Emeklinin alacağı enflasyon farkına ilave olarak beş puan lütfeden Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelemizde milletimizin yardımını bekliyoruz" dedi.
Biran IBAN numarası atacak zannettim.
"Ben ekonomistim" demedi, "Ekonominin sorumlusu benim ben" demedi.
"Hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelemizde milletimizin yardımını bekliyoruz" dedi ve müjdeyi verdi.
En düşük emekli maaşını on bin TL'ye çıkartıyoruz dedi.
Emekliler hayal kurmaya ara verdi, hesap yapmaya başladı.
2008 yılına kadar asgari ücretin üzerinde maaş alan emekliler, aylık bağlama oranının (ABO) yüzde 60'tan yüzde 28'e düşürülmesi sonucu asgari ücretin yarısı kadar maaş alır hâle geldi.
Bu gidişle parasız yaşamayı öğretecekler emekliye.
Fakat hiç kimseyi enflasyona ezdirmeyecekler.
Bakın burası önemli.
Enflasyona ezdirmeyecekler.
Hayat pahalılığına değil.
Enflasyon; TÜİK tarafından açıklanan, toplumun büyük kesimi tarafından gerçek olduğuna bile inanılmayan rakamlardan oluşan bir veri.
Yaşam maliyeti demiyorlar.
Açlık sınırı demiyorlar.
Yoksulluk sınırı demiyorlar.
Enflasyonun üzerinde artış yaptık diyorlar.
Alım gücünü artırdık diyemiyorlar.
Çünkü emekli her geçen yıl, her geçen gün dibe doğru gidiyor.
Turbun büyüğü heybede.
Siz birde Mart'tan sonra görün.