İbrahim Tığ
Türküler, tarihi ve kültürel değerlerimizi yansıtan sözlü mirasımızdır. Onlar, atalarımızın duygularını, geleneklerini ve yaşam tarzlarını anlatır. Bu mirasın korunması, kimliğimizi korumanın bir parçasıdır.
Zonguldak’ımızın da birbirinden güzel türküleri vardır; Karadır Kaşların Ferman Yazdırır (Merkez), Kiraz Aldım Dikmeden / Tombulacık Halime’m (Devrek), Gidiyom Gidemiyom (Çaycuma), Kestaneci Köyünden Abalı da Köyüne, Harman Vakti Kuralım Biz Çekeği (Ereğli), Atım Var Ala Bula, Çam Dibin’de Yatan Anşam, Aman Dudu Bal Dudu, Gelen Atlı Candarma, Hışır Kızı, Bir Daracık Pencere, Zonguldak’ın Treni, Yüksek Minareden Attım Ben Bir Taş (Devrek) gibi.
Geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bu türkülerimizle, insanımızın yaşayışını, uğraşlarını, aşklarını, sevgilerini, ilençlerini öğreniriz. Halkının duygu, düşünce, ve yaşantılarını yansıtan önemli bir ifade biçimidir türküler.
Kimi aşktan, sevdadan kimi dertten tasadan kimi de ölümden yastan söylenmiş bu türküler, yakılmış bu ağıtlar; öyle yürek dağlayan hikayeleri taşır bizlere.
Sözü meşhur bir Denizli türküsüne getiriyoruz: “Cemilemin Gezdiği Dağlar Meşeli”ye yani.
Bu türküyü rahmetli Türk Halk Müziği sanatçısı Özay Gönlüm, Hüseyin Aktekin’den derlemiş. TRT THM Repertuvarında 3437 numarayla kayıtlıdır bu türkü.
Gün geçmiyor ki, biz bu türküyle oynuyoruz, coşuyoruz, kurtlarımızı döküyoruz. Fakat bu türküde “Eril” bir dil vardır. Eril, TDK’ye göre: “Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker” anlamına geliyor. Kısaca eril dil “erkeksi söylem” olarak da tanımlanıyor. Eril dilin en belirgin özelliği ilk olarak nefreti de alayı da kadını ve kadınsılığı aşağılamak üzerinden kuran dil olmasıdır.
“Gaydırı gubbak Cemilem
Nasıl nasıl edelim biz bu işe
Nikamızı kıysın ünnen gelin Hoca Memiş'e”
Peki, bu türküde geçen “Gaydırı Gubbak” nedir, ne anlama gelir?
Ege Bölgesi ve özellikle de Denizli yöresi ile özdeşleşmiş olan “Gubbak” sözcüğü, vajina demektir. Dolayısıyla, “Gaydırı Gubbak Cemile” de; kaygan vajinalı Cemile anlamındadır.
Bu türküyle yalandan yere, Cemile ve çapkınının aşkına ve Hoca Memiş’e nikah kıydırmalarına şahit oluyoruz. Oysa bu türkünün nakarat bölümünün orijinali:
“Gaydırı guppak Cemilem
Nasıl nasıl edelim de biz bu işi?
Kaba döşek üstünde
Olduru olduru verelim de biz bu işi” şeklindedir.
Her ne kadar TRT’nin azizliğine uğrayıp, "Haydi de hopbak Cemilem nasıl nasıl edelim bu işe / Nikahımızı gıysın ünnen gelin Hoca Memiş'e" diye değiştirilse de
"gaydırı gubbak" şeklinde okunmaya okunuyor ve seviliyor.
“Cemilemin gezdiği dağlar meşeli
Üç gün oldu Cemilem ben bu derde düşeli
Gaydırı gubbak Cemilem
Nasıl nasıl edelim biz bu işe
Nikamızı kıysın ünnen gelin Hoca Memiş'e
Cemilem kız ne gezersin hayatta
Basma fistan parlak babuç ayakta
Gaydırı gubbak Cemilem
Nasıl nasıl edelim biz bu işe
Nikamızı kıysın ünnen gelin Hoca Memiş'e
Cemilenin fistanı saman sarısı
Gören sancak Cemilem kızı muhtar karısı
Gaydırı gubbak Cemilem
Nasıl nasıl edelim biz bu işe
Nikamızı kıysın ünnen gelin Hoca Memiş'e”
Yine Denizli, Acıpayam türküsünde de; Ayşe’nin Veli agayı gıdıkladığına tanık oluruz:e
“Tepsi de tepsi fındıklar
Ayşe de Veli Agamı gıdıklar
Aman aman Ayşem şanına
Nasıl çıkcen Veli Agamın yanına hey
Aman aman Ayşem nar diye
Nasıl gelcen Veli Agama nar diye”
Evet, yazımızı İlhan Berk’in; “Neler çekmiş halkım türküler şahit” dizesiyle bitirelim.
https://www.youtube.com/watch?v=_OQukMV6694&list=RD_OQukMV6694&start_radio=1








