Advert
Advert
Advert
CUMHURİYET VE ATATÜRK DÜŞMANI ELİ KANLI KATİL FETHULLAH GÜLEN(FETÖ)
Faik MEKİK

CUMHURİYET VE ATATÜRK DÜŞMANI ELİ KANLI KATİL FETHULLAH GÜLEN(FETÖ)

Bu içerik 2807 kez okundu.

 

1925’te Şeyh Sait, dini kullanarak Cumhuriyet’i yıkmaya çalışmıştı. Cumhuriyeti kuranlar, buna karşı, ‘’Dini siyasete alet etmek vatana ihanet suçudur’’ şeklinde bir kanunla mücadele etmişlerdi. Aradan 91 yıl geçti. 15 Temmuz 2016’da bu sefer FETÖ, dini kullanarak Cumhuriyet’i yıkmak istedi. Bugün başka tarikatlar ve cemaatler gizli, açık şekilde cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorlar. Keşke tarihten ders çıkarılabilse…

 Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için tuzak kuran tarikat şeyhlerinden biriydi. Siyasi İslam’ın bir kolu olarak var olup, zamanla devletin kilit noktalarına yerleştirildikçe büyüdü. Kendilerince vakti zamanı gelince de Amerika/CIA destekli sivil darbesini gerçekleştirdi.

   Bu darbe girişiminin arkasındaki zihniyet ve ortaya çıkmasına neden olan koşullara ilişkin gerçek bir hesaplaşmanın, aradan geçen bunca yıla rağmen hala neden yapılmıyor?

 

 

FETÖ’NÜN BİR AYAĞI SİYASİ İSLAM

BİR AYAĞI EMPERYALİST DEVETLER

Siyasal İslamcı Gülen Cemaati Türkiye’de siyasi iktidarların açtıkları yollardan geçerek 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdi. Siyasal İslam’ın emperyalizmle işbirliği FETÖ’yü doğurmuştur. FETÖ’nün bir ayağı siyasi İslam, öbür ayağı emperyalist devletler olmuştur.

   Siyasal İslam ideolojisinde “Laiklik, dinsizlik” ve “laik devlet de dinsiz devlet” olarak anlaşıldığı için, anayasası laik olan Türkiye Cumhuriyeti devleti “dinsiz ve kâfirdir, yıkılması cihat, malı ganimettir”.

Bu ne siyasi AYAK ?

Dün, Fethullah Gülen ile yatağa girenler, bugün kürtaj yaptırıp, bakireyim diye ortalıkta dolanıyorlar.

AYAK baştan kokar.

AYAĞI yürüten baştır.

Fethullah Gülen’i kim AYAĞA kaldırdı?

Kimler AYAKTA uyudu?

Baş nereye giderse AYAK DA oraya gider.

İt itin AYAĞINA (kuyruğuna) basmaz.

Atasözlerini bir kenara koyup, siyasi gözle bakarsak; FETÖ’nün siyasi ayağı kim? Soru güzel, cevap yok. Üstüne üstlük, TBMM’de  FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın soru önergesi malum partiler tarafından reddediliyor. 17/25 Aralık öncesi ve sonrası perdenin önü ve arkası… Dün dündür, bugün bugündür.Cemil Çiçek ne demiş?

DÜN FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ

BUGÜN FETÖ

’’bunların buraya gelmesinde hepimizin günahı, vebali var. (Valla benim yok! Ben Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı tarikat/cemaatlere hep karşıydım) Cemil devam ediyor; belki benim vebalim yüzde 90, başkasının yüzde 5, yüzde 1ama yüzde bir bile olsa zehirlemek için yeterli’’

Bir vatandaş,

Bir sivil toplum örgütü,

Bir muhalefet lideri,

Devlete  FETÖ’cü vali, kaymakam, hakim, savcı, emniyet müdürü atayabilir mi? Hiçbiri yürütme organı olmadığından atayamaz. Ben değil, kanunlar öyle buyuruyor. Kim atar? Elbette ekonomik ayak pardon SİYASİ AYAK atar.

ÜLKEDE AYAK KOKUSUNDAN GEÇİLMİYOR

’’Fethullah Gülen  Hocaefendi ile görüştüm. Kendisini severim. Cemaat dediğimiz bizim kardeşlerimiz’’ Mehmet Ali Şahin

Kananlar dışarıda

Kanmayanlar içeride (cezaevinde)

’’Bana ahmak diyebilirsiniz. FETÖ’nün terör örgütü olduğunu 15 Temmuz gecesi anladım.’’

Ahmak diyelim mi? Kime? Bu sözü Bülent Arınç mı söylemiş?

Okuyucunun takdirine bırakalım.

Eski başbakan yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla T C Devleti’nin namus ve mahremi kısaca devletin yatak odası kozmik odaya girildi. Devletin tüm sırları ABD’ye uçtu.

 

Teşekkürleri ardı arkası kesilmiyor. Sıkı durun bakın Melih Gökçek ne yumurtlamış; ’’Hoşgörünün , diyaloğun, barışın simgesi Fethullah Gülen Hocaefendi’mize sonsuz teşekkür ediyoruz.’’

   Hep siyasi iktidara yüklenmek ayıp olmaz mı?

2010 12 Eylül referandumunda, ‘’yetmez ama evet diyenlerin’’ katkısı yok mu?

’’Eğer elimde imkan olsa, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin gelmesini sağlayacak altyapıyı hazırlarım.’’ Numan Kurtulmuş

Dün Fethullah Gülen ile kolkola, yanyana, aynı menzile birlikte yürüyenler, bugün  masum mu?

 

 

 

Açık ve net bir şekilde tüm çıplaklığı ile gördük.15 Temmuz; Tarikat-Cemaat yapılanmasının nasıl bir katiller sürüsüne dönüştüğünün gerçeğidir. Eğer başarılı olsalardı fişledikleri 20 milyon kişiyi nasıl bir akıbet beklediği 15 Temmuz'da gördük.’’

 

Yıl 1925, Mustafa Kemal, genç Cumhuriyetin yurttaşlarına ve dış ülkelere şu mesajı veriyordu: ‘’ Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. ‘’

Yıl 2002, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ,mensuplar olma yolunda, devrimlerden dönüş sürecinin sancılarını yaşıyor…

Geçtiğimiz yüzyılın başında, İngiliz işbirlikçisi Derviş Vahdeti, Sait Molla, Dürrizade Abdullah, İskilipli Atıf gibi gericilerin tasfiyesi üzerine Cumhuriyet kurulmuştu.

Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik hukuk devleti olma yolunda yapılan devrimlerle ilerliyordu.

Cumhuriyet düşmanları, ‘’ su uyur, düşman uyumaz ‘’ misali takiye yaparak, yıllar içerisinde siyasi iktidarların da katkılarıyla, devlet kadrolarına sızmaya başladılar.

Yıllar yılları kovaladı.

Bir Cumhuriyet düşmanı Fethullah Gülen, Amerikan Emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerinin desteği ile sahnedeki yerini aldı.

Türkiye’yi etnik ve mezhepsel esasa dayalı olarak bölmeye, yeraltı ve yerüstü ekonomik kaynaklarını talan etmeye, din devleti kurmaya ve halkın dinsel inançlarını sömürmeye, ülkeyi eyaletlere ayırmaya kararlı, zengin, güçlü, dış destekli, örgütlü vatan hainleri 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulundular.

Gözü dönmüş darbeci teröristler,’’ egemenlik kayıtsız şartsız, milletindir.’’ Sözünün dayanağı olan TBMM’ni bombalayıp halka ateş açtılar.

15 Temmuz akşamı, iktidarı, muhalefeti, darbe karşıtı askerleri ve herşeyden önemli Türk Milletinin can sipare direnişi karşısında bozguna uğradılar.

Terör saldırılarında yaşamlarını yitirenlerin önünde saygıyla eğiliyorum.

BİR DAHA BÖYLE BİR OLAYIN

YAŞANMAMASIİÇİN NE YAPMALI?

Fethullah Gülen Cemaati’nin nasıl bir silahlı terör örgütü, FETÖ’ye dönüştüğünü birlikte yaşadık.

-           Bütün tarikat ve cemaatler kayıt altına alınmalıdır.

-           Gelir kaynakları harcamaları ve üyelerinin şeffaflığı sağlanmalıdır.

-           Gülen Cemaatine yapıldığı gibi diğer cemaatlerinde eğitim kurumları ve yurtları devlete devredilmelidir.

-           Eğitim- öğretim cemaat ve tarikatların elinden alınmalıdır.

-           Cemaatlerin, vakıfların şeffaflığı ve zorunlu denetimi sağlanmalıdır.

Tam anlamıyla;Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devleti olmalıdır.

 

15 Temmuz gecesi, sokağa çıkıp hain darbe girişimini engellemek için yaşamını yitirenleri sevgi,saygı ve özlemle  anıyorum.

KAHROLSUN CUMHURİYET VE

 ATATÜRK DÜŞMANLARI

YAŞASIN CUMHURİYET

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM