Advert
Advert
Advert

‘KAZADA İŞÇİLERİMİZİN BİR KUSURU YOKTUR’

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Bartın'ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden kazasını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nun 7'nci toplantısında sunum gerçekleştirdi.

‘KAZADA İŞÇİLERİMİZİN BİR KUSURU YOKTUR’
Bu içerik 366 kez okundu.
Advert

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Bartın'ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden kazasını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nun 7'nci toplantısında sunum gerçekleştirdi.

TBMM Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu, AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız başkanlığında toplandı. Toplantıya, sendikayı temsilen GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ve maden mühendisi Nizamettin Tiryaki katıldı. Komisyon Başkanı Taner Yıldız, 7'nci toplantıyı yaptıklarını anlatarak yetkili olan Genel Maden İşçileri Sendikası ile diğer madencilik faaliyeti gösteren sendikaları dinleyeceklerini söyledi. Ardından GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu sunumunu gerçekleştirdi. Mutlu, Amasra kazasında hayatlarını kaybeden 42 maden şehidimizi anarak başladığı konuşmasında şunları söyledi;

"Amasra maden kazasında şehit olan ve bugüne kadar iş kazası sonucu hayatını kaybeden maden şehitlerimize Allah'tan rahmet, aile ve akrabalarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Meydana gelen maden kazasının tüm yönleriyle araştırılarak benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan bu komisyonun çalışmalarının madencilik sektörümüze ışık tutmasını ve bu tür kazaların tekrar yaşanmamasını temenni ediyorum.

Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesinde uygulanan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine yönelik; mekanize kazı sistemleri, merkezi gaz izleme sistemi, gaz ölçüm aletleri, ferdi kurtarıcılar, uyarı sistemleri, eğitim, denetim ve diğer önlemlere rağmen bu kaza meydana gelmiştir. Kazanın temel unsuru olarak kamuoyunda açıklanan Bilirkişi İncelemesi Raporunda yer alan “Yetersiz ve etkisiz havalandırma sistemi olayın meydana gelmesindeki en temel unsurdur” denilmektedir. Ayrıca bilirkişi raporunda açıklanan Merkezi Gaz İzleme Sistemi verilerinde metan gazının müteakip defalar uzun süre boyunca potansiyel patlayıcı seviyelere ulaşmasına rağmen, ikaz ve alarm seviyelerinde maden ocağının kısmen dahi olsa boşaltılması yönünde önlem alınmadığı belirtilmiştir. Bu durumun izah edilebilecek bir yanı yoktur.

İHMAL VURGUSU

Kaza; üretim ve hazırlık çalışması yapılan -300/-350 kotlarındaki -320 Kalın damar tabanda (bilirkişi raporunda belirtilen) metan gazının bir kıvılcımla buluşarak patlaması sonucu meydana geldiği şeklindedir. Kazanın meydana geldiği alanlar yangın nedeniyle barajla kapatılmıştır. Yangının tamamen sönmesi ve yapılacak ölçümler sonucu yeraltının tamamen güvenli hale gelmesi durumunda kaza mahallinde teknik inceleme yapılabilecektir. Ancak alınan önlemlere rağmen bu kadar büyük çaplı kazanın meydana gelmesi sıralı emniyet tedbirlerinde bir eksiklik, ihmalin olduğunu göstermektedir. Yeraltında yapılacak teknik incelemede patlama noktaları, etkileri ve sensör yerleri görüldüğünde daha net bilgiler ortaya çıkacaktır.

MADEN İŞKOLUNDAKİ KAZALARIN AZALTILMASI İÇİN ALINMASI GEREKLİ ÖNLEMLER

Yeraltı kömür işletmeciliğinde mevzuatta belirtilen ana kurallardan vazgeçilmemelidir. Türkiye Taşkömürü Kurumu yönetmeliğin c maddesine göre degaja müsait damarlarda ilerleme yönünde en az 25 metreden az olmayacak şekilde kontrol sondajları yapılmakta olup buna göre önlem almaktadır. TTK üretim alanları artık derin kotlarda -200 metre altında olup riskler artmıştır. Yeraltı kömür madenciliğinde ocağın genel güvenliğini tehdit eden tehlikelerin başında metan gazı gelmektedir. Bu nedenle degajlara karşı “Gaz drenajı” yapılması sağlanmalıdır. Eğitimlere, her kademede iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine, mesleki eğitimlere daha fazla önem verilmelidir. Yeraltında yapılan iş gereği genel güvenliği etkileyebilecek sanatlarda çalışanlar için yeni eğitim ve denetim prosedürü oluşturulmalıdır. Yeraltında yardımcı sanatlardaki işçi eksikliği geçmişten günümüze, grup dışı çalıştırma, geçici sanat değişimi yoluyla Pano Üretim İşçiliğinden giderilmiştir. 2015 yılından itibaren gruplu çalışanların tamamı daimi statüye alınınca sadece geçici sanat değişimleri yapılmaktadır. TTK da sanat birleşimleri; “işyerini yaşatmak, istihdamı kolaylaştırmak ve artırmak, çalışan kişilerin gücünden azami derecede istifade etmek ve benzer işleri ihtiva eden sanatları azaltmak” amacıyla yapılmıştır. Yapılan sanat birleşimleri sonucu bugün yeraltında 10 ve yerüstünde 21 olmak üzere toplam sanat sayısı 31’e düşmüştür. Üretimin, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları dâhilinde yapılabilmesi ve sürekliliğinin sağlanabilmesi için işçi eksikliği acilen giderilmelidir.

‘DENETİM ELEMANI SAYILARI ARTTIRILMALI’

Madencilik sektöründe denetim yeterince sağlanamamaktadır. Bu nedenle denetim elemanı sayıları artırılmalıdır. İşletmeciliğin her aşamasında etkin denetimler yapılarak yukarıda belirttiğimiz ana kuralların olması sağlanmalıdır. Denetimler başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yapılmaktadır. Denetim kadroları deneyimli maden mühendisleriyle güçlendirilmelidir. İş Güvenliği uzmanları ücretlerini, işverenin karşılayacağı bir fondan almalı ve iş güvencesi getirilmelidir. İş Güvenliği uzmanlarının özgürce çalışabilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. Tüm çalışanlar sigortalı, sendikalı ve iş güvencesine kavuşturularak örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Zonguldak kömür havzasında önce küçük ölçekli sahalar sonra büyük sahalar rödövans usulü ihaleyle özel sektöre açılmıştır. Ancak istenilen amaca gerek işçi sağlığı ve güvenliği, gerekse üretim bazında ulaşılamamıştır. Riski yüksek kömür havzaları devlet tarafından işletilmelidir. Havza madenciliği uygulanmalı, sahalar küçük parçalara bölünmemelidir. Türkiye kendi doğal kaynaklarını kullanmak, kurumsal hafızayı kaybetmemek için Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Maden Tetkik Arama (MTA) gibi madencilik sektöründe deneyimli kurumlarını korumak ve geliştirmek, kendi madencilerini yaşatmak, istihdam yaratmak, iş sağlığı ve güvenliğinden taviz vermeden üreterek kömür ithalatını azaltmak mecburiyetindedir.

‘KAZADA İŞÇİLERİMİZİN BİR KUSURU YOKTUR’

Yeraltı kömür madenciliği içerdiği riskler itibarıyla dünyanın en ağır ve tehlikeli iş koludur. İşletmecilik kurallarına uyulmadığı zaman bu risklerin katlanarak arttığı açıktır. Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesinde alınan önlemlere rağmen bu kadar büyük çaplı kazanın meydana gelmesi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Önlemlerinde ve alınması gerekli sıralı emniyet tedbirlerinde büyük bir eksiklik ve ihmal olduğunu göstermektedir. Bu eksiklik işveren ve temsilcilerinin olup kazanın meydana gelmesinde çalışanlarımızın kusuru yoktur. Maden kazalarının kader olmaktan çıkarılması için kazanın nedenleri ortaya konmalı, bu kazanın son olması için ilgili Yasa ve Yönetmelikler çerçevesinde gerekli önlemler alınmalıdır."

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 İBRAHİM TIĞ ESKİŞEHİR’DE OKURLARIYLA BULUŞACAK
İBRAHİM TIĞ ESKİŞEHİR’DE OKURLARIYLA BULUŞACAK
“SEVGİ YAŞAMDIR” ÇOK YAKINDA OKUR KARŞISINDA
“SEVGİ YAŞAMDIR” ÇOK YAKINDA OKUR KARŞISINDA