Devrek’te Kent Müzesi olduğundan haberi olmayan Özcan Ulupınar, seçim vaadi olarak Kent Müzesi açacağım diyor.

Kütüphane ve etüt salonu açacağım diyor.

Bunların da açıldığını bilmiyor.

Geri dönüşüm tesisi kuracağım diyor.

Valilik bünyesinde ‘Zonguldak Özel İdare ve Belediyeler Çevre Altyapı Hizmetler Birliği’ var. Devrek Belediyesi bu birliğin üyesi. Birlik bünyesinde ‘Katı Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama Tesisi’ yapılalı yıllar oluyor. Devrek’te toplanan çöpler, 2013 yılında kurulan Devrek Transfer istasyonuna, buradan da tesise gidiyor. Burada ayrıştırma ve depolama yapılıyor. Hatta depolama sahasında oluşan metan gazından elektrik üretilmekte.

Belediyeye bir minibüs alacağım diyor.

Devrek Belediyesi’nin bir minibüsü zaten var.

Onu bile bilmiyor.

Şaka gibi demi.

Hadi Özcan Ulupınar bilmiyor diyelim, çünkü altı yıldır piyasada yok.

AK Partililer de mi bilmiyor?

Devrek’i ve belediyeyi bilmediğini görmüş olduk da, insan dersine biraz olsun çalışmaz mı?

Yahu siz nerede yaşıyordunuz da buraya aday oldunuz?

Bu kadar olsa iyi.

Ağalar Mahallesi İpçiler Mevkiinde sağlık ocağı isteyen bir vatandaşa “Sağlık Müdürlüğü ile görüşeceğim” diyor.

Hiç kimse de çıkıp “Sen yıllar yıllar önce, belediye başkanı olduğun dönemde Karşıyaka Sağlık Ocağı için çalışmalara başladın. Üzerine iki dönem milletvekilliği yaptın ama orayı bile açamadın” demiyor.

İpçiler’e sağlık ocağı açacakmış, bir de dolmuş seferleri başlayacakmış.

Gerçekten şaka gibi.

Kim ne isterse hallederiz diyor.

İşsize iş,

Bekâra eş,

Aç olana aş, kel olana saç vaat ediyor.

Gençlere atari salonu kuracakmış,

Kent Müzesini yıkıp yerine camii yapacakmış.

Aklıma rahmetli Kemal Sunal geldi.

Rahmetlinin rol icabı yaptıklarını Ulupınar gerçekten yapıyor.

Fabrikalar kuracakmış mesela.

Mercimeklik’ten gelen şu dağ suyumuz var ya.

Sokaklarda çeşmelerden akan. Parasız kullandığımız su.

Onu şişeleyip parayla satacakmış.

Kuracağı fabrikada kaç kişi çalıştıracağına tam karar veremedi.

Önce elli dedi, sonra seksen. Gaza geldi yüz dedi.

Kantarın topuzunu fazla kaçırdığını anlayınca atmış, yetmişe düştü.

Şaka gibi ama değil.

Gerçekten böyle söylüyor.

2015 yılında heyelan oldu.

Vatandaşlar aklına yeni geldi.

Oy istemeye gidip sorunları biliyorum, çözeceğiz dedi.

Selde uğramadığı Karşıyaka’yı hatırladı.

Taburun yerine getirdiği cezaevine bile iki kez oy istemeye gitti.

Seçimleri kazanmak için müthiş bir algı kampanyası yürütüyor.

Hanlar, hamamlar, yollar, köprüler yapacağım diyor.

Kendinden başka herkesi hırsızlıkla, yolsuzlukla suçluyor.

Oysaki en büyük hırsızlığı, Tabur’un gitmesine göz yumarak kendisi yaptı.

Devrek’in geleceğini çaldı.