Advert
Advert
Advert

TÜRKİYE SABAHATTİN ALİ OKUYOR

Türkiye, Kürt Mantolu Modanno ile Çalıkuşu'nu okuyor.

TÜRKİYE SABAHATTİN ALİ OKUYOR
Bu içerik 1185 kez okundu.
Advert

   

   İbrahim Tığ  

   Cumhuriyet Gazetesi yazarı Hikmet Altınkaynak dünkü kaleme aldığı yazısında, Sabahattin Ali’nin en çok okunan yazar olduğunu, yazdı.

    Yazar Kaynak, Türk Kütüphaneciler Derneği Başkanı Ali Fuat Kartal’ın açıklamalarına dayandırdığı yazısında, 2019 yılında yetişkinlerin tarafından kütüphanelerden en çok ödünç alınan kitapların Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu, Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna romanları olduğunu, belirtti.

     Ödünç alınan kitapların sayıları şöyle: Çalıkuşu: 10 bin 879, Kürk Mantolu Madonna: 9 bin 729, Kuyucaklı Yusuf: 7 bin 663. Bu durumda Sabahattin Ali’nin iki kitabını ödünç alan okur sayısı ise 17 bin 662.

     83 milyonluk Türkiye’de övünülecek sayılar değil elbette. Ama ne yazık ki 1200’e yakın halk kütüphanesinin 2 milyonu aşkın üyesi, 20 milyonu aşkın kitabı bulunuyor!

SABAHATTİN ALİ KİMDİR?

     25 Şubat 1907'de Edirne Vilayeti'nin Gümülcine Sancağı'na bağlı Eğridere kazasında doğdu. Babası piyade yüzbaşısı (Cihangirli) Selahattin Ali Bey'in görev yerlerinin sık sık değişmesi nedeniyle, ilköğrenimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit'in çeşitli okullarında tamamladı. (1921) Edremit'e göçtüklerinde bölge Yunan işgalinde olduğu için emekli olan babası aylığını alamamış ve aile çok zor günler geçirirdi. İlkokulu bitirdikten sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu'na giren Sabahattin Ali, beş yıl burada okumuş, daha sonra İstanbul Öğretmen Okulu'nda mezun oldu. (1926) . Bir yıl kadar Yozgat'ta ilkokul öğretmenliği yaptı ve Millî Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak Almanya'ya giderek iki yıl orada okudu. (1928-1930) . Yurda döndükten sonra Aydın ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yaptı.

    Konya'da bulunduğu sırada, bir arkadaş toplantısında Atatürk'ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla tutuklandı (1932)  ve bir yıla mahkum olarak Konya ve Sinop cezaevlerinde yattı. Cumhuriyetin onuncu yıl dönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla özgürlüğüne kavuştu. (1933) . Cezaevinden çıktıktan sonra Ankara'ya giden Sabahattin Ali Millî Eğitim Bakanlığı'na başvurarak yeniden göreve alınmasını istedi. Dönemin bakanı Hikmet Bayur'un ‘eski düşüncelerinden vazgeçtiğini ispat etmesini' istemesi üzerine Varlık dergisinde ‘Benim Aşkım' adlı şiirini yayımlayarak (15 Ocak 1934) Atatürk'e bağlılığını göstermeye çalıştı. Aynı yıl Bakanlık Neşriyat Müdürlüğü'ne alınmış, Ankara II. Ortaokul'da öğretmenlik yaptı.

     16 Mayıs 1935 günü Aliye Hanım ile evlenmiş, 1936'da askere alınmış, 1937 Eylülünde kızı Filiz Ali dünyaya geldi. Yedek Subay olarak askerliğini Eskişehir'de tamamladı, 10 Aralık 1938 de Musiki Muallim Mektebi'nde Türkçe öğretmeni olarak göreve başladı. 1940 yılında tekrar askere alınmış, askerliğini yaptıktan sonra Ankara Devlet Konservatuarı'nda Almanca öğretmenliği yaptı. (1941-1945) .

     ‘İçimizdeki Şeytan' romanı milliyetçi kesimde büyük tepki topladı. Nihal Atsız'ın hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açmış, dava sırasında çok sıkıntı çekti. 1944 yılında davayı kazanmasına rağmen tepkilerden kurtulamadı. Olaylı duruşmalar sonunda bakanlıkça görevinden alınmış, İstanbul'a giderek gazetecilik yapmaya başladı (1945).  Ancak fıkra yazdığı La Turquie ve Yeni Dünya gazeteleri, iktidarın kışkırtmasıyla meydana gelen Tan olayları sırasında tahrip edilince işsiz kaldı, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkardı (1946-1947).  Ancak, bu gazeteler tek parti iktidarının baskılarıyla karşılaştı, dergilerin isimlerindeki Paşa ifadesiyle ‘Milli Şef' İsmet Paşa ile alay edildiği iddiası ile kapatılmış, yazılar ve yazarları hakkında kovuşturmalar açıldı.

     Sabahattin Ali dergilerde çıkan yazılarından dolayı üç ay hapis yattı. Ali Baba dergisinde yayımladığı ‘Ne Zor Şeymiş' başlıklı yazıda, içinde bulunduğu durumu şöyle anlattır: “Çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi”.

     Bir başka dava nedeni ile 1948'de Paşakapısı cezaevinde üç ay yattı, çıktıktan sonra zor günler geçirmeye başladı. İşsiz kaldı. Bulgaristan'a kaçmaya karar vermiş fakat para karşılığı anlaştığı Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde öldürülmüştür (2 Nisan 1948).

SABAHATTİN ALİ’NİN ESERLERİ

    Roman: Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940), Kürk Mantolu Madonna (1943). Öykü: Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943), Sırça Köşk (1947). Şiir: Dağlar ve Rüzgâr (1934), Kurbağanın Serenadı (1937), Öteki Şiirler (1937). Oyun:Esirler (1936)

SABAHATTİN ALİ’NİN BESTE YAPILAN ŞİİRLERİ

   Sabahattin Ali’nin 15 şiiri beste yapılmıştır. Bu şiirleri şunlar: Aldırma Gönül, Leylim Ley, Melankoli, Eskiye Dünyaya Hükümdar Olmaz, Çocuklar Gibi, Geçmiyor Günler, Kızkaçıran, Göklerde Kartal Gibiydim, Eskisi Gibi, Ben Yine Sana Vurgunum, Benim Meskenim Dağlardır, Bir Yürek Kaldı Avucumda, Benimsin Diyemediğim, İstek (Şamdan), Karayazı ve Mayıs Ayların Gülüdür.

    Evde tek başınıza kalın, kitap okumanın tadını çıkarın!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ŞAİR VE YAZARLAR SAFRANBOLU’DA BULUŞTU
ŞAİR VE YAZARLAR SAFRANBOLU’DA BULUŞTU
  2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR
2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR