"Vatanı satmak nasıl olur biliyor musunuz?
Vatanı satmak;
Yüksek faizle,
Yüksek enflasyonla,
Kötü yönetimle,
Ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur" demişti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Şimdi aynı Cumhurbaşkanı ve bakanlar, devletin araçları ve devletin tüm imkanlarıyla, şehir şehir gezip belediye seçimleri için oy istiyor.
Bizim emeklimiz de, halk ekmek ve ucuz et kuyruğunda bekliyor.
"Bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır görün" demişti.
Verdik yetkiyi. Gördük etkiyi.
Faiz ve enflasyon rekor kırdı.
Dolar 32, Euro 35 lira oldu.
Hep aynı terane.
Bu millet Özcan Ulupınar'ı iki dönem belediye başkanı, iki dönem de milletvekili yaptı.
Ulupınar, yirmi yıl önce verdiği sözleri yeniden seçim vaadi olarak veriyor.
2004 yılında, ilk belediye başkanı olmadan önce verdiği sözleri hatırlayalım.
Ben kafadan uydurmuyorum.
Seçim beyannamesine bakıyorum.
Toplu konut.
Otopark ve trafik sorununu çözme.
Şehitlik abidesi.
Tarım şehri olma.
Sanayi şehri olma.
Üniversite şehri olma.
Turizm şehri olma.
İşsizliği azaltma.
Göçü durdurma.
Üretici köylüyü destekleme.
Soğuk hava deposu...
İki dönem belediye başkanlığı, iki dönem de milletvekilliği yapan Ulupınar, filmi başa sardı.
Aynı vaatler.
Aynı nakarat.
Yirmi yıldır yapmadıklarını şimdi yapacak.
Merkezi yönetimle yerel yönetim uyumlu olacak.
Devrek'e hizmet akacak.
Özcan gelecek, dertler bitecek.
Artık vatandaşlar yemiyor bunları.
Altı yıldır siyasetten uzak, Devrek'ten kopukdunuz.
Sadece düğünlerde ve cenazelerde görünmekle bu işler olmuyor.
Heyelanda yoktunuz.
Selde yoktunuz.
Yirmi yıldır bu milletten kaçtınız.
Telefona bile bakmadınız.
Taleplere duyarsız kaldınız.
Olan biten iyi şeyleri kendinizden bildiniz.
Olmayanlar için topu başkasına attınız.
Taburun gitmesinde, cezaevinin gelmesinde bunu gördük.
22 yıldır tek başına iktidarsınız ve ekonominin durumu ortada.
Gençlere iş, emekliye yardım vadediyorsunuz.
Böyle giderse bu millet; Elinde mızrak, kıçında yaprak, mamut avlayıp karnını doyurmaya çalışacak.
Sayenizde...
