Bu günlerde milli mutabakat, milli beraberlik söylemleri gündemde, “Milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyenler bile günümüzde milliyetçiliğe sarılıyor.
Milli beraberlik, paylaşımın sonucudur, paylaşmak, gerçekten yapmaya değer bir konudur.
Geleceğin oluşumuna paylaşımla destek, yüce bir amaçtır, yanında olmak, yanınızda sizinle paylaşan güveneceğiniz birinin olması, dış odaklardan gelebilecek tehlikeyi ve stresi en aza indirir.
Milli mevcudiyetinin temeli, milli şuur ve beraberlik Atatürk’ümüzün önemle üzerinde durulduğu ilkelerdendir. Bu sebeple; Milli birlik ve beraberlik ilkesi, milletin huzur ve refah içinde yaşayabilmesidir.
Paylaşmak güven vericidir, güven aidiyet duygusunu yaratır. Özgüvenli kişilik oluşumunun alt yapısıdır. İç dünyasında kendine güvenen kişi, bu güveni paylaşmaktan keyif alacaktır.
Yanlarında olmayı hissettirmek, yanında olduklarımız kadar, bizim içinde önemlidir.
Bu ülkenin bireyleri olan bizler; Milli mücadeleyi tek çıkış yolu görmüş ninelerin, dedelerin torunlarıyız.
***
Her türlü imkansızlığa karşın, milletimiz Kurtuluş Savaşını milli birlik ile başarmıştır. Kadın, erkek acıyı paylaşmış, yokluğu, açlığı, rızkı paylaşmıştır.
Ulu Önderimiz Atatürk, birlik ve beraberliğin gücüne inanmış, fikirlerini paylaşarak kitleleri uyandırmıştır.
Türk istiklal mücadelesini kazanmış, yetmemiş gelecek nesilleri de uyandırmıştır.
Atamızın, milli birlik anlayışı aynı amaç ve aynı kültür çerçevesinde toplanmış insanların birbirine kenetlenmesini gerektirir.
Ülkemizin zorlu dönemlerde geçtiği şu günlerde milli birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacımızın olduğu kesindir.
Gün bugündür, bıkkınlığa, umutsuzluğa, korkuya artık yer yoktur.
Yaklaşan referandumda korkmadan, gelecek nesilleri düşünerek oyumuzu kullanalım, milli beraberlik asıl şimdi lazım değil mi?
FARENİN HİKAYESİ
Aç fare kıt kanaat yaşarken, talih önüne mısır dolu bir sepet çıkarmış…
Sepetteki küçük delikten giren hayvan, sevinçten çıldıracak gibi olmuş.
Gözü öyle açmış ki, boğazına kadar gömüldüğü mısır taneleri içinde, doğduğundan beri açmış gibi karnını şişirdikçe şişirmiş.
Nihayet gözü ve karnı doyan farecik, evine dönmek isteyince, sepete girdiği küçük delikten çıkamayacağını anlamış.
Sepetin içinde kötü talihine küsüp, ağlarken farenin çıkardığı sesleri duyan sansar, sepetin yanına gelmiş, durumu öğrenince fareye şöyle nasihat etmiş.
- Fare arkadaş, şimdi yapacağın çok basit, delikten girdiğin zamanki haline dönünceye kadar hiçbir şey yememek.!
Kıssadan hisse, bizim politikacılara…
GÜNÜN SÖZÜ: “Kaybeden bütün büyük güçler,
Nerede duracaklarını,
Bilemedikleri için,
Kaybetmişlerdir.”
(Napoleon)