Daha Bursa saldırısının acılarını içimize gömememişken bu kez hainler Gaziantep ve Nusaybin’de saldırdılar.
Gaziantep'te Emniyet Müdürlüğü binasına bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 polisimiz şehit oldu, 19 polis ile 4 sivil vatandaşımız yaralandı.
Dün de, Mardin Nusaybin'de PKK'lılar roketatarla ateş açtı. Saldırıda 3 askerimiz şehit düştü.
Yüreğimiz yanıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor elbet…
Bu ateş içimizi yakıyor.
Ulusumuzun başı sağolsun…
*
İçimizdeki hainlerle uğraşırken bir de IŞİD Belasıyla karşı karşıya kaldık.
Dün Kilis’i -yer çekiminden olsa- bir kez daha bombaladı bu hain örgüt.
Bizimkiler sihirli sözcüğüyle “düştü” diyorlar ama adam bombalıyor!...
“IŞİD sınırda 3 Türk tankını vurduk” dedi, görüntülerini de sosyal paylaşım sitesinde paylaştı
Etme bulma dünyası!...
Suriye’yi bu hale getirenler utansın!...
*
Ulusal egemenlik Bayramımızı bıraktılar da Kut'ül Ammare Bayramını kutlamaya başladılar.
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın kazandığı ve çok da önemli sonuçları olmayan bir cephe savaşıdır bu.
Aktroller, yandaş gazetelerin yalakaları Sevr'i unutup ballandıra ballandıra zafer çığlıkları attılar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramı’mızda.
Üstelik de zamanında dincilerin sahip çıkmadığı sadece İttihatçıların savunduğu bir olaydır bu cephe savaşı.
Ha, unutmadan, küçük bir anımsatma:
Bu cephe savaşı, uzun yıllar "Kut Bayramı" olarak kutlandı bu memlekette. Türkiye’nin NATO’ya üyeliğiyle birlikte 1952’de İngilizlerin isteğiyle kaldırıldı.
Peki kim kaldırdı?
Hani bugünkü iktidarın yere göğe koyamadığı, her fırsatta onun devamı olduklarını söyledikleri zat: Adnan Menderes.
Bugün kalkmışlar kendi maskaralıklarını kutluyorlar anlayacağınız...
*
1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma günümüz kutlu olsun!...
Devrimin ve Türkiye'nin güzel evlatları kalbinizden öpüyorum.
“Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen,
gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.”
Nazım Hikmet