Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın '2023'te Ay'a gidiyoruz' sözleriyle duyurduğu Milli Uzay Programı sonrası Türkiye Uzay Ajansı kuruldu.
Yandaş kanallar, kendi uzay aracımızı üreteceğimizi, uzaydaki madenlerin ekonomiye kazandırılacağını haber yaptı.
2023 yılı geride kaldı.
Uzay aracı yapamadık.
Ay’a da gidemedik.
Haliyle uzaydaki madenleri ekonomiye kazandıramadık.
Ekonomi biraz da bu yüzden bozuk.
Peki, bunlar ne yaptı?
ABD’li girişimci Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX şirketinden 55 milyon dolara uzay yolculuğu için bilet aldılar. (2024 Ocak ayı için)
Bu şirket, parası olan zenginleri turist olarak uzaya götüren, kısacası uzay turizmi yapan bir şirket.
Aldıkları bilete istinaden Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) gönderilecek ilk Türk vatandaşını belirlemek için çekiliş yaptılar.
30 binden fazla başvuru oldu.
Türkiye’nin ilk uzay turisti olarak Alper Gezeravcı belirlendi.
Nihayetinde bir Türk uzaya gitmiş oldu.
Geriye bu 55 milyon dolarlık bu reklamın ekmeğini yemek kalıyor.
İşçinin, memurun emeklinin halini konuşmak yerine bu seçimlerde bunu konuşacaklar.
2024 yılında uzaya gittik diyecekler.
Tevil yapacaklar. (Tevil: Söylediği bir sözü ya da yaptığı bir davranışı, görünür anlamından çekinip, başka bir anlamdaymış gibi göstermeye çalışma)
Kendi imkânlarımız ve başarımızla uzaya gittiğimiz algısı oluşturacaklar.
Uzay maceramızın özeti bu.
Cem Yılmaz, GORA filmini daha düşük bütçe ile çekmişti.
4 milyondan fazla izledi.
Bu filmin bütçesi de, izleyicisi de daha fazla.
İyi seyirler...
Birde “Rafadan Tayfa Hayrimatör” var.
Çizgifilm.
Şuan sinemalarda…
*
ISS'e astronot göndermiş bazı ajansların yıllık bütçeleri şöyle:
NASA: 23 milyar dolar
ESA: 6 milyar euro
Rusya Uzay Ajansı: 1,7 milyar dolar
Almanya Uzay Ajansı: 1,1 milyar euro
Japon Uzay Ajansı: 500 milyon dolar
İngiltere Uzay Ajansı: 374 milyon sterlin
Kanada Uzay Ajansı: 300 milyon dolar
Çin Uzay Ajansına: 8 milyar dolar
Hindistan Uzay Ajansı:2 milyar dolar
Türkiye Uzay Ajansı’nın ise yaklaşık 40 milyon dolar.
Yani bir bilet parası bile değil.
*
Seçim sathı mahalline giriyoruz artık.
Daha ne filmler izleriz.
İstanbul’da örneklerini görmeye başladık.
Otobüsü kiralayıp bozuk İETT sahnesi çekmişler.
Figüranlar, duman efekti, ışıklar, kameralar…
Devrek’te ne film çevirecekler bekleyip göreceğiz.