Çok değil.
Bundan üç dört yıl evvel.
Pandemi günlerinin başıydı.
Eve kapanmalar, maske zorunluluğu.
65 yaş üzeri saat kısıtlaması.
30 büyükşehir ve Zonguldak günleri.
Hastası, yaşlısı, çocuğu olan vardı.
Dışarı çıkamayan, maske bulamayan, hatta markete gidemeyenler vardı.
İmkânı olan vardı, olmayan vardı.
Belediyeler olaya el attı.
Yardım hesapları açtı.
İmkânı olmayana, dar gelirliye gıda ve maske temin etmeye başladı.
Askıda fatura diye bir şey çıkardı bu CHP’liler.
İsim yazmaksızın ödenememiş faturaları askıya çıkardılar, gönlü zengin olanlar bu faturaları imkânı dâhilinde ödedi.
Sağ elin verdiğini sol el bile görmedi yani.
Sayın hükümetimiz baktı gördü ki CHP’li belediyeler bu işi gerçekten yapıyor.
Yardım toplamayı yasakladı.
Açılan hesaplara çöktü.
“Biz bize yeteriz” diye kampanya başlattı.
Vatandaşa IBAN yolladı.
Koskoca hükümet bağış dilendi iyi mi!
Maske dağıtımını da yasakladı.
“Siz kim oluyorsunuz da maske dağıtıyorsunuz. Maskeyi biz dağıtacağız biz” dedi.
Herkes, e-devlet üzerinden talep oluşturacak, hükümetimizde haftalık 5 maske gönderecekti.
O maskeler hala gelmedi.
Beş maskeyi bile dağıtamayanlar şimdi çıkmış “Gerçek Belediyecilik” sloganıyla yerel seçimlere giriyor.
BİZ SİZE YETERİZ
Aslında gerçek belediyeciliği Çetin Bozkurt bize o dönem gösterdi.
Henüz bir yılı bile dolmayan çiçeği burnunda başkan Çeto, covid kaynaklı ölümlerin görüldüğü, insanların evinden çıkamadığı, adeta küçük kıyametin yaşandığı günlerde kolları sıvadı.
“Biz size yeteriz” diye kinayeli bir sloganla başladı.
Yasaklara rağmen 150 Bin maske temin etti. Halka ücretsiz dağıttı.
Sebze meyve pazarının kurulamadığı, marketlerde gıda fiyatlarının uçuşa geçtiği günlerde “Halk Manavı” diye bir yer açtı.
Bolu’dan patates, Antalya’dan portakal, Isparta’dan elma, Çukurova’dan sebze getirdi.
Aldığı paraya halka verdi.
Belediyede bir ekip kurdu.
Evinden çıkamayanların ayağına götürdü.
Hatta vatandaşın market alışverişi ve fatura ödeme işlerini bile yaptı bu ekip.
Bununla da kalmadı.
Sokağa çıkma yasakları nedeniyle pazara gelemeyen üretici köylünün sütünü-yoğurdunu, marulunu-ıspanağını, yumurtasını, satacak her neyi varsa parayla aldı, ihtiyaç sahiplerine dağıttı iyi mi?
*
Dünyada felaket senaryolarının konuşulduğu fakat ülkemizde covid vakası henüz açıklanmadığı, gizlendiği günlerde, olacakları ön görmüş olacak ki Çeto, belediyenin ihtiyacı olan yıllık birkaç yüz kilo dezenfeksiyon ilacını tonlarca aldı.
İlçenin farklı yerlerine dezenfeksiyon tüneli kurdu.
İlçeyi tepeden tırnağa yıkadı, ilaçladı.
Devletin hastanesini bile düzenli ilaçladı.
Kamu kurumları, camiler, okullar, taksiler, dolmuşlar, hatta otogara gelip giden otobüsler bile sürekli ilaçlandı.
Piyasada dezenfeksiyon ilacı bulamayan çevre ilçelere bile yardımcı oldu.
Sağlık çalışanlarının bile insanlardan iki metre uzakta durduğu günlerdi.
Koskoca hastanede test alma kabini yoktu.
Hemen bir kabin yaptırdı, hastaneye verdi.
Ne çabuk unutuyoruz demi yaşananları.
Yaklaşık iki yıl sürdü pandemi süreci.
Hey gidi günler hey.
Beş maskeyi dağıtamayanlar şimdi gerçek belediyecilik naraları atıyor.
Seçim ziyaretlerine giderken bence yanlarında maske götürsünler.
Çünkü vatandaşlara 5 ‘er maske borçlular.
En azından bunu yapın.
Gerisini Çeto hallediyor.
Sahi maskeyi de o dağıtmıştı.
