Advert
Advert
Advert
ORMAN SORUNLARIMIZ
Celal Şakir TELCİ

ORMAN SORUNLARIMIZ

Bu içerik 3597 kez okundu.

  Dünyada ve ülkemizde tropikal orman ve bitki örtüsünün yok edilmesi, iklimleri alt üst etmekle kalmadı, hammaddeleri de tüketerek dünya sanayisini de çıkmaza soktu.

  Ne yazık ki; Tıp ve gıda alanlarında hayati öneme haiz bitki türleri de süratle yok ediliyor.

   Bilim adamları dünyamızı çok ciddi tehdit eden bu tehlikenin ancak nükleer bir felaketin aşabileceğini belirtiyorlar.

   Ülkemize ve bölgemize bakarsak;

   Avrupa’daki doğal nadir ormanlara sahipsiz, kıymetini bilemiyoruz. Taşocakları, gençleştirme, traşlama adı maskesiyle ormanlarımızı günden güne tahrip ediyoruz.

   Devrek ilçemiz “Bostan düzü” yolu üzerindeki Taşocağı ormana vurulan hançerin göstergesidir, utanç vericidir.

   Buraya ruhsat verenleri, ön ayak olanları Allah’a havale etmek lazım. Ayrıca Pınarönü köyümüzdeki “Kireç Fabrikasını da” unutmamak lazım.

    İl genelindeki çevreciler acaba ne yapar?

    ***

   Orman köylülerimizin günden güne fakirleştiği  bu günlerde Orman Bakanlığı kadroları şişiriliyor. 1937’de orman alanı ülke topraklarının yüzde 36’sı iken bugün yüzde 11’e düşüyor.

   Şaşırtıcı değil mi?

   Ormanlar azalırken, ormancılar, milli parkçılar çoğalıyor.!

   Bu çarpıkların sorumlusu siyasilerdir, orman teşkilatı ve tüm teşkilatlar Ankara’da ki siyasiler tarafından atanıyor… Hısım, akraba, ahbat çavuş ilişkileri tavan yapıyor.

   Birde bizi yakından ilgilendiren işin “Avcılık” yanı var.

    ***

    Dürüst ve liyakatlı görevlileri tenzih ederiz, ama yıllardır çeşitli adlar altında avcılardan alınan vergi, ve harçlarla, teşkilat avcılığı geliştirmek yerine, son model Jipler alarak potansiyel suçlu gördükleri avcıları avlama peşindeler.

   Yani “Derenin taşı ile derenin kuşunu” vurma çabasındalar.

   Sözde avcılık federasyonu ise… Hissiz, sessiz, dudaklarında tuhaf bir tebessümle olan biteni tribünden seyrediyor.

   Ormanlarımıza, yaban hayatına biz sahip olmazsak… Kim sahiplenecek?

                                 

                                                         TESELLİ

 

    Tavşanlar bir zamanlar kendilerinin en çok haksızlığa uğrayan yaratıkları ve herkesin kendilerine düşman olduğunu düşünüyorlardı.

   Bir gün bur grup yabani atın üzerine dört nala geldiğini görünce, atların bile kendilerine düşman olduğunu düşündüler.

    Böyle yaşamaktansa ölmek daha iyi diyerek, intihar etmek için göle koştular.

  Göl kenarında çamurda oynaşan kurbağalar, çok sayıda tavşanın kendilerine doğru koştuğunu görünce korku içinde suya daldılar.

   Kurbağaların bu halini gören tavşanların başı durur ve geriye dönerek;

   “O kadar acele etmeyelim, baksanıza bizden kötüleri var”der.

   ***

    Bizim halimizde bu hikayeye benziyor.

   Her gün terör ile affalıyoruz, şehitler veriyoruz, terör örgütü birken birçok oldu. Durumumuz hiç parlak değil.

   Siyasiler etrafımızdaki daha kötü ülkeleri göstererek… “Beterin beteri var” algısı oluşturuluyor.

   İyide; biz her kabahati muhalefete yükleyen böyle bir idareyi hak etmiyoruz.!

 

  GÜNÜN SÖZÜ: “Hayatta Musiki lazım değildir, çünkü hayat Musikidir. Musiki ile alakası olamayan mahlukat insan değildir.”

 

                                                                                                   (ATATÜRK)

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL