İbrahim Tığ
Zonguldak, Bartın ve Kastamonu sınırlarına giren 3 bin 500 hektarlık orman alanında maden arama izni verildi. Ormanlık alanda Bakır ve Manganez aranacak.
Maden iznine dönük tepkiler karşısında Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu “Tabii ki maden aramamız gerekiyor. Bu konuda kimseden izin almamız söz konusu olamaz” dedi.
Yapılacak orman tahribatının içinde ceviz, kestane ve kestane meşelerinin olduğu ifade edilirken, maden arama işlemi de Mavera Mandencilik’e verildi. Şirket, 31 Mart yerel seçimlerde Büyük Birlik Partisi’nden belediye başkan adayı olan, aynı zamanda Mavera Madencilik’in de Yönetim Kurulu Başkanı olan Yılmaz İri’ye ait.
İlk bilgiler Akçakoca- Devrek arasındaki alanda ormanlar ve su havzalarında madencilik yapılacağı yönündeydi. görünüyor ki Kastamonu’yu da kapsıyor. Kısacası Batı Karadeniz yağmaya açılıyor
“BİR ORMAN DAHA BALTANIN UCUNDA”
Karar gazetesi, Devrek ve Alaplı ormanlık alanlarında maden aranmasına izin verildiğini yazdı.
Merve Şişman imzalı haberde, “Zonguldak, Bartın ve Kastamonu sınırlarına giren 3 bin 500 hektarlık orman alanında maden arama izni verildi. Küre Dağları'nın uzantısı olan bölgeleri de kapsayan izin için TEMA, milyonlarca yılda oluşan doğal varlıkların maden faaliyetiyle birlikte risk altına gireceği uyarısında bulunduğu” ifade edildi.
Maden iznine dönük tepkiler karşısında Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nun, “Tabii ki maden aramamız gerekiyor. Bu konuda kimseden izin almamız söz konusu olamaz” açıklamasına da yer verilen haberde, “Bir ilçe büyüklüğündeki yeşil alan daha sessiz sedasız yok ediliyor... Nadir endemik bitkileri barındıran, dünyanın en derin ikinci kanyonu olan Valla Kanyonu’nun bulunduğu bölgede 3 bin 500 hektarlık alana maden arama izni verildi. Ağacı, tarımı ve insanı bile rantın gerisinde gören anlayışın Türkiye’ye en büyük zararı verdiği bir kez daha gözler önüne serildi” denildi.
Haberde özetle şu görüşlere yer verildi:
“Doğal güzelliklerinin yanı sıra yeraltı kaynakları açısından zengin olan Zonguldak’ın, Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı’ya sınır olan Akçakoca’nın köylerinde 1774 hektarlık ve Devrek’in Ahmetoğlu köyünde 1737 hektarlık daha orman alanında Bakır ve Manganez aranacak. Toplamda 3500’i aşkın hektarlık alanda maden arama işlemi yapılırken Türkiye’nin akciğerlerine hançer üstüne hançer vurulacak. Yapılacak orman tahribatının içinde ceviz, kestane ve kestane meşelerinin olduğu ifade edilirken, maden arama işlemi de Mavera Mandencilik’e verildi.
Mavera Madencilik Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde Bakır, Devrek ilçesinde de Manganez aramak için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MAPEG) maden arama ruhsatı aldı. Alaplı ve Devrek ilçelerinde arama ruhsatı alan Mavera Mandecilik’e tepki gösteren muhtarlar da KARAR’a konuşarak Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nun arama işlemi için yaptığı açıklamaya dikkat çekti.
KARAR’a konuşan bölge halkı, “Nefesimiz kesilecek, ağaçlarımız katledilecek” dedi. Bölge halkı madene karşı mücadele için kolları sıvarken ilk eylemlerini 21 Eylül Cumartesi saat 12.00’de yapacağını duyurdu. Konuya ilişkin raporunu paylaşan TEMA ise, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MAPEG) elde edilen verilere göre, çalışma alanı sınırları içerisindeki orman alanlarının yüzde 64’ünün madenler için ruhsatlandırıldığını ifade etti.
'BÖLGENİN TOPRAK YAPISI BOZULACAK'
Tarım Yazarı Gazi Kutlu da KARAR’a yaptığı açıklamada bölgedeki toprak yapısının bozulacağına vurgu yaptı. “Toprak ve su kirlendiği için, bu ormanlık alanlar tahrip edildikten sonra yeniden üretim yapılsa dahi eski verim asla elde edilemez” diyen Kutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle, madenlerin çevresindeki verimli tarım arazileri binlerce yılda oluşmuş yapısını geri kazanamaz. Bir diğer sorun ise maden ruhsatı alan firmaların, çevredeki tarım alanlarını kaybettikten sonra üretimi başka bölgelerde telafi edeceklerini iddia etmeleridir. Fakat maden sahası içinde kalan bir zeytinlik veya meyve bahçesini başka bir bölgede yeniden kurarak aynı verimi almak imkansızdır. Bu süreçte Tarım ve Orman Bakanlığı bir yandan işlenmeyen tarım arazilerini kiraya vermek için kanunlar çıkarırken, diğer yandan binlerce yıllık verimli toprakları maden sahalarına ruhsat veriyor. Bu çelişki kabul edilemez. Toprağın altında ne varsa, yeşil altın olarak adlandırdığımız fındıktan, sarı altın olarak bildiğimiz zeytinden ya da beyaz altın pamuktan daha değerli değildir”