Kaçınız El Kındi’yi duydunuz?
O bilge insan, 9.yüzyılda gericiliğe karşı felsefeyi savunmuş, dinsel değerleri öznel amaçları için kullananları eleştirmiş...
Bu yüzden İslam toplumundaki nakilciler, aklı savunan filozoflara karşı çıkmış ve onları kafirlikle suçlamışlardır.
El Kindi de bu suçlamaya karşı felsefeyi nasıl savunuyor:
-Bunların hayvani nefislerinde yer eden haset kiri ve düşünce ufuklarını kapsayan karanlık, gerçeğin nurunu görmelerini engellemiştir. Saldırgan ve zalim düşman durumunda olan bunlar, haksız yere işgal ettikleri kürsüleri korumak için, elde edemedikleri ve çok uzağında bulundukları insani faziletlere sahip olanları aşağılarlar. Amaçları riyaset ve din tacirliğidir. Oysa kendileri dinden yoksundur. Çünkü bir şeyin ticaretini yapan onu satar, sattığı ise artık kendisinin değildir. Kim din tacirliği yaparsa onun dini yoktur. Gerçekte varlığın hakikatinin bilgisini (felsefe) edinenlere karşı çıkan onu küfür sayanın dinle ilişkisinin kalmaması gerekir."
*
Aklı savunan filozof El Kındi, cezasız kaldı mı?
Bir kez ağır baskılara uğradı. Bir de halife Mütevekkil dayak cezası verdi.
Peki, El Kındi'ye dayak cezası veren halife Mütevekkil Alellah nasıl biri?
- 9. yüzyılda Abbasi halifesi. Kardeşi Vasıl'ın yerine geçer. Döneminde çeşitli ayaklanmalar oldu. Acımasız biriydi. Ölümünden sonra hangi oğlu halife olacak anlaşmazlıklarını çözemedi. Büyük oğlu Muntasır, halife olmak için babasını öldürdü.
*
Sorun dinsel değerleri aşağılamak değil. Sorun, El Kındi’nin din tacirlerine tepkisi.
CUMHURİYET SAVCISI
Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk özlemini gerçekleştiren Atatürk’ün devrimci bir Adalet Bakanı vardır: Mahmut Esat Bozkurt.
Bu reformcu bakan savcılara ilk kez “Cumhuriyet Savcısı” ünvanını veren kişidir.
Meclis’te hukuk reformu konuşunda görüşmeler, tartışmalar yürütülürken, Mahmut Esat Bozkurt’a çok sert eleştiriler gösterilmiştir.
Atatürk’ün huzurunda “Hukuk Reformu” için düşünce fırtınası yapılırken, Bozkurt çok tepki alır ve sıkıştırılır:
-Neden sadece savcılara Cumhuriyet Savcısı denilir?, Cumhuriyet Başbakanı, Cumhuriyet Bakanı, Cumhuriyet Müsteşarı, Cumhuriyet Valisi, Cumhuriyet Büyükelçisi olmuyor da, neden Cumhuriyet Savcısı?, Savcılara neden bu imtiyaz?
Atatürk, Bozkurt'a döndü ve sordu:
-Ne diyorsun?
Bozkurt'un yanıtı çok nettir.
-Çünkü öyle zaman olur ki, cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, müsteşardan, validen, büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. İşte o hesabı soracak olan Cumhuriyet Savcısı'dır. Cumhuriyet Savcısının bu cumhuriyeti korumak ve kollamak yetkisi vardır.