Bir Fransız atasözü şöyle der:
-Hırsıza hırsız olduğunu, Arsıza arsız olduğu, Namussuza namussuz olduğunu
unutturursan, sana ahlak dersi vermeye kalkar!
Bizim Sübek de bütün bunları unutup ahlak dersi vermeye çalışıyor millete.
Sen önce kendine baksana!
*
Devam edelim.
Bu Sübek’ten bir avukat vaktiyle bir alışveriş yapıyor. Bu alışveriş karşılığında Chip-Para geliyor avukata. Bu sübek de bu Chip-Para’yı yanında çalışana kullandırıyor. Yani ona havale ediyor. Avukat durumu fark edince kendisini uyarıyor ve dava açıyor bu Sübek hakkında.
Nasıl ama!
-Doğru ve dürüstlükten dem vurana bakın!
*
Bu Sübek’in işyeri tabelası da sıkıntılı…
İşyerinin kullanım alanı belediye projesine göre 482 M2.
Bu yalan beyanatlarla 80 M2 olarak gösterttiriyor tabelasını.
Belediye ekipleri bunun gerçekçi olmadığını ve resmi kurumu yanılttığının farkına varıyor ve işlem yapıyor.
*
Daha namus taslayan, dedikodudan başka bir şey üretmeyen, başkalarını karalayan ama kerametleri kendilerinden menkul 4 meşhur isim var!
Sapık elektronikçi mi, röntgenci, yalan makinası aciz mobilyacı mı ararsın hepsi var. Bu Sübek’in yandaşları bunlar…
*
Dilini kıra kıra konuşuyor, ahlak ve doğruluk bunun tekelinde ya…
Başını iki elinin arasına alıp düşünmesi lazım!
Utanması lazım ama bunda ne gezer!
*
Bir başka Dümbük’e de sözüm var:
Rahmetli dedem derdi ki:
-Küçük baş büyük başı yer oğul!
Bizden söylemesi…
