Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şu anki 28. Dönem Yasama Meclisinin asla yeni bir Anayasa yapma yetkisi yoktur. Cumhurbaşkanın zaten böyle bir Yeni Anayasa hazırlamasına ilişkin olarak Anayasa’nın 104. Maddesinde belirlenmiş bir görevi ve yetkisi bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanının yasama görevi olarak anayasa ile ilgili sadece “Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde kamuoyuna sunmak” ve “Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesine iptal davası açmak” görev ve yetkisine sahiptir.
Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasanın 103.Maddesine göre; görevine başlarken TBMM önünde aşağıdaki yemini etmiştir.
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma,, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusun ve şerefim üzerine and içerim.”
Görülüyor ki Sayın Cumhurbaşkanının Yeni Anayasa yapmak için girişimlerde bulunması, meclisi ve milletvekillerini yönlendirmesi, onlara görevler vermesi; sözleriyle, fiiliyle veya yazıyla bunları eylemleştirmesi, anlatması görevi değildir. Eğer böyle davranılıyorsa; bu anayasayı ortadan kaldırmaya teşebbüstür. Ve cezası da oldukça ağırdır: Ağırlaştırılmış müebbet.
Türk Ceza Kanunun 309. Maddesi gayet açıktır:
“Madde 309: Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak veya bu düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulamasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbed hapis cezası ile cezalandırılırlar.”
Gelelim Milletvekillerine….Beş yılda bir yapılan genel seçimlerde, partili ya da bağımsız olarak TBMM’ne 600 milletvekili seçilir. Anayasa’nın 80. Maddesine göre milletvekilleri, “Seçildiği bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil bütün Milleti temsil ederler.”
TBMM üyeleri göreve başlarken Anayasa’nın 81. Maddesine göre şu şekilde yemin ederler:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahını, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
TBMM’nin görev ve yetkileri; Anayasa’nın özellikle 87. Maddesi ile müteakip 88.,89.,90.,91., 92., 93., 94., 95., 96., 97., 98., 99. ve 100. Maddelerinde belirlenmiştir. Saydığım bu maddelerin hiç birinde TBMM’nin yeni Anayasa yapma yetkisi bulunmamaktadır.
Milletvekilleri, Yeni Anayasa yapımı ile ilgili meclisin içinde ve dışında kurulacak hiçbir kurula ve kuruluşa da katılamaz. Eğer katılınırsa bu eylemleri, Türk Ceza Kanununun 309. Maddesine göre Anayasayı ortadan kaldırmak, başka bir düzen getirmek, düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs olur ve ağırlaştırılmış müebbet hapsi gerektiren suça iştirak etmiş olurlar.
TBMM, Yeni Anayasa hazırlamak üzere, Meclis içinden 50 kişilik veya 100 kişilik milletvekillerinden oluşan bir kurul oluşturmak istemesi de Anayasa’ya aykırıdır. Meclisin böyle bir yetkisi yoktur. Milletvekilleri de böyle bir meclise fiilen ve dolaylı olarak katılamazlar. Katılmak, mevcut anayasayı ortadan kaldırmak, ihlâl etmeye teşebbüs demektir.
TBMM 28.Yasama Döneminin meclis üyeleri, Anayasa ile ilgili ne yapabilir? Sadece anayasanın değiştirilmesi gereken maddeleri varsa, Anayasa’nın Yedinci Kısım-Son Hükümlerdeki 175. Maddeye uygun olarak değiştirme işlemleri yapabilir. Bu mümkündür, ancak; Yeni Anayasa yapmak bu yasama döneminin yetkisinde değildir.
Anayasa’nın bazı maddelerinin değiştirilmesi 175. Maddeye göre şöyle gerçekleşebilir. TBMM üye tam sayısının (600) en az üçte biri (200) tarafından yazı ile Meclis Genel Kuruluna teklif gönderilir. Genel Kurul bu yazılı teklifleri en az iki defa görüşür. Değiştirilecek maddelerin kabulü Meclisin üye tamsayısının (600), beşte üç (360) çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Cumhurbaşkanı bu değişiklikleri, ya yeniden görüşmek üzere Meclise iade eder ya da halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazetede yayımlatır.
Cumhurbaşkanı tarafından yeniden görüşülmek üzere Meclise iade edilen değişiklikler, bu kez üçte iki (400) çoğunlukla kabul edilirse, Cumhurbaşkanı bu değişiklikleri halkoyuna sunabilir.
Halkoyuna sunulan değişikliklerin, yani Anayasanın değiştirilen hükümlerinin kabulü için yapılan halkoylamasında oyların yarısından çoğunun kabul kullanması gerekir.
Bu 28. Yasama Dönemi Meclisi sadece Anayasa’nın bazı maddelerinin hükümlerinin değişiklikleri için yukardaki işlemleri yapabilir. Ancak, Anayasa’nın 4. Maddesine göre; “Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
Demek ki bu meclis halktan beş yıl için yasama yetkisi almıştır. Hangi partiden olursa olsun seçilen milletvekilleri, yürürlükteki anayasaya sadakattan ayrılmayacağına 81. Maddeye göre yemin etmiştir, Yemin metninde anayasayı ortadan kaldırmak ve Yeni Anayasa ortaya koymak yetkisi yoktur. Anayasa’nın 14. Maddesinde yazılı olan “Anayasada belirtilenlerden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.” ve “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.”
Eğer bu Meclis, Anayasayı değiştirmek girişiminde bulunursa; Madde 83’e göre “Ağır cezayı gerektiren bir suçüstü hali” durumu oluşur ve yasama dokunulmazlıkları bile resen kaldırılmış sayılır.
Bir Yeni Anayasa yapma şartları toplumda oluşmuşsa yolu şudur. Öncelikle, “halkın yeni bir anayasa isteyip istemediği” halkın referandumuna sunulur.
28.Dönem Yasama Meclisinin yapacağı tek şey, önce yeni bir anayasaya ihtiyaç olup olmadığını halka referandumla soracaktır. Halk, Yeni Anayasa ihtiyacının olduğunu nitelikli çoğunlukla kabul ederse, bugünkü meclis girişimlerde bulunabilir.
Yapılacak ikinci adım, hemen Mecliste, anayasaya ek geçici bir madde eklenmesini gerektiren 200 milletvekilinin yazılı teklifini toplar. Bu geçici maddeden Yeni Anayasa yapılması için bir Kurucu Meclis oluşturulması o zaman bu kanunla belirlenir. Ek geçici madde eklenmesine ilişkin bu kanun yeniden halk referandumuna sunulur. Kurucu Meclisin, 29. Yasama Meclisi üyeleri içinden seçileceği belirtilir ve halk referandumunun kabul edilmesiyle 29. Yasama Meclisi Yeni Anayasa çalışmasına başlar.
29. Yasama Meclisi barajsız bir seçimle Kurucu Meclisi oluşturur. Kurucu Meclisin hazırlayacağı Yeni Anayasa taslağı yeniden halk referandumuna sunulur. Halk bu taslağı nitelikli çoğunlukla kabul ederse, Yeni Anayasa mer’iyete girer. Ancak, bu referandumda Kurucu Meclis tarafından hazırlanmış yeni anayasa taslağı bütünüyle oylatılmaz. Maddelerin bir bölümünün ayrı ayrı referandumlarla oylanması istenir.
Akıllara şu sorular gelebilir “82 anayasasında şimdiye kadar birçok değişiklikler yapıldı. Neredeyse anayasanın 3’de 2’si değiştirildi. Yapılmış bu değişiklikler hukuki değil mi? Anayasa hükümleri olarak kabul edilmeyecek mi?”
Evet, sorun zaten budur. Şimdiye kadar yapılan değişikliklerin bazıları hukukçular tarafından “tam butlan” halinde olduğu ifade edilmektedir. Yani “keenlemyekündür,”, “yok hükmündedir.”
Şu anda TBMM’de “Terörsüz Türkiye” diye adlandırılan demokratik çözümler için kurulması düşünülen Kurul da, yeni anayasanın ele alınacağı, milletvekillilerinden oluşacak 100 üyelik Kurul da hukukî ve anayasal olmayacaktır. Meclisin kendi içinde, ikinci bir meclis kurma yetkisi yoktur. Böyle bir meclis veya kurul “yok hükmünde” olacaktır ve alınacak tüm kararlar hukuki ve yasal olmayacaktır.
Kısaca şunu ifade edelim ki 28. Yasama Meclisinin Yeni Anayasa yapma yetkisi yoktur. Böyle bir girişimde bulunmak bile ağırlaştırılmış müebbet cezayı müstelzim bir suçtur. Bu çalışmaların içinde bulunan milletvekillerin her biri sorumlu olurlar, ayrı ayrı yargılanırlar ve suça iştirakten ceza alırlar.
Bugünkü Anayasamızın hükümleri içinde, belirlenmiş kurallar çerçevesinde çok zaruri değişmesi gereken anayasa maddeleri varsa, bunun için, yukarda söylediğimiz biçimde değişiklik yapmaya mevcut anayasamız cevaz vermektedir. 28. Yasama Meclisinin yetkisi ancak bu kadardır.
Prof. Dr. Hayrettin İVGİN
17.7.2025, Ankara