavisini bulmuş!...