Doğruluğa gelince, “Eğri oturup doğru konuşmak” diye bir deyimimiz var.
Durum ne olursa olsun, doğru olan, gerçek olan söylenmeli, anlamına gelir.
Ama bunda hiç doğru yok ki, hep yanlış, hep yalan!..
Kafa karışık olunca…
Böyle oluyor işte.
*
Bakın!
Devrek’e belediye olarak öğrenci yurdu yapacağım, diyor..
Amenna!...
İyi de, Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde, devletin FETÖ’den alıp belediyeye verdiği bir yurt vardı. 65 öğrencilikti. Belediye işletiyordu ve öğrencilere her türlü hizmeti veriyordu.
Peki, ne oldu bu yurt?
-Belediyeden alındı ve kapatıldı!...
Adama sorarlar…
-Belediyeden neden aldın ve neden kapattın?..
Şimdi de yurt yapacağım de dur!...
*
Devrek Meslek Yüksekokulu (DMYO) ile Zonguldak-Ankara asfaltını birbirine bağlayan bir köprü var. Adı da; Şehit Halis Özdemir Köprüsü.
Bu köprü için diyor ki:
-Köprünün bağlantılarını bile yapamadılar!...
İyi de kardeşim, belediyenin bu köprünün bağlantılarını yapması için köprünün belediyeye teslim edilmesi gerekir. DSİ, belediyeye teslim alın, dedi. Partinizin milletvekili Ahmet Çolakoğlu bağlantı yollarını ben yaptıracağım, size söz veriyorum, dedi. Edildi mi?
-Yok!... Eeee siz kendi vekilinize de mi inanmıyorsunuz!..
Aç telefonu bir sor çolakoğlu’na!...
Şuan itibarıyle o köprü de belediyenin hiçbir tasarrufu yok, çünkü devretme işi onaylanmadı. Onaylanmaya şeye belediye ne yapabilir ki!...
Hacı adam Mübarek Ramazan olsun yalan söylememeli!
*
Kent Müzesi yapacakmış!.. Hayırlı olsun…
İyi de Çetin Başkan öncülüğünde yapılan Devrek Kent Müzesi’ni hiç gezdin mi, o müzede ne var ne yok gördün mü?
Varlığından bir haberin var mı o müzenin?
Çetin başkanın en iyi hizmetlerinden biridir o müze!...
Devrek’in kültürünü, toplumsal ve sosyal yaşamlarını belgeleyen eserlerle dolu müze
Geçmiş ile gelecek arasında köprü vazifesini üstlenen bu müze geçmişi, gelenek ve göreneklerini canlı tututuyor.
Git bak, gez gör, senin de atanı, köyünü, köylünü yansıtıyor…
İşte kendi ilçesinden, insanından kopuk kalınca insan böyle doğru olmayan şeyleri konuşabiliyor.
Dün de öyleydi, bugün de…
Değişen yok…
*
Tabur gitti, sayende…
Otelcisi, çaycısı, lokantacısı, manavı, taksicisi mağdur oldu.
Şimdi de onu yapacam, bunu yapacam deyip dur…
İnanırlarsa tabii ki!...