Sercan Kapusuz
Zonguldaklı iş insanı, beste ve güfte yazarı Mithat Çanakçı, Urfalı büyük bestekar Mukim Tahir (Tahir Oturan)’in mezarını yaptıracağını açıkladı.
78 yaşındaki beste ve güfte yazarı Mithat Çanakçı, Şehir dergisinin Ocak-Şubat 2025 ve 170. Sayısında İbrahim Tığ’a verdiği mülakatta, “Türküler binlerce yıldır, doğumdan mezara dek Türk halkının dili, yareni, sevinci, feryadı, mesajı, şikayeti, tercümanı olmuştur. Bazen söylenemeyeni söylemiş, bazen güldürmüş bazen ağlatmıştır. İşte bu yüzden türkülerimizin yaşamımızın bir parçası ve aynasıdır. Türküsüz bir hayat düşünmek olası değil” değerlendirmesinde bulundu.
Mithat Çanakçı, kendisine yöneltilen bir soruya da, “Büyük bir halk ozanımız var. Urfalı Mukim Tahir. Biz onu, Kapıyı Çalan Kimdir, Ayağında Kundura, Kırmızı Kurdele, Bu Pınar Eşme Pınar, Elleri Pamuk, Araban Gazeli ve Havayi Deli Gönül adlı eserleriyle tanıyor ve seviyoruz. İşte bu önemli şahsiyet 1946 yılında Zonguldak’ımıza, Yenice’ye çalışmak için gelmiş ve burada da yaşama veda etmiştir. En büyük isteğim bu insanın mezarını yaptırmak. Bunu yaptıracağım. Böyle bir ozanın unutulmaması, gelecek kuşaklara aktarılması gerekir. Onun mezarını bulup yaptırabilirsem çok mutlu olacağım” yanıtını verdi.
Ünlü bestekar Mukim Tahir’in mezarını Zonguldak Sanayi ve Teknoloji Müdürü Yaşar Karaman, Mustafa Kömürcü ve Yenice Eski Güney Köyü Muhtarı İlhan Özgün Mukim Tahir ‘Tahir Oturan) ın mezarının Yenice Güney Köyü Camiyanı Mahallesi 1. Tarihi Tünel önü mevkiinde olduğunu tespit etmişti.
URFA’DAN ZONGULDAK/YENİCE’YE GELİŞİ VE HAZİN ÖLÜMÜ
Mukim Tahir, zengin iken fakirliğe düşmesini bir türlü içine sindiremez ve bu halinden çok sıkılır. 1945 yılında Zonguldak'a bağlı Yenice kazasında müteahhitlik yapan arkadaşı Hare Nuri, kendisini çalışmak üzere yanına çağırınca, tereddüt etmeden Zonguldak’a gelir.
Mukim Tahir’den önce Yenice’ye çalışmaya gelen Urfalı Köşker Hacı Mustafa Nacar, Mukim Tahir için şu bilgileri vermiştir:
“Biz Zonguldak'ın Yenice nahiyesinin Cebeci mevkisinde bulunan bir köyde, Ankara-Zonguldak tren yolu işinde çalışmaya gittik. Mukim Tahir de bizden iki-üç gün sonra oraya çalışmak üzere sazıyla birlikte geldi. Memleketten ayrılmanın hasretinden olsa gerek çok dalgın ve düşünceliydi. Hasta ve bitkin bir vaziyetteydi ve geldiğinin üçüncü günü çok rahatsızlandı. Yerimiz, ilçeye yaya olarak bir saat mesafedeydi. İlaç almak üzere ilçeye gitmeye hazırlanırken vefat etti. Cenazeyle ilgili gerekli hazırlıkları yaptık, defnetmek üzere yakınımızda bulunan köyün mezarlığına götürdük. Mezarlık yeri, zemini yumuşak toprak olan tepelik bir yerdi. Toprağı kazdık, ama sert bir zemin bulamadık ve açtığımız çukura gömdük, etrafına bir iki tahta koyduk. Yağmur yağıyordu ve toprak atınca tahtalar yıkıldı. Öylece üzerini kapattık. Çok üzüldük, memleketin en meşhur ve en zengin insanını, memleketinden yüzlerce kilometre uzak bir köyde, mezar bile olmayan bir çukura gömdük.”
MÜKİM TAHİR KİMDİR?
Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak 1900 yılında Urfa'da dünyaya gelen Mukim Tahir, küçük yaşlardan itibaren merak sardığı müzik konusunda birçok hocadan ders aldı. Urfa Halk müziğinde sanatçı kimliği yanında önemli bir kaynak kişi olan sanatçı TRT repertuvarına çok sayıda eser de kazandırdı.
Halk arasında, Ayağında Kundura, Kapıyı Çalan Kimdir?, Kırmızı Kurdele, Yara Sızlar, Elleri Pamuk, Hüsnün Senin, Yar İçerden, Çarşıda Nişe, Bu Pınar Eşme Pınar, Abdonun Mezarını, Araban Gazeli ve Havayi Deli Gönül olarak bilinen türkülerin sahibidir.
İstanbul’da giderek üç taş plak yapan Mukim Tahir’in eserleri, İbrahim Tatlıses, Zeki Müren, İbrahim Tatlıses, Kamuran Akkor, Huri Sapan, Münevver Özdemir ve Nuri Sesigüzel gibi bir çok ünlü sanatçı tarafından da okunmuştu.
Mukim Tahir, 1946 yılında Yenice’de Zonguldak-Karabük Demiryolunun yapımında çalışırken hastalanarak yaşama veda etti. Mezarı da Yenice Güney Köyü Camiyanı Mah 1. Tarihi Tünel önü mevkiindedir.