Advert
Advert
Advert
ZABİTİN ADI: MUSTAFA KEMAL
İbrahim TIĞ

ZABİTİN ADI: MUSTAFA KEMAL

Bu içerik 10462 kez okundu.

     48 yıllık kısa hayatının 32 yılı istibdat dönemine denk gelen Tevfik Fikret (24 Aralık 1867-19 Ağustos 1915, İstanbul)’i Büyük Atatürk, “Fikret kimdir biliyor musunuz? Onu tanıyanlar, benim ne yapmak istediğimi kavrayacak kimselerdir.” diye anlatır ve ekler: “Ben inkılap ruhunu Fikret'ten aldım!”

     O’nun büyük insan oluşunu da şöyle dile getirir Mustafa Kemal: “O’nu biz mektep sıralarında okurduk. Ondaki heybet, ondaki vakur, ahenk hiçbir şairimizde yok... O, hem büyük şair, hem de insandır.”

     Dönemin ünlü gazetecisi, 1920’de Millî Mücadele'yi destekleyen yazıları nedeniyle Damat Ferit hükümeti tarafından “behemehâl idam edilmek” ihtarıyla Nemrut Mustafa Paşa divanı harbine teslim edilen ve İnönü Zaferi'nden sonra kurtulan Falih Rıfkı Atay (26 Aralık 1894-20 Mart 1971, İstanbul), bu büyük insan ve şairin cenaze törenine katılır.

     Törende gözüne zayıf bir subay ilişir. Yanındakilere bu subayın kim olduğunu sorar.

     Bilen bir kişi:

     -Zabitin adı Mustafa Kemal, cepheden gelmiş, yanıtını verir.

     “Cepheden gelmiş” dediği de 10 Ağustos 1915 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki kuvvetlerin Conkbayırı’nda,  İngiliz kuvvetlerine taarruz ve ilerlemelerine olanak vermediği, Anafartalar’dan geri püskürttüğü cephedir.

     Falih Rıfkı daha sonraları Atatürk'ün çok yakınında bulunarak önemli olaylara tanıklık eden ve O’nun anılarını kitaplaştıran gazeteci, yazar olarak tarihimizde yer tutmuştur.

     “Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!

     Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!

     Bugünkü mideler kaiv, bugünkü çorbalar sıcak,

     Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

 

     Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

     Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!” dizelerini sahibi büyük insan, büyük şair Tevfik Fikret’i ölümünün 106.yılında saygıyla anıyorum.

     Yazımı O’nun ardından yazılarlar ile bitiriyorum:

     “İnsan ona baktıkça ahlak temizliği, dürüstlük dersi alırdı. Hayatımda öyle vakar dolu bir ruha sahip insana pek az tesadüf ettim.”

Abdülhak Hâmit Tarhan

*

      “Tevfik Fikret de son derece üstün ve seçkin adamdır. Fikret’in bende bıraktığı tesir, zamanın devamıyla eskiyip küçülmekten uzak olan bir tesirdir. Mesela Fikret’in şiirde ve sanatta, hatta dil ve ifadede meydana getirdiği çok büyük yeniliği Halit Ziya Bey nesirde göstermemiştir.”

Halide Edip Adıvar

*

      “Nazma tam manasıyla hâkim olup onu kendine mal etmiş bulunması itibariyle, aruz vezninden elde edebilecek neticelerin en güzel ve en yükseğini elde edebilmiş olmak hususunda Fikret rakipsiz kalmıştır.”

Halit Ziya Uşaklıgil

 *       

       “Fikret! … İşte bana ‘mükemmellik’ şevk ve isteğini veren kimse! Lise sınıflarında iken hep ‘Rübab’ı okuyordum.”

Ömer Seyfettin

 

*****

 

HRANK DİNK HAKLIYMIŞ MEĞER!

     Sözde Ermeni Soykırımı, Osmanlı İmparatorluğun'da yaşayan Ermenilerin soykırıma uğratıldığı savını hedefler. Bu amaçla 40 yıla yakın bir sürede 30 ülke bunun “soykırım” olduğunu parlementolarında kabul ederek Türkiye'yi kınamıştır.

     Sözde Ermeni Soykırımını ilk tanıyan ülke Uruguay oldu (1965)'dır. Fransa, Uruguay ve Arjantin 'sözde soykırım'ı doğrudan yasayla tanırken, diğer ülkeler ise parlamento veya senatolarında karar/bildiri yayınlayarak tanıdı.

     1965-2002 yılları arasındaki 37 yıllık süreçte sözde soykırımı 10 ülke tanıdı. Bunlar: Uruguay, Kıbrıs Rum yönetimi, Rusya, Kanada, Lübnan, Belçika, Yunanistan, İtalya, Vatikan ve Fransa.

     2002-2021 yılları arasındaki 18 yıllık süreçte ise 20 ülke bu kararı tanıdı. Bunlar: İsviçre, Arjantin, Slovakya, Hollanda, Venezuella, Polonya, Litvanya, Şili, İsveç, Bolivya, Avusturya, Lüksemburg, Brezilya, Paraguay, Almanya, Çekya, Portekiz, Suriye (2020), Libya (Geçici Hükümet) ve ABD.

    Ermeni asıllı (Malatyalı) Türk Gazeteci Hrant Dink, “Bu sorun emperyalistlerin elinden alınmalı, Türkiye ve Ermenistan bu sorunu konuşarak kardeşçe çözmelidir. Unutulmasın ki emperyalistlerin gölgesinde yapılan ezik siyaset anlayışı hiçbir şekilde kabul edilemez!...” derken meğer ne çok haklıymış!…

 

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL