Yarın 12 Eylül…
Demokrasiye ara verilişinin 41.yıldönümü
Kenan Kainat’ın yaptığı bu darbe “insanı silme, sindirme” projesiydi.
Ülkenin bütün yapısı değişti. Hiçbir şey aynı kalmadı.
*
12 Eylül kıyımdı, kırımdı…
Halka eziyetti, baskı, zulüm, sindirmenin ve ölümün dik alasıydı…
17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşını büyüttürüp astırdı.
171 kişi cezaevlerinde can verdi, 49 kişi idam edildi.
Utanmadı! Bir de;
-Asmayalım da besleyelim mi?, dedi.
*
O darbeci!
12 Eylül'de sağcı solcu ayrımı yapmadıklarını, güya tarafsız olduklarını anlatırken kendini ele verdi:
-Adaletli olsun diye bir tane sağdan bir tane soldan astık!, derken bile yüzü kızarmadı!...
Yüzsüz!
Adaletin batsın!...
*
Vatan evlatlarının canına kıyan, Amerikan'ın bizim çocuklar dediği, onun bunun çocuklarını da lanetle kınıyorum.
Bu ülkenin, çocuklarımızın geleceğini çaldılar. Hesap vermeden gittiler, netekim!...
*
Evet, yarın 12 Eylül İhtilali’nin 41. yılı...
Ne söylenebir ki!
Eksik kalan tarafı var...
Biri yabancı el...
Diğeri basının iki yüzlülüğüdür.