Haber Merkezi
Tüm Emeklilerin Sendikası Zonguldak Şube Başkanlığı üyeleri, Gazipaşa Caddesi'nde yürüyüş yaptılar.
Emekliler, emekli aylıklarının iyileştirilmesi ve insanca yaşamak için taleplerini iletmek için "Dilenci değil emekliyiz, hakkımız olanı istiyoruz" temalı yürüyüş ve basın açıklaması yaptılar. Tüm Emeklilerin Sendikası Zonguldak Şube Başkanlığı öncülüğünde "Dilenci değil emekliyiz, hakkımız olanı istiyoruz" konulu yürüyüş ve açıklama yaptılar.
Yürüyüş ve basın açıklamasına; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Devrim Dural, CHP Kadın Kolları Başkanı Nazan Pulat, CHP İl Yöneticileri, sendika üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Tüm Emeklilerin Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Başkanı Mahmut Kılıç, açıklamasında şunları söyledi:Zonguldak ilan "Zonguldak Demokrasi Güçlerinin Değerli Temsilcileri, Değerli Basın Emekçileri,
Saygıdeğer Halkımız
Bizler; yıllar boyunca alın teriyle, kamu hizmetinde ülkemize karşı görevimizi yaptık. Devlete verdiğimiz birikimlerimizle de emekli olarak bir yaşam sürdürmeyi hak ettik. Ne var ki bugün ülkeyi yöneten iktidar tarafından toplumun en yoksul kesimi yapılan emekliler, açlık sınırının çok altında sefalet koşullarına terk edilmiş durumdadır.
İktidarın açıkladığı 2026 bütçesi, emekçiler ve emekliler açısından yeni bir yoksullaşmanın habercisidir. Faiz ödemelerine 2 trilyon 742 milyar TL kaynak ayrılırken, Sosyal Güvenlik Kurumuna yalnızca 1 trilyon 872 milyar TL ayrılmıştır. Yani 16 milyon emekliye 1,8 trilyon, bir avuç faizciye 2,7 trilyon kaynak! Bütçenin sosyal devlet anlayışıyla değil, sermayenin çıkarlarıyla hazırlandığını gösteren bu tablo kabul edilemez!
2026 Bütçesinde EMEKLİ YİNE YOK- EMEKÇİ YİNE YOK! Emekliklerden de bütçeye ONAY YOK!
Gerçekler gizleniyor, yoksulluk derinleşiyor. TÜİK’in baskılanmış verilerine rağmen 2025 yılı enflasyonu % 45-50 bandına ulaşmış durumda. Açlık sınırı 35 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 90 bin TL’ye dayanmışken milyonlarca emekli 16.881 TL maaşla, milyonlarca dul ve yetim ise bu tutarın da altında yaşam mücadelesi veriyor.
2002’de asgari ücretin üstünde maaş alan emekli, bugün aynı maaşla pazara bile çıkamıyor. 5510 sayılı yasa ile aylık bağlama oranları düşürüldü, güncelleme katsayısı budandı. Emeklinin birikimi sermayeye kaynak yapılırken yaşlılık bir hak olmaktan çıkarıldı. AKP iktidarı emekliye hakkını değil, sadakayı reva gördü. Yoksulluk ‘kader’ diye dayatıldı. Seçimden seçime verilen ikramiyeler, bağımlı bir toplum yaratmanın aracı oldu. Biz sadaka değil, haklarımızı istiyoruz!
Kış yaklaşırken faturalar ödenemiyor, sağlık hizmetlerine erişim zorlaşıyor, ilaç krizi büyüyor. Katkı Payları, ilaç farkları, özel hastane ücretleri derken; sağlık hizmeti artık bir hak değil, parası olanın erişebildiği bir ayrıcalık haline geldi.
Tüm bunların yanı sıra yaşayan emekliyi yük gören zihniyetin SGK Başkanı Raci Kaya, “Eskiden 50 yaşında ölüyorduk, bugün 78 yaşına kadar maaş alıyorlar” diyerek, milyonlarca emekliye hakaret etmiştir. Bu söz, alın terimizi ve yaşam hakkımızı değersizleştiren çarpık bir zihniyetin ifadesidir. Biz emekliler, ömrümüzü bu ülkenin emeğine, üretimine verdik. Şimdi daha uzun yaşamamız suçmuş gibi sunuluyor. Sorun yaşam süresi değil, adaletsiz bütçedir. Emekli maaşları 23 yıldır uygulanan politikalarla bilinçli bir şekilde düşürülmüştür. Aylık bağlama oranları baskılanmış, milyonlar asgari yaşamın altında bırakılmıştır. Bütçe yapılırken yıllarca faize ve sermayeye cömert, emekliye cimri davranılmıştır. “Çok yaşıyorsunuz” diyerek emekliyi suçlamak sosyal devlet değil, sosyal çöküştür.
Sonuç; yoksullaşan milyonlar, eriyen maaşlar, parayla satılan sağlık, değersizleşen emek… Türkiye’de emekli artık geçinemiyor, yaşayabilmek için yeniden çalışmak zorunda kalıyor. Bu tablo bir kader değil, siyasi tercihin sonucudur.
Buradan, Zonguldak Madenci Anıtı’ndan iktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Taleplerimize kulak verin!Zonguldak ilan Memura verilen seyyanen ödenek bütün emeklilere verilmelidir.
AKP, 5510 sayılı yasayı çıkarmasaydı, bugün en düşük emekli aylığı 56.000,00 TL olacaktı. 5510 sayılı yasa derhal kaldırılmalıdır.
En düşük emekli aylığı, en düşük memur maaşına eşitlenerek kademelendirilmelidir.
İntibak yasası çıkarılmalıdır.
3600 ek gösterge bütün memur emeklilerine verilmelidir.
Bayram ikramiyesi yılda 4 kez asgari ücret tutarında olmalıdır.
Sağlık hizmetleri kolay erişilir ve ücretsiz olmalı, sağlıkta soyguna son verilmelidir.
Banka, TOBB, sigorta şirketleri gibi sandık emeklilerine uygulanan ayrımcılığa son verilmeli. Sandık emeklilerine de 4 kez asgari ücret tutarında ikramiye verilmelidir.
Amaca uygun yaşlı bakımevi-huzurevlerinin sayısı yeterince arttırılmalı, yeterli ve donanımlı personel istihdam edilmelidir.
Sendikal Mücadele Meşrudur! Biz emekliler, örgütlü hak mücadelesi istiyoruz. Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı, emekliler toplu sözleşme masasına dahil edilmelidir.
Değerli emekliler!
Çözüm örgütlü mücadelede, yan yana durmakta, birlikte hak aramaktadır. Sosyal adalet, gelir eşitliği ve insanca yaşam hakkı ancak örgütlü bir mücadeleyle mümkündür. Tüm Emeklilerin Sendikası, fiili ve meşru sendikal anlayışla bu mücadelenin öncüsüdür. Eğer köle gibi yaşamaya rıza göstermiyorsanız, kaynaklar faize değil, halka aktarılmalıdır diyorsanız bizimle örgütlenin. Biz susarsak, geleceğimiz de susar. Bu yüzden susmayacağız! Taleplerimizin arkasında duracağız."







