23 Ağustos 1921’de başlayan ve 22 gün, 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesinde Türk Orduları Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz” emrini vermişti.

*

5 Ağustos 1921'de TBMM tarafından Türk Orduları Başkomutanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün bu emri ile çizgiye bağlı cephe sistemini değiştirilmiş, Sakarya Meydan Muharebesi tarihe “Türk’ün zaferi” olarak geçmiştir.

Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanacağının en büyük müjdecisi olmuştur.

*

Sakarya Meydan Muharebesi’nin üzerinden yaklaşık 102 yıl geçti.

Düşman işgaline değil belki ama mülteci işgaline uğramış durumdayız.

Sayıları 13 milyon olduğu tahmin edilen başta Suriyeli ve Afgan göçmen bu topraklarda cirit atıyor.

Elini kolunu sallayarak geziyor, plajlarda nargile içiyor.

Bizim vatan evlatlarımız da Suriye’de şehit oluyor.

Cumhurbaşkanı ve 13 Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan “Suriyelilerin geri gönderilmesini doğru bulmuyorum. Geri göndermeyeceğim” diyor.

*

Avrupa ülkeleri işine yarayacak mültecileri kabul ediyor, işine gelmeyenleri ise ‘Geri kabul anlaşması’ çerçevesinde ülkemize sepetliyor.

Geri kabul anlaşmasını da, ülkelerine gönderilmeyişini de anlamış değilim.

Neye karşılık tutuyoruz, bakıyoruz, besliyoruz?

*

Diğer Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise “İki yıl içerisinde hepsini geri göndereceğim” diyor.

28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu, bir anlamda referandum olacak.

Mülteciler kalsın mı, gitsin mi?

Sakarya’da, Kurtuluş Savaşı’nda, Suriye’de verdiğimiz şehitlerin kemiklerini sızlatmamak için, evlatlarımızın yüzüne rahat bakabilmek için, bu mültecilerin yol açacağı her türlü arsızlık, hırsızlık, taciz ve tecavüz olaylarının önüne geçmek için, atalarımızın kanlarıyla savunup bizlere emanet ettiği bu vatanı gençlere bırakmak için, bütün bunlara ortak olmamak için benim kararım belli.

Ya sizin?