Advert
Advert
Advert
AV TUTKUSU
Celal Şakir TELCİ

AV TUTKUSU

Bu içerik 4258 kez okundu.

   Geçirdiğim ağır ameliyattan sonra şükürler olsun Çerkeş’e ilk avıma gittim. Av bahane, yaban hayatı ile iç içe olmak, o havayı teneffüs etmek, yıllarca avlandığım o dağları tekrar görmek şahane…

  Muhtar Mustafa Karakaş, oğlum Ayhan, Kiraz Ali ve Durmuş Mutaf’la Hacılar Köyü civarındaki “Satılmış kayası” mevkiindeki bodur meşeliklerle kaplı avlakta avlandık.

   İlk bakışta burada güzel çulluk olur diye inanın içinde geçiyor, hem tavşanı zağar, hem kuşçu köpeğimiz var ancak tek çulluk göremedik, nasibimizde iki tavşan varmış.

  Tabi ben diğer avcılarla dolaşamadım, araba kenarlarında bana da karabakal nasip oldu. Olsun gene de silah kullanabiliyorum ya diye sevindim.

***

 

Çulluğu biz göremedik ama bu sezon bereketli çulluk avı olacağa benziyor, facebook’ta avcı dostlarımızın çulluklarla fotoğraflarına bakarken bile keyif alıyoruz.

Çulluk deyince;

 Çulluk göçmen kuştur, avcılarımızın karagözlü sevdalısıdır. Anavatanı Üveş, Norveç, Finlandiya ile Orta Avrupa ülkeleridir. Kış yaklaşırken göçe başlarlar.

  Muazzam çulluk kafileleri Alp’leri aştıktan sonra balkanlar üzerinden geçerek Anadolu’nun elverişli saydıkları yerlerine konuk olur. Kuru yerleri sevmez, nemli rutubetli yerlerde barınır, solucan, salyangoz ve her çeşit böcekleri sever, çok sıkışırsa tohum ve çimen yediğine rastlanmıştır.

 Çulluk’lar göç sırasında Karayel’e yakalanırsa yer seçme imkanları olmaz ve buldukları her karaya inerler, bu çok kalabalık sürüye “Curnata” ve “Furya” denir.

***

 

 Elimde 1948’de yayımlanan “Av ve Deniz Sporları” dergisinin 3. Sayısı var. Orada “Yalova’daki çulluk curnatası”ndan bahsediyor.

  Sizlerle paylaşmak istedim.

Geçen hafta Yalova’da şimdiye kadar görülmemiş çulluk curnatası olmuştur. Yüzbinlerce çulluk kar’ın bastırması ile sahile dökülmüş, yerli ve yabancı avcılar hayatlarının en mesut günlerini yaşamışlardır.

*

 

Zeki Yeğin aynı derginin 4. Sayısında anlatıyor;

-O sabah sokağa çıkan Yalovalılar şehrin  üzerinde uçuşan çulluk’ları görünce, büyük bir şaşkınlık geçirdiler. İkinci gün ise Yalova avcıları posta ile İstanbul’a bin çulluk sevk ettiler.

  Av malzemesi satıcılarının malzemeleri bir günde tükendi.

  Ben avcı Ahmet’le şehrin yanı başındaki çamlığa ve sebze bahçelerine yöneldik, her yerden çulluk kalkıyordu, köpeklerimiz şaşkınlıktan deliye dönmüşlerdi çullukların asfalt yol üzerine dahi konduklarını görünce köpeklerimizi tutup bağladık.

  Yarım saatte fişeğim bitti, yirmi çulluk avlamıştım, avladıklarımı gönderip evden fişek getirttim, bir saatte onlarda bitti. Yalova silah sesinden inliyordu. Her yer, her taraf çulluk kaynıyordu. Seksen üç çulluk avlamıştım, avı bırakıp döndüm. Evin penceresinden bahçeye tavuk gibi gezinen çullukları seyrettim.

  O zaman anladım ki bu avcılık değildi, zevki yoktu. Bu kadar kolaylıkla yapılan avcılık olamazdı.

Utandım.

Daha sonra arkadaşların ısrarı ile gittim, çulluğa tüfek atmaya çekiniyordum, İstanbul avcıları vapurlarla akın etti, ancak üç beş fişek onlardan rica minnet alabiliyorduk.

  Curnatanın beşinci günü, kaymakamlık meyve ağaçlarına saçmaların verdiği zarardan dolayı avcılığı yasakladı.

  Curnata on gün sürdü. İleride Yalova bahçelerinden kurşun madeni çıkarsa şaşırmayın!..

 

*

 GÜNÜN SÖZÜ: “Şahin küçük et yer,

                         Deve büyük ot yer”

                        (Shakespeare)

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM