Güneydoğu sınırımız kevgire döndü.

Kilis’e her gün bomba atılıyor.

Dün de Gaziantep’e atıldı Suriye’den havan atışı yapıldı.

AKP’ye göre bu ‘atılmadı’, ‘düştü’.

*

Başbakan IŞİD’i; “Yaratılan o öfkeli gençlerden oluşan örgüt”, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ise; “IŞİD öldürüyor ama işkence bari yapmıyor” diye savunmuştu.

İşte o öfkeli (!) gençler senin ülkene her gün bomba atıyor…

Ne demişti Atalarımız:

-Ne ekersen onu biçersin!...

*

Şimdi o eski Devrek Kaymakamı şimdinin Kilis Valisi de:

-Her zaman bizim üzerimize de gelebilir. Abdestsiz dışarıya çıkmıyoruz, diyor.

Bu zat’ı çok iyi bilenlerdenim, Devrek’te cemaat ve tarikat evlerinin açılmasına göz yuman kişidir o.

Biz, 25 Şubat 2005 tarihli gazetemizde, “Kaymakam Tapsız Devrek'in Dokusunu bozuyor!”, diye yazdığımızda yapmadığı kalmamıştı gazetemize…

Mahkemeler, baskılar, yalandan yere denetimler…

Peki, şimdi Devrek çağdaşlıktan uzaklaşmış mıdır, uzaklaşmamış mıdır?

Şöyle bir bakıverin çevrenize…

Ben mahkemelerde Devrek’in çağdaşlaşmadan uzaklaşmamasını, Atatürkçü, Laik Cumhuriyetçi yapısının bozulmamasını savunurken, dönemin Devrek Beledeye Başkanı şimdinin, iktidarın milletvekili Özcan Ulupınar’la, Hacı Hüseyin Karaelmas da Tapsız’ın yalancı şahitliğini yapıyorlardı.

*

Ne diyor Kilis Valisi:

-Her zaman bizim üzerimize de gelebilir. Abdestsiz dışarıya çıkmıyoruz.

Çıkamazsın, abdestinde şüphe var şüphe!...