Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar.

Bir adam içeri girer ve barmene ‘Bunlar Hitler ve Stalin değil mi?’ diye sorar.

Barmen "evet, onlar" der.

Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:

"Selam, ne yapıyorsunuz?"

Hitler cevaplar: "3. dünya savaşını planlıyoruz."

Adam sorar. "Gerçekten mi? Neler olacak?"

Hitler :"Bu sefer 14 milyon yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der. Adam sorar: "Bir bisiklet tamircisi mi?"

Hitler Stalin’e döner ve der ki: "Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon yahudiyi takmayacağını söylemiştim”

*

Bugünkü yazımıza bir fıkrayla başlayalım istedim.

Uzaya giden ilk Türk turist Alper Gezeravcı, insanlık için küçük, seçimler için büyük bir adım attı.

Tıpkı fıkrada olduğu gibi.

Bizde de durum böyle.

14 milyon emeklinin alacağı maaşını değil, uzaya gönderdiğimiz turisti konuşuyoruz.

En düşük emeklinin kök maaşı, yapılan zam sonrası 6 bin 500 civarında.

Özel bir yasayla emekli maaşını en az 10 bin lira olacak şekilde ayarlıyorlar.

Her altı ayda bir bu yasa güncelleniyor.

Oysaki 2008 yılına kadar emekli maşının asgari ücretten az olamayacağı şeklinde bir yasamız vardı.

En düşük emekli maaşı da asgari ücretin üzerindeydi.

AKP bu yasayı kaldırdı.

Emekliyi saraya bağladı.

*

Geçtiğimiz yıl ibadete açılan Ayasofya, bu sefer de ticarete açıldı.

Alt kat ibadete, üst kat ticarete ayrıldı.

Müze statüsüne sokulan üst kata 25 Euro karşılığı giriliyor.

Euro kurunu 35 liraya sabitlemişler. Üst kata giriş 850 TL.

Şimdi Hristiyanlar 850 TL verip üst kata girebileceğine göre; hem ziyaret hem de ibadet yapabilecek mi?

Ayasofya’nın alt katı camii, üst katı kilise gibi mi olacak?

Ayasofya’yı ne hale getirdiler.

Çok yönlü kullanıyorlar.

İbadet için,

Ticaret için,

Ziyaret için

Siyaset için…