Reklamı Geç
Advert
Advert
Advert
Advert
NOTLAR...NOTLAR...
İbrahim TIĞ

NOTLAR...NOTLAR...

Bu içerik 8448 kez okundu.

GİDENLERE SELAM OLSUN: FÜRUZAN TOPRAK

    Unutamadığım insanlardan biridir Füruzan Toprak. Nasıl unuturum ki!... Defalarca Şenesenevler’deki evine konuk olduğum, o tatlı dilli, sevecen güzel yüzlü, bilge insanı… 14 yıl oldu aramızdan ayrılalı. Geride, Dövme (1986), Balonlar (1989), Hovarda (1999) ve Haykırmak (2006) adlı öykü kitaplarını bırakarak…

    Toplumcu-gerçekçi şair, romancı ve öykü yazarı eşi Ömer Faruk Toprak’ı hiç düşürmezdi dilinden…  Onu anlatırdı hep hüzünlenerek. Ömer Faruk Toprak’ın anısına kütüphane oluşturduğundan, kitaplarını, yazılarını, şiirlerini yeniden hazırlayarak düzenleyip bastırdığından…. Hatta adına ödül düzenlediğinden…

     “Türk öykücülüğü denilince iki ismi unutmamak gerekir: Füruzan Toprak ve Nafize Öztok. Öykülerinde toplumsal ve kurmacanın çelişen yanlarını sosyolojik bir tavırla irdeleyen, klasik tarzda olmasına rağmen beklenmedik bitişlerle öykülerini bitiren Füruzan Toprak bizlere; Dövme (1986), Balonlar (1989), Hovarda (1999) ve Haykırmak (2006) adlı öykü kitaplarını bırakmıştır.”*

    Ben o güzel insanı 1990 yılında tanımıştım. Vedat Günyol, Mehmet Başaran gibi değerlerimizle birlikte güzel bir gün sonunda beni konuk etmişti. Kendi elleriyle hazırladığı yemek sonrasında doyumsuz bir edebiyat sohbeti…

    13 Ocak 2010 tarihinde 84 yaşında yitirdiğimiz bu güzel insanı ve eşi Ömer Faruk Toprak’ı saygı ve özlemle anıyorum.

 

(*)Türk Edebiyatında Öykü, İbrahim Tığ, Şehir 167, Temmuz Ağustos 2024

 

ŞAİR MİTHAT YABAN ÇEŞMESİ KURUDU

    Devrekli şair-yazar Mithat Yaban’ın anısına eşi Özgül Yaban tarafından yaptırılan hatıra çeşmesinin 6 aydır suyu akmıyor.

    4 Aralık 2021 tarihinde 89 yaşında vefat eden Mithat Yaban, geride 6’sı şiir ve bir de inceleme olmak üzere toplam 7 kitap bırakmıştı.

    Ağalar Mahallesi Sahil Sokak girişine eşi Özgül Yaban tarafından yaptırılan; Mithat Yaban ve oğlu Sadık Yaban Çeşmesi’nin suyu 6 aydır akmadığı gibi, muslukları da bozuk, kaderiye terk edişmiş durumda.

     Mahalle sakinleri duruma tepki göstererek belediyeden bu çeşmenin tamirinin yapılarak suyunun akıtılmasını istiyor.

 

BİR GÜZEL İNSAN: NAFİZE ÖZTOK

(Anısına saygıyla…)

     Öğretmen-Yazar Nafize Öztok, 1 Temmuz 1929 tarihinde İzmir’in Tire ilçesinde doğdu. Tire Kurtuluş İlkokulu, İzmir Kız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. 1954’ten sonra Aydın, Uşak, Gölcük, Çanakkale ve İzmir Kız Lisesi ve çeşitli okullarda Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı.

     1970’li yıllarda Buca Eğitim Enstitüsü ve Buca Yüksek Öğretmen Okulunda edebiyat dersleri verdi, 1982’de emekli oldu.

     Yazı hayatına şiirle başlayan Öztok’un ilk şiiri Hayat Mecmuası’nda, ilk hikayesi Şarköy gazetesinde çıktı. Hikayeleri 1986’dan itibaren Kıyı, Çağdaş Türk Dili, Öğretmen Dünyası, Dönem, Oluşum, Damar, Zeytin Ülkesinde Sanat, Karşı Edebiyat dergilerinde yayımlandı. 1990’lı yıllarda TRT İzmir Radyosunda “Mavi Boncuk ve Çiçek” adlı oyunu seslendirildi, kitap tanıtma programları hazırlayıp sundu.

     Yaşamında altı kitap veren ve tamamı da öykü türünde olan Nafize Öztok, öykülerinde genellikle kadın dünyasını, dünyaya ve insanlara bakışını yoğunlaştırır.    Öykü kitapları şunlardır: Gizemli Bir Söylence (1986), Yürek Elleyen Kızlar (1990), Karasevda Çiçeği (1995), Öykü Nedir? (1997), Biz Yine Kapılardayız (2003) ve  Yürek Elleyen Erkekler  (2017).

    Nafize Öztok, 21 Mayıs 2019 tarihinde 90 yaşında evinde geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi. Öztok’un cenazesi 24 Mayıs 2019 tarihi Cuma günü Alaybey Tersane Camiinde kılınan namaz sonrası Karşıyaka Mezarlığında toprağa verildi.

 

(*)Türk Edebiyatında Öykü, İbrahim Tığ, Şehir 167, Temmuz Ağustos 2024

 

TUNALI HİLMİ BEY

(28 Ağustos 1871 Eskicuma, 26 Temmuz 1928)

   Düzce Ayaklanması'nın bastırılmasında ve Karadeniz Ereğlisi'ni işgal etmek isteyen Fransızlara karşı direnişin örgütlenmesinde görev aldı.

   İşçilerin, özellikle Ereğli maden işçilerinin sosyal ve hukuki haklarının verilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için pek çok soru önergesi verip konunun takipçisi olan Hilmi Bey, 1919 Bolu, 1923 ve 1927 seçimlerinde Zonguldak milletvekilliği yaptı

    Henüz 1923 yılında, meclisten tepki almasına rağmen meclis kürsüsünden kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasını, Hanım Paşa görmek istediğini bildiren Tunalı Hilmi aynı zamanda Türkçenin özleştirilmesine ve önemine birçok defa gerek TBMM kürsüsünde gerekse yazılarıyla dikkatleri çekmiştir.

   Getirdiği kanun teklifi ve önergelerinin çoğu yaşadığı dönemin çok ilerisinde yenilikler getirmesi nedeniyle kabul edilmemiş olsa da daha sonra yapılacak Atatürk devrimlerine kaynaklık etmişti.

   Ölümünün 96.yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

 

GÜNDEM

 

yüzüm gövdeme mahsus

gecekonduların direnen yanı

muhacir bir ceylan

 

gölgesi ıslığına karışan çocuğun

talan ve yalansız güne uyanması güç:

-güzel günler sevinci nâzım’ın.

 

her gün gündem değişiyor memlekette

iktidar:

-kedi ve köpeklerden söz ediyor

 

İbrahim Tığ

GÜNÜN SÖZÜ

Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir önemsediğin bir bedel ödersin. TOLSTOY.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ÇANAKÇI: EN BÜYÜK İSTEĞİM MUKİM TAHİR’İN MEZARINI YAPTIRMAK
ÇANAKÇI: EN BÜYÜK İSTEĞİM MUKİM TAHİR’İN MEZARINI YAPTIRMAK
KOMŞULARINI KOMAYA SOKTULAR
KOMŞULARINI KOMAYA SOKTULAR