İKİ KAFADAR!...
Bir gece yatıp kalktık.
Devrek Sabahat-Cemil Ulupınar Fen Lisesi'nin öğrenci kontenjanı 90'dan 60'a düştü!...
Yani Devrek'te okuması gereken 30 öğrenciyi bir gecerde kaybettik.
Üstelik Batı Karadeniz Bölgesi'nin 200 kişilik öğrenci yurdu olan tek okuluydu Sabahat-Cemil Ulupınar Fen Lisesi.
Çaycuma'nın Fen Liselerinin kontenjanında bir değişiklik olmadı, bilesiniz.
Uyudular!...
Ve bizleri de sürüye saydı bu iki müdür:
Okul Müdürü Sezgin İnam ile Milli Eğitim Müdürü Ercan Kahya!...
Vasıfsız adamları müdür yaparsanız olacağıda bu dur elbette!...
Veliler isyanda, biz çocuklarımızı Devrek'te okutmak istiyoruz, diyorlar.
Haksızlar mı?
Oysa, başarılı çocuklarımızın dışarıya gitmemeleri gerekirdi...Gidecekler!
200 kişilik yurt var, kontenjan 60'a düştü...
Düşen sadece bu mu?
Okulun başarı oranı düştü!...
TÜBİTAK yarışmalarına Devrek'ten hiçbir okul katılmadı, çocuklara bilimsel öğreti, bilimsel çalışma yaptırmadılar ki, düşmesin.
Varsa yoksa, tarikat, cemaat işleri...
Bu müdürlerin yüzlerinde zerre miskal utanma yok!
Sıkılma yok!...
Kaldıramadılar müdürlüğü bu iki kafadar...
Devrek'in sevilen sayılan insanları; Sabahat teyzem ile Cemil amcamın okulunu başarısızlıkla anılır etti bu müdür...
Hem o güzel insanlara hem de Devrek'e yakışmıyor bu müdür!...
LGS için tercih zamanı Ercan Kahya ortada yok!...
İzne ayrılmış bir aylığına...
Öyle ya çok yoruldu yıl içinde...
Bir gece yatıp kalktık.
-SCU Fen Lisesi öğrenci kontenjanı 90'dan 60'a düştü!...
UĞURSUZLUK, BAY CİN BİR'DE!
Devre'te, Yüzme Havuzunun açılışı yılan hikayesine döndü.
Yaz tatili başladı bir ay oldu, İlçe Gençlik Spor Müdürlüğü Kapalı Yüzme Havuzunu hala açamadı. Önce antrenör yok dediler, bulundu hem de iki tane, şimdi de cankurtaran yokmuş!
Açamadılar!...
Bakanın kucağında büyüdüğünü söyleyen İl Gençlik Spor Müdürü Halil Hacı, "cankurtaranı yollayacağım" demiş, bakanın kucağında büyümekten yollayamamış!...
İlçe Sağlık Müdürlüğü'de cankurtaran olmadan açamazsınız, demiş!...
Oysa bizim müdürün açamayacağı kapı yoktu!...
Devrek Kapalı Yüzme Havuzu'na 6-18 yaş grubundan 97 öğrenci başvurmuş...
97 çocuğumuz bu beceriksizlerin yüzünden yüzemiyor, yüzmeyi öğrenemiyor!...
Kimsenin suçu yok bu işte!
AKP'nin İlçe Başkanı İsmail Cin Bir'in bütün suç.
Çok değil iki hafta önce orayı sıkı incelemişti, uğursuzluk onda!...
DİKENLİ'YE HATIRLATMA!
Her yörenin kendine özgü makamsal karakteristiği ve çalgıları vardır.
Devrek'in ise öz çalgısı "Çifte"dir.
Neredeyse unutulup gidiyor bu çalgımız.
Bu çalgının en son yapım ustası Çorak Köyü’nde yaşayan Salih İnam amcaydı, öldü. Mekanı cennet olsun!
Şimdi elimizde bir tek Sarı Kemal dayı kaldı bu çifteyi çalabilen...
Allah gecinden versin o da göçerse, bu çalgımızda tarihe gömülüp gidecek.
Eskiden her köyde bu çalgıyı çalan, yapan ustalar vardı. Düğünlerde, eğlencelerde çalınırdı.
Devrek'in ünlü “çifte” ustaları; Salih İnam (Çorak Köyü), Cemal Ziya Pürcü (Serdaroğlu Köyü), Sarı Kemal (Karasu-Başlarkadı Köyü), (Topal Osman-Osman Sivri-Yazıcık Köyü), Ali Karakaraman (Gocaali- Manzut/Yeşilöz Köyü), Tahir Tığ (Bakırcılar Köyü) ve Eyüp Cin (Dedeoğlu Köyü)'di...
Göçüp gittiler... Işıklar içinde uyusunlar...
Bunu neden mi anlattım, şundan...
Halk Eğitim Merkezi Müdürü İbrahim Dikenli'ye 'hayırlı olsun"a gittiğimde, bu çalgının yaşatılması gerektiğini, bunun için de kurum olarak bir kurs açması önerisinde bulunmuştum.
-Açarız, kültürümüzü yaşatırız, dedi...
Sevinmiştim...
Aradan neredeyse bir yıl geçti, bu konuda bir adım atmadı!
Benden hatırlatması...
