Torunlarımdan biliyorum; Çocuklarımız kedi, köpek, balık yada kuş beslemeye onlarla oyalanmaya pek meraklıdır. Bazı aileler ise bu hayvan sevgisini sağlık yönlerini bahane ederek istemezler.
Halbuki; Bu tür evcil hayvanları beslemek çocuk için sadece eğlence olarak düşünülmemelidir, bu küçük varlıklar çocuğun gelecekteki sosyal yaşamında, okulda, toplumda başarılı olabilmesi için önemli faktörlerden biridir.
Psikologlar çocukların iyi birer hayvan dostu olduklarını, bu dostluğun onlara okul hayatında, hatta sosyal yaşamda büyük katkıları olacağını belirtiyorlar.
***
Çocuk beslediği hayvan ne olursa olsun onunla ilgilenmek, ona bakmak, gezdirmek, temizlemek ve eğitmek zorundadır.
Kötü davranışları olursa onu cezalandırır, kendi isteği doğrultusunda oyunlar öğretir, onu sevmeyi, benimsemeyi öğrenirken, diğer yandan da bir canlıya değer vermeyi öğrenecektir.
Örneğin; köpeğine temizliği, edepsiz olmamayı öğreten çocuk, bir taraftan da köpeğine kötü örnek olmayı istemeyecektir. Buda kendi kendini onunla eğitmesi manasına gelir.
Etrafımızda örnekleri çoktur, bir hayvanla dostluğa başlayan çocuk bir süre sonra gerek ailesi, arkadaşları ile ilişkisinde duygusal açıdan önemli gelişmeler gösterecektir.
Genellikle kız çocukları kedi yavrusu veya civcivlere meraklıdırlar, onlara bakmak annelik yapmak isterler, çocuklarımızın bu arzusu engellenmemesi gerekir.
Şayet çocuğunuzun aile içinde veya okulda bazı problemleri varsa ona küçük canlı bir hayvan hediye edin, göreceksiniz pişman olmayacaksınız.
Çocuklarımızın çevre, doğa ve hayvan sevgisini ilkokul çağlarında aşılamalıyız, hayvan edinip besleme isteklerine karşı olmamalıyız, hayvanlar çocuk ruhunun eğiticileridir.
KRALIN ÖLÜM TARİHİ
Fransa Kralı XI. Louis’in Müneccimbaşısı (Astrolog), bir kehanette bulundu ve kralın sevgilisinin öleceği günü söyledi.
Kadında gerçekten o gün öldü.
Batıl inançlara inanan Kral, kadının ölümü ile Müneccimbaşı arasında ilişki kurdu ve onu öldürmeye karar verdi.
Ancak; son anda kendisine bir şans tanıdı ve sordu. “Sen kendinin ne zaman öleceğini bilir misin?”
Müneccimbaşı Kralın niyetini anlamıştı, kurnazca bir cevap verdi. “Sizin ölümünüzden üç gün önce majesteleri.”
Bunu işiten Kral, hemen fikir değiştirdi, Müneccimbaşını öldürmekten vazgeçmesi bir tarafa, onun ömrünü uzatmak için elinden geleni yaptı…
GÜNÜN SÖZÜ: “Ülfet belalı şey, fakat uzlet sıkıntılı,
Bilmem nasıl geçireyim son beş on yılı.”
(Yahya Kemal Beyatlı)