Reklamı Geç
Advert
Advert
Advert
Advert

14 YILDIR YOKSUN BABA!

14 YILDIR YOKSUN BABA!
Bu içerik 1855 kez okundu.
Advert

İbrahim Tığ

Babam can yoldaşım, evimizin direği, güvencemiz…

Bir hüznün burgacına bırakarak bizi göçüp gittin…

Söylesenize;

-Babalar oğullarını yalnız mı bırakır hep…

*

“Elleri

Kurumuş ağaç kabuğuna benzerdi

Anımsadıkça

Şurama bir şey düğümlenir…”

Diyerek anlatıyordu bir şiirinde şair Metin Demirtaş babasını yitirişini….

-Benim babam da, kömür işçisiydi, gönül adamı…

*

Sizin hiç babanız öldü mü?

Benim bir kere öldü kör oldum

Yıkadılar aldılar götürdüler

Babamdan ummazdım bunu kör oldum” diyen Cemal Süreya, babasının ölümüyle karanlığa dalışını anlatır bu şiirinde…

-Benim babamı da alıp götürdüler, sonbaharın yazdan kalan bir gününde…

Yıkıldık, yıkıldık…

*

Yoksul ve fakir bir ailenin çocuğu olan babam….

Babasını 9 yaşında yitirmiş…

Dedem 13 yıl 11 ay 6 gün sonra dönmüş savaşlardan:

Sırp İsyanı, Balkan Savaşları, Cihan Harbi (Çanakkale) ve İstiklal Savaşı….

Bütün bunlara mahsuben duvarda asılı, onur belgesi: İstiklal Madalyası Vesikası…

Onurumuz…

Babamın en büyük onuru, gazi oğlu oluşuydu…

*

Melih Cevdet’in; “Ölümleri anlamıyoruz,/ çünkü hep yaşamak ağır basıyor,” dizelerindeki kadar hayata bağlı…

Ben güzel günlerin şairiyim/ Saadetten alıyorum ilhamımı/ Kızlara çeyizlerden bahsediyorum/ Mahpuslara affı umumiyeden…/ Çocuklara müjdeler veriyorum/ Babası cephede kalan çocuklara…/ Fakat güç oluyor bu işler/ Güç oluyor yalan söylemek…” dizeleri bana, O’nu anlatır gibi gelirdi hep….

*

Hayatta ben en çok babamı sevdim

kara çalılar gibi yerden bitme bir çocuk

çırpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek

nasıl koşarsa ardından bir devin

o çapkın babamı ben öyle sevdim” diyen Can Yücel, O Maarif Müfettişi babasını dile getirirken, benim de gurbet yanlarıma bir şeyler düşerdi…

Çocukluğum, ilk gençlik yıllarımın babasız geçtiği yıllar….

26 yaşında babaya kavuşma ve 14 yıl sonra da yitirişim….

Gurbetti belimizi büken….

*

Oysa, ben babamı ölümünden 10 ay önce  “Baba” adını verdiğim bir şiirimle anlatmıştım. Bu şiirimi Şubat 2010 tarihinde Şehir dergimizde yayınlayınca Arif Damar ustanın dikkatini çekmiş ve “ayın şiiri” olarak değerlendirmişti. (Cumhuriyet Kitap 15 Nisan 2010, sayı:1052)

Arif Damar usta şöyle yazmıştı benim için baba:

“İbrahim Tığ’ın şiirini çok sevdim. Demek ki bastonuyla ünlü Devrek’te de insan çaba gösterirse şair olabiliyor. Kendisini kutluyorum. Ben de bu yıl 85 yaşıma girdim. Şu anda Türkiye’nin en yaşlı şairi benim. Ama ihtiyar değilim. Hâlâ şiir yazıyorum.” Bu sözleriyle beni de duygulandırdı Arif Damar usta. Daha nice yaşlar diliyorum ona. İşte şiirin gücü, şairin direnci. Benim de severek okuduğum “baba” şiirini sizlerle de paylaşmak isterim:

 

babasız günler biriktirdim hayata

zamanı sınadım. annemin ağzında

hatıralara sunulmuş devrik bir cümleyim.

 

babamla başlayan sabah. cesetle biterdi

her gece. başkası olmanın kefensiz burgacında.

önce manav zihni amcamız gitti. bir akşamüstü

duydum şenol'dan. ama  şen olamadım.

 

ölüm günleri üstüme geliyor hep

sıkıntının kalbine yürüdüğümü sanarak

geçtiğim kapılardan seslerle uyanıyorum.

*

Arif usta da senin gibi ışıklara yürüdü baba, ruhu şad olsun!..

Sana bir şey daha diyeyim mi baba!,

Oğuz Tümbaş ağabey de şımarttı beni!

“İbrahim Tığ genç yaşında şiirleri, dergiciliği, kitaplarıyla da göze çarpan bir şair.” diye tanımladı beni http://blog.milliyet.com.tr/bloğunda...

*

Canım babamı aramızdan ayrılışının 14. Yıldönümünde özlemle arıyor ve anıyorum.

Ruhun şad olsun baba!

*

Sahi, babalar oğullarını yalnız mı bırakır hep?

Advert
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ÇANAKÇI: EN BÜYÜK İSTEĞİM MUKİM TAHİR’İN MEZARINI YAPTIRMAK
ÇANAKÇI: EN BÜYÜK İSTEĞİM MUKİM TAHİR’İN MEZARINI YAPTIRMAK
KOMŞULARINI KOMAYA SOKTULAR
KOMŞULARINI KOMAYA SOKTULAR