Fikir özgürlüğü, düşünceyi açıklamanın suç olduğu bir süreci yaşadık.
Sanatçının, profesörün, gazetecinin aydının kısacası halkın konuşamadığı bu süreci demokrasinin tokadıyla son bulacak.
*
Onlara her şey mübah, onlardan olmayan ya fetöcü ya PKK’li.
Bu yaftayla yönetildik yıllarca…
Baksanıza, hükümetin her bir mensubunun dili zehir gibi…
Korkutma, yıldırma söylemleri…
Bakan, 14 Mayıs’ın millete darbe olacağından söz ediyor.
Bu ülkenin Anayasası var, yönetmelikleri ve kanunları var.
Seçim Anayasa’nın bir gereği olarak yapılıyor.
Bunun neresi darbe!
*
Ülkenin Adalet Bakanı diyor ki:
-14 Mayıs akşamı ya şampanya patlatıp sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb'ine hamdedenler olacak...
Bu nasıl bir dil, bu nasıl bir söylem…
Sanırsınız ki, 22 yıldır ülkeyi muhalefet yönetiyor…
*
Sayın İnce’ye gelince…
Tamamen kendi hırsına, kin ve nefretine yenik bir şekilde davranıyor. Kazanamayacağını ve hele ki bu saatten sonra da çok büyük bir düşüşe girdiğini kendisi de çok iyi biliyor.
Elbette tek hedefimiz, Millet İttifakı olarak ilk turda bu işi bitirmek…
İnce’nin sayesinde ikinci tura kalırsak…
Yazık eder, ülkemize, çoluk çocuğumuzun, milletimizin geleceğini zora sokar.
Sonra da insan içine çıkamaz hale gelir.
Onun için diyoruz ki İnce’ye asla fırsat vermeden, doğurmadan ilk turda Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız, bu kesin!...
*
Biz bu ülkeyi atla, öküzle çift sürüp buğday satıp, fabrikalar yaparak kurduk.
Son 20 senede ise fabrikaları satarak, dışarıdan buğday aldık.
Unutmayın!
14 Mayıs'tan sonra her şey çok güzel olacak...
Yaşadığımızın farkına varacağız.