-Sercan KAPUSUZ-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 98. Yıldönümü tüm yurtta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve dış temsiciliklerimizinde olduğu gibi Devrek’te de törenle kutlandı.
İlk tören Perşembe günü Devrek Kaymakamlık binası önünde bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreni ile başladı. Devrek Kaymakamı Ümit Altay ve Belediye Başkanı Çetin Bozkurt tarafından çelenkler Atatürk Anıtı önüne bırakıldı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni sonrası saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından buradaki tören sona erdi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenine Devrek Kaymakamı Ümit Altay başta olmak üzere, Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, Devrek İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Emrah Dinar, İl Genel Meclis Üyeleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, daire ve okul müdürleri, öğrenciler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Bugünkü etkinlik ise Devrek Kaymakamı Ümit Altay’ın makamında protokol sırasına göre tebrikleri kabulünden sonra Kaymakamlık önündeki programa geçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Devrek Kaymakamı Ümit Altay davetlilere hitaben günün önem ve anlamını belirten yaptığı konuşmasında;
"Her yıl olduğu gibi bu 29 Ekim günü de burada devletimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu yüce Atatürk'ün milletimize armağan ettiği, en büyük milli bayramımızı kutlamak üzere toplandık. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Adım adım yüzüncü yılına doğru gittiğimiz Cumhuriyetimizin bu yıl 98. yılını kutluyoruz. Eski Dünya denilen Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının tam ortasında bulunan, binlerce yıl farklı medeniyet ve devletlere ev sahipliği yapan bu eşsiz ve bereketli coğrafya, Anadolu toprakları, Sultan Alparslan'ın Malazgirt Zaferi ile kapıların Türklere açmış ve bu tarihten beridir bin yıldır Türk yurdu olmuştur.
O günden bu güne geçen yaklaşık bin yıl boyunca Türk milletini bu topraklardan atmak için farklı devletler farklı zamanlarda mücadeleler içine girmiş ancak her defasında yenilgi ve hüsran yaşamışlardır.
Son olarak Birinci Dünya Savaşı'nda yenilen devletler arasında yer alan Osmanlı İmparatorluğuna dayatılan Sevr Antlaşması fiili olarak Türkler'in Anadolu üzerindeki egemenliğini ve bağımsızlığını sona erdirmeyi hedefleyen bir belgeydi.
Tarih boyunca boyunduruk altında yaşamamış, bağımsızlık ve hürriyet temel karakteri olan Türk milleti bu Antlaşmayı kabul etmeyerek Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde parolası "ya istiklal ya ölüm”olan bir Kurtuluş mücadelesine girişmiştir.
Yokluk ve imkansızlıklar içinde başlayan İstiklal Harbi, vatan ve bayrak aşkıyla cepheye koşan bıyığı terlememiş çocuklardan ak saçlı ninelere kadar tek yürek olmuş Türk milletinin, destansı diriliş, kahramanlık ve yeni bir devletin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş hikayesi olmuştur.
Bu destanı kanları ve canlarıyla yazan kahraman ecdadımızın torunları olarak bu ülkeye ve Cumhuriyete sahip çıkarak onların aziz hatırasına layık olmaya çalışmalıyız.
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde dile getirdiği dahili ve harici bedhahlar Devletimize ve milletimize karşı düşmanlık yapmaktan ve nihai amaçları olan Anadolu'da Türk egemenliğini sona erdirme hedeflerinden geçmişte olduğu gibi günümüzde de hiçbir zaman vaz geçmemişlerdir.
Ülkemiz üzerindeki karanlık emellerinden vazgeçmeyen kimi emperyalist güçler ve onların maşalığını yapan hainlerden teşekkül eden farklı farklı terör örgütleri bazen silahlı eylemlerle, bazen ekonomi temelli operasyonlarla, bazen de insan hakları, hukuk ve demokrasi gibi evrensel değerlerin arkasına saklanarak Cumhuriyetine saldırmaktan geri durmamaktadır. her fırsatta Türkiye Türk milleti birlik ve beraberlik içerisinde ve kararlı bir şekilde dik durarak bu girişimleri her defasında boşa çıkartmış ve bundan sonra da çıkartmaya devam edecektir.
Türkiye Cumhuriyeti geçmişte olduğu gibi bugün de mazlum milletlere, soydaş ve kardeş Devletlere destek ve örnek olmaya devam etmektedir.
Ülkemizin ve milletimizin destekleri ile kardeş ve can Azerbaycan topraklarındaki Ermenistan işgali sona erdirilmiştir. Akdeniz'de ve Afrika'da Türkiye'nin nüfuzu ve varlığı hızla artmaktadır.
Gerçekleştirilen ciddi ve yoğun çalışmalar sayesinde ortaya çıkarılan ve bölgemize çok yakın olan Karadeniz doğalgaz rezervlerini ekonomimize kazandırarak ülkemizin enerji ihtiyacında kullanmak için hummalı çalışma ve yatırımlar devam etmekte, bu gelişmeler bizleri hem heyecanlandırmakta hem de gururlandırmaktadır.
Milletçe her şartta Devletimizin yanında olmak, sabırla ve azimle çok çalışarak milletimizi ve Devletimizi yüceltmek için top yekün sürekli bir gayret içerisinde olmak en birinci vatandaşlık görevimizdir.
Zor günlerde Türk milleti kenetlenip tüm Dünya'ya birlik ve beraberliğini her zaman gösterdiği gibi bugün ve gelecekte de gösterecektir. Bu bilinçle Bayramlarımızı coşkuyla kutlamalı, evlerimizi iş yerlerimizi Türk bayraklarıyla donatmalı, Cumhuriyetin geleceği çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olmalı onlara milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmayı aşılamalıyız.
Sevgili öğrenci kardeşlerim, sizler Türkiye Cumhuriyetinin geleceği olarak bizi millet yapan değerlerimize sahip çıkarak ülkemizi ve milletimizi yüceltmek için her zaman Atatürk'ün gösterdiği muasir medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak ülküsü ve arzusuyla çalışmalarınıza yön verin. Cumhuriyet sizin ellerinizde yükselecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken bu cennet vatan üzerinde özgürce yaşamamız için Kurtuluş Savaşımızdan bugüne kanlarını ve canlarını feda etmiş şehit ve gazilerimizi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve rahmetle anıyor; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı tekrar en içten dileklerimle kutluyorum." dedi
Konuşmaların ardından program öğrenciler ve öğretmenlerden oluşan müzik topluluğunun türkü dinletisi ile devam etti. Türkü dinletisinin ardından ilçede çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ilçe porotokolü tarafından ödülleri verildikten sonra tören yapılan kortej yürüyüşü ile sona erdi.
