Reklamı Geç
Advert
Advert
Advert
Advert

BİR GÜZEL İNSAN: ONUR ŞENLİ

BİR GÜZEL İNSAN: ONUR ŞENLİ
Bu içerik 905 kez okundu.
Advert

     İbrahim Tığ

     Tanıdığım en güzel insanlarımdan biriydi, Hüseyin Alemdar’ın deyimiyle ‘özel’ insanımdı Onur Şenli ağabey.

     İzmir’de katıldığım bütün etkinliklerime gelmiş, etkinlik sonrasında dostlarla güzel birliktelikler yaşamıştık. Mehmet Yaşar Bilen, Oğuz Tümbaş, Onur Şenli, Durmuş Taşdemir, Asım Öztürk, Coşkun Şimşekli, Selami Şimşek, Can Ceylan, Muhittin Bilgin ve Sıtkı Salih Gör gibi değerli ağabeylerle sanat, edebiyat sohbetlerinin de tadına doyum olmazdı.

     Onur ağbiyi dinlemek ayrı bir tad verirdi bana. Doktorluk anıları, küçük taşra kasabalarının insani ilişkilerini anlatır, bazen düşündürür bazen de güldürürdü bizi.

     Onur ağabeyin değerli eşi Türk Halk Müziğinin değerli ve güçlü sesi Kıymet Unutma Şenli ile nasıl tanıştıklarından, evliliklerinden de söz etmeyi ihmal etmezdi Onur ağabey.

     Defalarca onun bir döneme damga vuran “Agora Meyhanesi” şiirinin nasıl ortaya çıktığından, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Gönül Yazar, Behiye Aksoy gibi sanatçıların bu şarkıyı okuduklarından, Attila İlhan ile gazetecilik anılarından özlemle söz ederdi.

     Agora Meyhanesi şiirini 1959 yılında yazmış ve aynı yıl Ege Ekspres gazetesinde yayınlanmış. Bu şiiri yazarken İstanbul Balat’ta böyle bir mekan olduğunu bilmiyormuş Onur ağabey. Bu meyhanenin sekiz köşeli olduğundan ve şair Özdemir Asaf'ın meyhanenin sekiz ayrı köşesine sekiz ayrı şiir yazdığından da haberi yokmuş.

     Hristo Hristodulos'un dedesinin bu meyhaneyi 1890'da açmış meğer. Onur ağbide Aysel Gürel’den öğrenmiş böyle bir mekan olduğunu. Yıllar sonra bu mekana eşi Kıymet Unutma ile gidip ziyaret etmişler. O gün bu gündür bu şiir ve şarkısı dillerden dillere yaşamını sürdürüyor.

     “Dedim ya burası Agora Meyhanesi

     Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere meydan okuduğu yer

     Burası Agora Meyhanesi

     Burası kan tüküren mesut insanların dünyası.”

     Onur ağabeyim, bütün bunları misafirim olduğu evinde anlattı bana. Onunla Şehir dergimiz için bir de söyleşi yaptım (Eylül 2017, 108. Sayı). Ama Onur ağabey dergimizin o sayısını göremeden yaşama veda etti.

     Onur ağabeyim bana şiirlerinden de vermişti. Yayınlanmış ve yayınlanmamış şiirlerinden…

     İşte size o güzel insanın bana verdiği iki şiirini burada bir kez daha sizlere sunuyorum, özlem ve saygıyla…

 

OTEL AYRILIĞIN ÖBÜR ADIDIR

 

Çoğalan pencerelerdir yalnızlığa açılan

Kimsesiz bir sevdayı nakışlarken ömrün

Hiç görülmüş şey midir otel odalarından

Güldüğü o sararan perdelere günün

 

Şiirin bile insana yabancılaştığı saatlerdir

Nereye koysan bir paket sigaradır ellerin

Beynin artık uyanan ihtilâllerdir

Dost bir anı çekiverir tetiğini gözlerin

 

Boşuna değildir böyle, geceleri yumruklayışın

Boşuna değildir yüreğinde büyüyen sarmaşıklar

Bir gül gibi sessizce düşerken uykuya başın

Sorarsın, nedir bu utanmaz ayrılıklar?

 

Şimdi yanlış bir alkoldür damarlarında hüzün

Bilmem ne Palasta ağır ağır yudumlanır

Gün olur döner belki aydınlığa yüzün

Ne var ki şair ömrüdür çok sürmez tamamlanır.

 

*

YANGINDAN

 

Hangi kapımızı kapasak içimizde bir hançer

Yeniden açıyor bak seninle güllerimiz

Ne zaman yabancı bir sevda düşünmeye dursak

Yorgun bir mitralyöz suskunluğudur gözlerimiz

 

Bir büyük yangındayız artık olan olmuş

Nereye kaçsak yüreğimizde O en güzel alev

Her nefes alışımızda büyür ince bir sızı

Ve uyanır her öpüşmede içimizdeki dev

 

Hangi sabaha uyansak aklımız yaldız

Her telefon zilinde nabzımız iki kurşun

Ne zaman bir uykuya birlikte girsek

Yaslı bir karanfildir senin duruşun

 

Oysa bir türkü eksilir gibi birden

Duyarız gönlümüzde birşeyler solar

Ve bitti artık yüreğimizde çığlıklar

Derken O yangından yeni bir gül daha doğar

 

Onur Şenli

Advert
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
SENİ ANIYOR VE ARIYORUZ!...
SENİ ANIYOR VE ARIYORUZ!...
FERİDE (ÇALIKUŞU)’NİN ZEYNİLER KÖYÜ
FERİDE (ÇALIKUŞU)’NİN ZEYNİLER KÖYÜ