Yağcılık, genellikle yalancılık ve sömürü unsurlarını içerdiği için olumsuz bir davranış olarak nitelendirilir.
Sözlüklerimiz ise bunu şöyle tanımlar:
-Yağcılık; yağ çıkarma ya da satma işi. Makine yağlama işi. Dalkavukluk.
*
Siz bakmayın sözlükteki: makine yağlama işi, olarak tanımladıklarına.
Günümüzdeki anlamı “adam yağlama”dır aslında.
*
Vaktiyle bu ilçede bir müdürümüz:
-Yağcılıktan ve sağcılıktan kimseye zarar gelmez, dediğinde hiç şaşırmamıştım…
Devam ederdi müdür bey:
-Ben 30 yıldır görev yapıyorum, yağcılıktan ve sağcılıktan hiçbir zarar görmedim.
*
Ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuverirdi kendisi…
*
Yağcılık, yalakalık aynı çöpün malzemesi olunca, burada en etken işi ‘dil’ yapar…
*
Yağcılığı teşvik eden ata sözlerimiz, deyimlerimiz de vardır…
-Yağcılıktan kim ölmüş ki…
-Yağcılık ince bir sanattır herkes yapamaz onu…
*
Yağcılar da inecek var, dediğinizi duyar gibiyim…
*
Yağcılar Zeybeği…
Yağcılar Köyü…
Yağcılar Beldesi…
Yağcılar Belediyesi…
*
Yağcılığın özünü; “birine menfaatleri doğrultusunda iltifatlar oluşturur”
Yağcılık etmek; dalkavukluk etmek, övmek, pohpohlamak….
Yağ çekmek:menfaati uğruna övmek, yaranmak…
*
Yağcılığın sonu nedir?
Yoktur aslında…
Sonuçları?
-Ayakçılıktır…
*
Bakın çevrenize, sağcılık ve yağcılıktan ölen var mı?
Yok…
Ama günümüzdeki yağcıların yağları yüzlerinden vıcık vıcık akıyor….
*
Eee…
Ne demiş böyyük devlet büyüğümüz?
-Yağcılıktan ve sağcılıktan kimseye zarar gelmez….