Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği (ROSAK) Başkanı İbrahim Tığ, “Devrek’in Rüştü Onur gibi bir önemli şair-yazarı da Müfide Güzin Anadol’dur.”dedi.
ROSAK Başkanı İbrahim Tığ, şair-yazar Müfide Güzin Anadol’u ölümünün 16.yılı nedeniyle bir açıklama yaptı. Tığ açıklamasında, Rüştü Onur gibi Müfide Güzin Anadol’un da Devrek kültür ve yaşamına önemli katkıları olduğunu, söyledi.
Şubat ayının bir çok yazar, sanatçı ve aydınının göçüp gittiği bir ay olduğunu belirten İbrahim Tığ, “Bu ayda, ülkemizin aydınlık yüzü, önemli değerlerinden; Yaşar Kemal, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Halit Fahri Ozansoy, Ömer Bedrettin Uşaklı, Tarık Buğra, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Cahit Öztelli, Hasan Ali Yücel, Abdi İpekçi, Niyazi Akıncıoğlu, Barış Manço, Sadettin Kaynak, Neriman Altındağ Tüfekçi, Hasan Ali Yücel, Orhan Asena, Selahattin Pınar, Macide Tanır, Aliye Akkılıç,İlhan Arsel, Tezer Özlü, Müzeyyen Senar, Cem Karaca, Ahmet Gazi Ayhan, Tekin Akmansoy, Aysel Gürel, Teoman Alpay, Gazanfer Özcan, Bahtiyar Vahapzade, İbrahim Yıldız, Cenap Şahabettin, Yaman Okay ayrıldı aramızdan. Bu güzel insanlarımızı da saygıyla anıyoruz” dedi.
ESERLERİNDEKİ İZLEK DEVREK’TİR
İbrahim Tığ, Müfide Güzin Anadol’un eserlerinde, Devrek’in yeşil dokusu, tahta, ahşap evlerinden, Devrek Çayı’ndan ve kasaba yaşamından kesitler sergilediğini belirtti. Tığ; “Anadol, çeşitli dergi ve gazetelerde yayınladığı şiirlerinde ise insan sıcaklığı ve duyarlığının derin izleri görülür. Öykülerinde o eski birbirinin sırtına yaslanan tahta evlerden çok, evlerin içindeki haleti ruhiyeyi ve bu evlere tutunarak yaşayan insanları anlatır. Çünkü yazara göre bu evler canlıdır, yaşarlar ve ölürler.Yazarın, Devrek yaşamını çok iyi gözlemlediğini, öykülerindeki ve şiirlerindeki tipler de belirgin olarak gösterir. Devrek’in dar sokaklarındaki evlerde yaşayan yoksul aileler, küçük insanlar, şehir ve köy yaşamı arasına sıkışmış okuyamamış, cahil kesimler şiir ve öykülerinin kahramanlarıdır.”diye konuştu.
Tığ, Anadol’u ölümünün saygıyla andığını belirterek, onun “Bu Yüzden Mi” adlı şiiriyle açıklamasını noktaladı:
BU YÜZDEN Mİ
Kutsal sular mı yıkadı güzel yüzünü
Sabah yeli mi okşadı
Güller mi açtı doğduğun gece
Bülbüller mi öttü
Bu yüzden mi denizlerin mavisi
Yaprakların yeşili
Bu yüzden mi topraktaki bereket
Sudaki neş’e
Bu yüzden mi elinin güzelliği
Teninin sıcaklığı
Kutsal sular mı yıkadı güzel yüzünü
Sabah yeli mi okşadı