Reklamı Geç
Advert
Advert
Advert
Advert
İKİ ÇEVİRİ
İbrahim TIĞ

İKİ ÇEVİRİ

Bu içerik 4068 kez okundu.

    Çeviri şiirleri sevdiğimi söylemem güç. Ancak çok önemli şairlerin yaptığı şiir çevirilerini de sevdiğim olmuştur zaman zaman. Çeviri yetkin bir dil, yetkin bir şiir anlayış gerektirir. Yani şiirin asıl yazıldığı dili çevirenin çok iyi bilmesi ve o şiirde ne anlatmak istediğinin özünü yakalaması gerekir. Yoksa her şiir eksik gibi geliyor bana.

    Örneğin günümüzde Ayten Mutlu’nun, Bülent Elitok’un çevirdiği şiirleri severim. Çünkü iyi bir yabancı dil yetisine sahip olduklarını bilirim onların.

    Sözü şuraya getirmek istiyorum:

    Fransız şiirinin önde gelen şairlerinden Paul Verlaine (1844-1896)’nin “Mon rêve familier” adını taşıyan şiirini Türkçeye bakın nasıl çevirmişler.

    İlki, Halil Gökhan’dan (Karşı edebiyat, Aralık 1991). “Bildik Bir Düş” başlığıyla çevirmiş bu şiiri.

 

BİLDİK BİR DÜŞ

Sık sık bu tuhaf ve içe geçen düşü kurarım

Bilinmedik bir kadın, sevdiğim ve seven beni

O ne her defasında bütünüyle aynı gibi

Beni sever ve anlar, ne de bir başka kadın

 

Beni anlıyor ya şeffaftır bir tek ona

Yazık bir muamma olmaktan çıktı yüreğim

Bir tek o, solgun alnımdaki nemin

Bilir nasıl soğuyacağını gözyaşlarıyla

 

Bilmem-esmer mi, sarışın mı yoksa kızıl mı?

Ya ismi? hatırımda öylesine işlek ve tatlı

Hayatın sürgüne koyduğu sevilenlere

 

Bakışları bir heykelinkiler gibidir

Öyle sakin ve ağır uzakta sesi

Susmuş aziz seslere eğilir

 

(Pobnes Saturniens)

Çeviren: Halil Gökhan

     İkincisi ise Erdoğan Alkan’ın çevirisi.  Varlık yayınları arasından 2003 yılında çıkan “Paul  Verlaine / Zuhal Şiirleri-Çapkın Törenler-Tatlı Şarkı-Sözsüz Romanslar/ Türkçesi: Erdoğan Alkan” kitabının 6. Sayfasında yer alan bu şiirin çevirisi şöyle:

ALIŞTIĞIM DÜŞ

Hayal eder dururum; yüreğimi dağlayan

Düşünü bir kadının, sevdiğim, beni seven,

Ne tüm özge bir insan, ne kendine benzeyen,

Bilinmedik bir kadın, beni seven, anlayan.

 

Beni anlıyor O, ve yüreğim, ışıldayan

Yüreğim O’nun için sorun olmaktan çıktı,

O’dur solgun alnımın sıcak ıslaklığını

Gözyaşlarıyla serinletmek için ağlayan.

 

Bilmem, esmer mi, sarışın mı, kızıl saçlı mı?

Hatırladığıma göre, tatlı bir ismi vardı

Ömrün sürgün ettiği âşıklarınki gibi.

 

Bakışı bakışına benzerdi anıtların,

Sesi vardı ki uzak, sakin, ağır bir sesi,

Perde perde kaybolan sesince âşıkların.

     Evet, bir şiir iki çeviri.

     Söyler misiniz Allah aşkına bu çevirilerin hangisi doğru… Ya da hangisini gerçekçi sayacağız…

    *

     Ha, şairler için şiirlerinin başka dillere çevrilmesi büyük önem taşır. En azından özyaşamlarına, “şiirleri şu…şu… dillere çevrildi” diye yazılır. Yazılır da, şairin anlatmak istediği çevrildiği dile sağlıklı bir şekilde aktarılmış mıdır? Sanmam!... Çünkü çeviren kişi (şair), kendi dilini bilmiyor ki şiir çevirdiği dili nereden bilsin… Dolayısıyla sıkıntılı bir iştir bu!

     Asıl mesele de bu değil mi?

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 “KUTLAMA DEĞİL ANLAŞILMAK İSTİYORUM” YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ YAPILDI
“KUTLAMA DEĞİL ANLAŞILMAK İSTİYORUM” YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ YAPILDI
14 YILDIR YOKSUN BABA!
14 YILDIR YOKSUN BABA!