Advert
Advert
Advert

DANIŞMA KURULU TOPLANTISI YAPILDI

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Zonguldak İl Danışma Kurulu toplantısı Alaborina Restaurant’ta yapıldı.

DANIŞMA KURULU TOPLANTISI YAPILDI
Bu içerik 449 kez okundu.
Advert

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Zonguldak İl Danışma Kurulu toplantısı Alaborina Restaurant’ta yapıldı.

 Toplantıya; CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş,  Deniz Yavuzyılmaz, CHP eski Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, CHP İl Başkanı Murat Pulat, Parti Meclisi üyesi Müslüm Sarı, Hasan Baltacı, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın, Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün,  İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır’ın yanı sıra İlçe ve Belde Başkanları, eski İl ve İlçe Başkanları ile partililer katıldı.

 Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan toplantıda ilk konuşmayı yapan CHp İl Başkanı Murat Pulat şunları ifade etti.

 PULAT: ÜLKEMİZİ ADETA KAOSUN İÇİNE SÜRÜKLEMİŞTİR

 “Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Milletimiz zamların ve hayat pahalılığın altında ezilmiş durumda. Halkın gündeminden tamamen kopan AKP hükümeti devlet organlarını yönetmeyi başaramamış Ülkemizi adeta kaosun içine sürüklemiştir.

 Asgari ücretliye, emekliye, çalışan maaşlarına yaptığı zamlar, aynı ay içinde eriyip bitmekte, vatandaş kullanmak zorunda olduğu doğalgaz, elektrik, gıda ve iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlarla perişan olmaktadır. En son çıkardıkları sansür yasası ile basın yayın kuruluşları ve sosyal medyayı zapturapt altına almak istemektedirler. Sürekli faiz indiriminin kime neye yaradığı belli değilken, Ortalama ücret neredeyse açlık sınırına dayanmışken,  Hazine garantili müteahhitler ve beşli çete ülke ekonomisini bitirirken vatandaşın artık dayanacak gücü kalmamıştır.

 Amacı çiftçiye destek olmak olan Ziraat Bankası, iş adamının birine 750 milyon dolar kredi vererek medya patronu olmasını sağlıyor, çiftçimizi ve tarımı ölüme mahkum ediyor.

 Üniversite sınavlarını kazanan 105 bin 772 öğrenci, barınma, kira, beslenme, öğrenim gideri ve bazı vakıf üniversitelerindeki yüksek zamlar nedeniyle kayıt yaptırmadı veya yaptıramadı. Öğrencilerimizin durumu içler acısıyken iktidar TOGG diye yerli ve milli bir araç yapmanın sevincini yaşamamızı istiyor.

 Ülkemizi ekonomik anlamda bitiren, enflasyon altında vatandaşı perişan eden, Türk lirasını değersizleştirme ve itibarsızlaştırma anlamında başarılı olan AKP yönetenleri, bu konuda yaptıkları açıklamalarda şu kadar yılı saymazsak, bu kadar günü saymazsak gibi anlamsız söylemlerle saçmalamaktadırlar. Sandık önümüze geldiğinde bizler de onların Ülkemize yaşattığı basiretsiz 20 yılı saymayarak tarihin karanlık sayfalarına gömeceğiz.

 Buradan açıkça söylüyorum; TTK’da işçi açıklarının giderilmesine yönelik acil bir çalışma yapılmadığı takdirde, bırakınız üretim yapmayı, yer altındaki galerileri ayakta tutabilecek iş gücü bulunmakta bile zorluk yaşanacaktır. Bu durum ciddi iş güvenliği riskleri yaratacağı gibi ocakların kendiliğinden kapanmasına da yol açacaktır. TTK’nin içine düşürüldüğü bu acıklı hal, AKP iktidarının enerji ve maden sektöründeki yerli ve milli söyleminin bir aldatmacadan ibaret olduğunu göstermektedir.” dedi.

CHP Parti Meclisi üyeleri Müslüm Sarı, Hasan Baltacı da birer konuşma yaparak, mevcut iktidarı eleştirdi ve parti olarak iktidara hazır olduklarını vurguladılar.

DEMİRTAŞ: ZONGULDAK'TA DA TÜM TÜRKİYE'DE DE PARTİMİZ SAHADA

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ise yaptığı konuşmada önümüzdeki yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Değerli arkadaşlar tabii hepiniz de bildiğiniz üzere Türkiye kötü yönetiliyor özellikle son 10 yıldır gerçekten iyi yönetilmiyoruz hele hele son tek adam rejimi yürürlüğe girdikten sonra son 5 yıl Türkiye çok gerilere doğru gitmeye başladı. Büyük bir ekonomik krizden bu ekonomik kriz bütün vatandaşlarımıza çok olumsuz yönde etkiliyor, kötü Yönetim sonucunda ortaya çıkan bir kriz bu ama bu kötü yönetim devam ettiği için daha çok etkiliyor ekonomik krizi yaşıyoruz bunun yanında aslında bir de siyasi kriz yaşıyoruz.  6’lı masa ileride belki, 7'li masa 8'li masa olur mu bilmiyorum ama bu haliyle de altılı masa üzerinden çıkıyor tabii değerli arkadaşlar burada örgütümüzden gelen sorulara ve önerilere baktığımızda sanki parlamenter rejim devam ediyormuş gibi bir algı olduğunu ifade ettim. Tabii 6'lı masanın öngörmüş olduğu temel ilkeler çerçevesinde o çerçevenin dışına çıkmadan bir siyaset uygulamak zorundasınız ve söylem kullanmak zorundasınız. Bizim de artık taban olarak 6'lı masanın temel ilkelerine uygun hareket etmemiz gerekiyor ve aynı zamanda 6’lı masanın diline de uygun hareket etmemiz gerekiyor. 6'lı masanın ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu bir kez daha altını önemli çizerek ifade etmek istiyorum. Artık tek başımıza başına buyruk bir siyaset olmadığına göre kullandığımız dilde de dikkatli olmamız gerekiyor.

 Genel Başlıklarımız Kemal Kılıçdaroğlu helalleşme diye bir kavram ortaya attı ve çok doğru ve yerinde bir kavramdı. Türkiye'de daha önce Cumhuriyet Halk Partisi'ne uzak duran, mesafeli duran birçok toplumsal kitle ile bir kucaklaşma bir helalleşme süreci başlattık. Genel Başkanımız ve son derece de olumlu bir şekilde de ilerliyor ve ilerleyen süreçte de tabii AK Parti'nin seçim döneminde kullanacağı ve istismar edeceği alanlarda da Genel Başkanımız şimdiden olumlu adımlar atıyor. Yani dolayısıyla bu süreçte izlenen siyaseti biraz Türkiye'nin altılı masa çerçevesinde gelmiş olduğu noktayı gözler önüne seriyor. İşte toplumun değişik kesitleri bir arada tutma ve önümüzdeki süreci birlikte yönetme uzlaşma kültürüne yönetme düşüncesiyle olduğunu düşünmemizde yarar var diye düşünüyorum. Yeni sistem yeni fırsatlar sunuyor dedik, yani yüzde51 alan tek başına iktidar oluyor. Cumhurbaşkanı adayı seçildiğinde Türkiye'yi tek başına yönetebilecek mevcut sisteme göre yani yüzde51 almanız lazım ve Cumhurbaşkanı danışmanın söylediği ifade var belki birçoğunuz biliyordur ama tekrarlamak da yararı görüyorum yeni sisteme tek kişilik hükümet diyor yani bir Cumhurbaşkanı seçimi aldığında bütün yürütme gücünü elinde topluyor değerli arkadaşlar biz dolayısıyla birinci önceliğimiz millet ittifakının göstermiş olduğu cumhurbaşkanı seçilmesi yönünde olması lazım elbette partiler devam ediyor yani 6'lı masanın içerisinde de mutlaka partiler arası rekabet olacaktır. biz tabii ki altılı masanın lokomotifi olan lider olan partiyiz ama oylarımızı daha çok artırmak istiyoruz. Daha çok artıracağız İnşallah bu seçimde Zonguldak'ta da böyle olacak ama bunu yaparken de kucaklayıcı birleştirici kimseye ötekileştirmeden yürütmemiz gerektiğini düşünüyorum.

 Önemli bir seçimin arefesindeyiz çok az bir zaman kaldı vaktinde yapılırsa 7 ay gibi bir zaman var seçimlere burada tabii bize çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Korona hızımızı yavaşlattı hem milletvekilleri olarak bizleri, hem de örgütümüzün, belediye başkanlarımızın hızı kesildi çok sokaklara inemedik ama son bir yıldır Zonguldak'ta da tüm Türkiye'de de partimiz sahada, hem milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, örgütümüz sahada çalışıyoruz. Yeterli mi? Değil tabiki, her çalışmanın mutlaka bir üstü vardır. Onun için önümüzdeki dönemde vatandaşlarımıza gidip onlara partimizi anlatmanız gerektiğini düşünüyorum.”

 YAVUZYILMAZ: SAYIŞTAY RAPORLARI ÜZERİNDEN DEFALARCA KEZ SÖYLEDİK

 

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da konuşmasına TTK Amasra Müessese Müdürlüğü’nde meydana gelen grizu faciası sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili bilgi vererek; “sorumluluğumuz gün geçtikçe artmaya devam ediyor.  Biz iki Zonguldak milletvekili olarak Amasra faciasını araştırma komisyonunda yer alıyoruz ve son yayınlanan bilirkişi ön raporuna göre beş ana etken var.

 Bu faciada onlardan birincisi havalandırma, diğeri mekan direnajı, bir diğeri kömür tozu patlaması teknik kadro işçi sayısı yetersizliği ve iş güvenliği ile ilgili yapılan denetimlerdeki yetersizdir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde çok tehlikeli iş sınıfında olan madenlerde bir kazanın yaşanması da kaçınılmaz oldu. Ancak biz asıl sorumluyu biliyoruz. Yani evet bu maddelerle acaba kimler sorumlu ve sorumlulukları nasıl dağılıyor diye araştırıyoruz. Komisyon Türkiye Taş Kömürü Kurumu da bu anlamda KİT Komisyonu tarafından denetlenip inceleniyor. Sayıştay raporları üzerinden defalarca kez söyledik dedik ki; ‘eksik işçi sayısı, eksik personel teknik kadro sayısını arttırın bakın kaza geliyor büyük bir felaket olduktan sonra mı bunun tedbirini alacaksınız’ dedik. Bir kere değil, iki kere değil, üç kere değil her toplantıda çıktık, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne basın açıklaması yaptık. Yani sürekli bunu tekrar eden bir milletvekili olarak ve neticede tüm bunlara bağlı olarak da kaza gerçekleşti. Yani bakın şöyle hazindir; yani yeni ve güncel bir bilgi olarak paylaşmak istiyorum. Tanık ifadelerinde de çıktı bu şimdi siz bir sistem kuruyorsunuz bir güvenlik sistemi bir facia yaşanmasın diye iş güvenliği sıkıntıları olmasın diye sensörler yerleştiriyorsunuz, havalandırmanız lazım işte hızlı olması gerekiyor saniyede 2,5 metrelik bir çekiş yapması gerekli ki havada biriken metan gaz içeriklerini toplasın çıkarsın ve dışarıya atsın diye bu gaz içerikleri yükseliyor düşüyor vesaire de bu bilgileri toplayıp sensörler gaz izleme merkezine göndereyim bak nasıl başından hata aldım onun için bu örneği veririm.

“TEKLİFİMİZE HAYIR DEDİLER”

Şimdi Bir diğer konu yani bir AK Parti uygulaması genel uygulama Şehit madenci ailelerinin çocukları var. Yani şehitlik mertebesi bizim doğduğumuz ve büyüdüğümüz topraklarda kültürel bir tanımlamadır. Aynı zamanda dolayısıyla da şehitlerin ailelerine sahip çıkmak gerekiyor. 2019 yılında Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kanun teklifi verdim. Kanun teklifiyle dedik ki; tamam önce AK Parti'nin Şehit Madenciler arasında yaptığı bir ayrımcılık vardı bu ayrımcılık ortadan kalksın dedik 2003-2014 yılları arasında hayatını kaybeden madencilerin, yani maden kazalarında hayatını kaybeden madencilerin ailelerine devlette istihdam hakkı veriliyor ama 2003 öncesi ve 2014 yılı sonrası yoktu dolayısıyla Zonguldak neredeyse bu kapsamın dışına itilmişti. Bununla ilgili kanun teklif verdik. Genel başkanımız grup toplantısında da söyledi ve neticede bu AK Parti şu anda Zonguldak sokaklarında rahat rahat gezen, dolaşan AK Partili değil yöneticileri mensubu oldu partinin milletvekilleri ‘madenciler arasındaki ayrımcılık ortadan kalksın’ teklifimize ellerini kaldırdılar indirdiler ve ‘hayır’ dediler. Hiç utanmadan da Zonguldak sokaklarında gezdiler.” şeklinde konuştu.

Zonguldak ile ilgili de konuşmalarda bulunan Yavuzyılmaz;  Lavuar alanı projesinde su çıktığını belirterek, “AK Parti tabanda su olduğunu anladı ne zaman tam iş başlarken. Ya arkadaş bunun bir fizibilitesi yok mu? Ya sen daha bu projenin kalemini oynatırken orada zaten ölçmen, biçmen, bakman gerekiyor. Yapılmamış ne demek? Bu şu demek; Lavuar alanı projesi kaldı demek, yıllar alacak demek!” şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından CHP İl Danışma Kurulu toplantısı basına kapalı olarak devam etti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 İBRAHİM TIĞ ESKİŞEHİR’DE OKURLARIYLA BULUŞACAK
İBRAHİM TIĞ ESKİŞEHİR’DE OKURLARIYLA BULUŞACAK
“SEVGİ YAŞAMDIR” ÇOK YAKINDA OKUR KARŞISINDA
“SEVGİ YAŞAMDIR” ÇOK YAKINDA OKUR KARŞISINDA