Siz bakmayın bu güvenilmez, doğruları yazmayan, yazamayan ve gayri ciddi adamın atıp tuttuğuna!...
Ne diyordu, hastane müdürünün yerine geçip:
-Hastanemizde eksikliğimiz yok, doktorumuz tam falan filan…
Hem de pelesenk dilini kıra kıra yazıyordu, halkın gözünün içine baka baka…
Dün bizim Sercan haberleştirdi.
Devrek Devlet Hastanesi’nin malzeme ihtiyaçları ve eksikliklerinin giderilmesi için Hastane Yönetimi, TSO’ya başvurmuş (resmi olarak) TSO’da yardım toplama kampanyası başlatmış…
Amenna!, Buna bir diyeceğim yok. Kaldı ki hastane bizim…
Ne diyordu, Rıfat’tan ve Devrek Devlet Hastanesi’nden sorumlu AKEPE’nin Muhterem(!) Zat-ı?
-Devrek Devlet Hastanesi yeni yapılmış, fiziki şartları ile yıllarca şehre hizmet verebilecek noktadadır. Hastanemizin fiziki şartlarının yanında kadro noktasında yıllardır eksiği olduğunu biliyoruz. Bunları giderme noktasında büyük bir çaba olduğu gerçeğini bilmenizi isterim. Bu noktada eksik olan kadrolara üç yeni doktorumuzun atandığını belirtmeliyim.
Kafası da karışık bu zatın!...
Hem hastane için “fiziki şartları ile yıllarca şehre hizmet verebilecek noktadadır.” diyor ardından da, “Hastanemizin fiziki şartlarının yanında kadro noktasında yıllardır eksiği olduğunu biliyoruz”
Bilmesi iyiye alamettir…
Varsın bilsin, ama şunu da bilmeli:
-AKEPE’nin sağlık politikası çökmüştür, TSO’dan yardım isteyişi de bunu gösterir…
*
Böyük ve baş hödük!...
Devrek’in altını oymaya devam ediyor. Devrek’e zerre kadar faydası olmayan bu zat, Devrek’te 2 adet HES’in kurulmasında ve ilçenin ekolojik dengesinin bozulmasında başrol oynamıştır.
Devrek’te “fısıltı” ve “dedikodu” gazeteciliği yaparak insanları birbirine düşürmeye devam etmektedir. Vaktiyle ağbisi de, “Devrek’e gazeteciliği getirecekti, gazetecilik öğretecekti” , ne oldu?
Bilgi ve belgeye dayanmayan haberleriyle aklınca Devrek’te gündem yaratmaya çalışıyor. Etrafındaki 10 kişilik eyyamcı tayfası da çanak tutuyor buna. Bu hödüğün yatacak yeri yok aslında!... Kimyası bozulmuş. İnsanlığını da AKEPE bozmuş… Sağa sola çemkiriyor!...
Şepleme!...
*
Çetin Bozkurt için çaldı, çırptı diyemiyorlar… Sığır sürüsü halinde, “yeğenini masaya, kara demiri kasaya oturttu” gibi ucuz laflarla başkanı yıpratma peşine düştüler. Yemezler!… Siz herkesi kör alemi sersem mi sanıyorsunuz? Siz kör olabilirsiniz ama millet değil…
Sizin başkanınızın bütün hile hurdalarını ortaya çıkaran ve hakkında 2 kez Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulanan gazeteciyim ben. Ama gelin görün ki Süleyman Soylu bey bunların yargılanmasına müsaade etmedi.
Adamsanız!... Çıkın, Çetin Bozkurt ile ilgili elinizde ne belge varsa ortaya koyun!... Eğer koyamazsanız göbek çukurlarınız daha da büyür!...Benden söylemesi…
*
Düzelüüübeee!...
