Yerel seçimler için yarın sandık başına gideceğiz.

Belediye başkanından muhtarına, belediye meclis üyesinden il genel meclisi üyesine oy kullanacağız.

Önce aday adayları çıktı meydana.

Sonra adaylar.

Birde, ‘Yırtık dondan çıkar gibi’ bir anda önümüze çıkanlar oldu.

Bir süredir kapı kapı geziyorlar.

Oy istiyorlar.

Uzun yıllar ortalıkta gözükmeyen adaylar keşke bu performansı daha önce gösterselerdi.

Vatandaş geçim derdinde,

Birileri de seçim derdinde.

Bir vatandaş olarak diyorum ki

Seçim gelmiş neyime!

*

Vatandaş olarak gerekli yerlere gereken uyarıyı yapmazsak ne ekonomi düzelir ne adalet.

Güç zehirlenmesi yaşayan hükümete bakın.

Kabinenin tüm bakanları vatandaşa hizmet etmeyi bıraktı, şehir şehir geziyor, oy istiyor.

Üstelik devlet imkânlarıyla.

Kamu kaynakları hoyratça kullanılıyor.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden faciasında 9 işçimiz toprak altında kaldı. Üzerinden bir buçuk ay geçti.

9 kişi henüz bulunamadı.

Bakanlar seçim çalışmasında.

Bu ülkenin vatandaşına verdikleri değer bu kadar işte.

*

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, önceki gün ilçemize gelerek Özcan Ulupınar’a oy istedi.

Özcan Ulupınar ise “Maalesef belediyenin bir hizmet binası yok. Bina depreme karşı dayanıksız olduğu için yıkım kararı alındı. Mevcut irade onu dahi yıkamadı” dedi.

Vergi Dairesi’nin tepesine mi yıksınlar.

Binayı her kes boşalttı.

Bir tek onlar kaldı.

Devletin kurumu Vergi Dairesi.

Bakan Özhaseki hazır Devrek’e gelmişken Vergi Dairesine yer bulsaydı.

Birileri de Ulupınar’a Vergi Dairesi henüz binayı boşaltmadı deseydi keşke.

Allah aşkına bir insan aday olduğu ilçeden bu kadar habersiz olabilir mi?

*

Vatandaş olarak en değerli olduğumuz son iki günümüz.

İktidar partisine topun ağzında olduğunu göstermezsek,

31 Mart’tan sonra ‘yandı gülüm keten helva’

Dört yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar yüzümüze bakan olmaz.

*

Mevlam gör diyerek iki göz vermiş

Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı

Dura dura bir sel oldum erenler

Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı

Yoksulun sırtından doyan doyana

Bunu gören yürek nasıl dayana

Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana

Bilmem söylesem mi söylemesem mi

Mahsuni şerifim dindir acını

Bazı acılardan al ilacını

Pir sultanlar gibi dar ağacını

Bilmem boylasam mı boylamasam mı

*

Evet.

Yiğidin kuru soğana muhtaç olduğu günleri yaşıyoruz.

Yarın yapılacak olan seçimlerin ilçemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.