Reklamı Geç
Advert
Advert
Advert
Advert

ZONGULDAK MEMLEKET HASTANESİ

ZONGULDAK MEMLEKET HASTANESİ
Bu içerik 1265 kez okundu.
Advert

İbrahim Tığ

    Türk tarihinde maden ocaklarında çalışan işçilerin sağlığını koruma ve çalışma koşullarını düzenleme amacı taşıyan ilk hukuksal metin, Dilaver Paşa tarafından hazırlanan ve 8 Mayıs 1867 tarihinde ilan edilen maden yönetmeliğidir. Bu yönetmelik 1867'den 1922'ye değin geçerliliğini korumuştur.

    Dilaver Paşa Nizamnamesi ile hastalanan veya kaza geçiren işçinin tedavisini sağlamanın işverenin sorumluluğu olduğu belirtilerek bu amaçla madenler civarında hastane, doktor ve eczane bulundurulması zorunluluğu getirilmiştir.

    Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında Zonguldak kömür madenlerinden çıkarılan kömür ülke kalkınması bakımından yüksek önem arz etmekteydi. Madenciler teknik yetersizlik ile zor koşullarda çalışmaktaydı. Zonguldak maden havzasında ise Fransızlar'ın 15 yataklı küçük bir hastanesinden başka bir sağlık kuruluşu yoktu.

    Zonguldak'ta bir hastane kurulması için İlk Meclis'te Bolu Milletvekili olarak görev yapan Abdullah Hilmi Tunalı ve Abdullah Sabri Aytaç girişimde bulundu ve konuyu Birinci Meclis Döneminin ilk Sağlık Bakanı Abdülhak Adnan Adıvar ilettiler. Sağlık Bakanı Adıvar da konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşıdı ve Zonguldak'ta hastane yapılması oybirliğiyle kabul edildi.

     Nisan 1922’de Zonguldak’ta bir Amele Hastanesi yapma kararı alınmış ve inşaatına başlanmıştır. “Amele Hastanesi”, ”Amele Birliği Hastanesi” gibi isimlerle anılan  bu hastane dönemin işçileri ve halkı tarafından “Memleket Hastanesi”, “Millet Hastanesi” olarak adlandırılmaktaydı. Amele Birliği Hastanesi, o dönemdeki yokluk, ölüm kalım savaşı içinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Böyle bir ortamda işçilerin yararı ve sağlığı için atılmış  paha biçilemez bir adımdır.

    Zonguldak Amale Hastanesi 55 yataklı olarak tasarlanır ve projesi Zonguldak’ın tek mimarı olan “Mimar Muallim Kemalettin Bey” tarafından çizilir. Hastanenin malzemeleri 336 senesinde Büyük Millet Meclisi’nce ayrılan tahsisatla karşılanır. Hastane birinci sınıf Hastane statüsüne dahil edilmek üzere planlanmış ve dahili bir ser tabip tarafından idare edilecektir. Bu tabip Zonguldak Sıhhiye Müdürü Dr. Abdullah Cemal’dir.

    Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimâiye Vekâleti, sağlık kuruluşlarının yeniden düzenlenmesi amacına yönelik olarak 1924 yılında, Zonguldak Özel İdaresi’ne ait Memleket Hastanesi ve Vakıflar İdaresine bağlı İstanbul Gurebâ Hastanesini bünyesine almıştır.

    Memleket Hastanesi, Cumhuriyetin özel donanımlı ilk hastanesidir. Zonguldak’ın her yerinden görülebilen tepeye konuşlanmış bir hastanedir. Cumhuriyet’ten bu yana siyaset, bilim iş dünyası ve sanat alanında birçok insanımızın hayata gözlerini açtığı tarihi mekandır.

    Şair-yazar Nahit Sırrı Örik, “İki Rakibe“ isimli öyküsünde Zonguldak'taki bu hastaneyi; “Bu hükümet Hastanesi, İstanbul’dan gelen vapurlar limana girince sağa düşen yemyeşil bir tepe üzerinde beyaz bir binadır; uzaktan insana, Büyükada ve Heybeli’deki tepelerde yapılmış Rum mekteplerini hatırlatır.” diye anlatır.

Advert
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
1922 TARİHLİ DEVREK KARTPOSTALI
1922 TARİHLİ DEVREK KARTPOSTALI
ZONGULDAK MEMLEKET HASTANESİ
ZONGULDAK MEMLEKET HASTANESİ