Advert
Advert
Advert

AÇIKGÖZ: HER ŞEHRİN BİR ÖYKÜSÜ VARDIR

Şair-Yazar Döndü Açıkgöz’ün yeni çıkan kitabı “Safranbolu’ya Nefes Verenler”in tanıtımı ve imza etkinliği yapıldı.

AÇIKGÖZ: HER ŞEHRİN BİR ÖYKÜSÜ VARDIR
Bu içerik 1064 kez okundu.
Advert

 

  -Sercan Kapusuz-

   Şair-Yazar Döndü Açıkgöz’ün yeni çıkan kitabı “Safranbolu’ya Nefes Verenler”in tanıtımı ve imza etkinliği yapıldı.

    Karabük Kültür ve Turizm Vakfı Salonunda düzenlenen etkinliğe; Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Uluslararası Yazarlar birliği (PEN) Türkiye Merkezi 2. Başkanı Halil İbrahim Özcan, Zonguldak İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Uzundal, Önceki ROSAK Başkan Yardımcısı M. Naci Kocabıyık, Önceki Yenice Belediye Başkanı Mustafa Akay, Devrek TSM Koro Şefi ve besteci Levent Özger, Karabük Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Halil Nihat Yıldız, Karabül Zübeyde Hanım İl Halk kütüphanesi Müdürü Hülya Özgün, Safranbolu İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Buket Akbulut, sanatçılar; İbrahim Tığ, Muharrem Akman, Efe Güzelgöz, Hüseyin Özmen, Keramettin Çetin, İsmail Arslan, Şükran Şahin, Fatma Kırımlı Gökmen, Metin Çengel, Cemil Berber, Enver Malkoç ve kalabalık bir sanatsever topluluğu katıldı.

    Daha önce, Söylediğin Türkülere Ne Oldu?, Haziran Büyüsü, Kadın Yüzleri, Susmanın İki Yakası, Hoşçakal Annemin Cenneti adlı eserleri yayınlanan Döndü Açıkgöz’ün “Safranbolu’ya Nefes Verenler”i 7. Kitabı.

    Kitap da, Zonguldak, Bartın ve Karabük’ün yetiştirdiği değerlerden Sadi Yaver Ataman, Leyla Gencer, Türker İnanoğlu, İbrahim Yıldız, Süha Arın, İbrahim Tığ, Hüseyin Avni Cinozoğlu, İlhan karaman, Mithat Yaban gibi bir çok sanatçının yaşam öyküsü ve sanatı anlatılıyor.

    Sosyal konulara duyarlılığıyla bilinen Döndü Açıkgöz’ün bu kitabının geliri Otizmli Çocuklar yararına kullanılacak. Bilindiği gibi Açıkgöz, Hoşça kal Annemin Cenneti kitabının gelirini de engelli çocuklara bağışlamıştı.

AÇIKGÖZ’ÜN ESERLERİNDE KADIN DUYARLILIĞI VAR

     Kitabın tanıtım toplantısında konuşan şair-yazar İbrahim Tığ, Döndü Açıkgöz’ün eserlerinde kadın duyarlılığının egemen olduğuna vurgu yaparak,

 “Benim Karabük deyince aklıma iki önemli şair geliyor. Bunlar İbrahim Yıldız ve Döndü Açıkgöz’dür. Onun şiirleri; sadelik ve yalınlıktan uzak, anlam yoğunluğu olan bir şiir örgüsüyle kuruludur” dedi.

    Tığ, Döndü Açıkgöz’ün “Safranbolu’ya Nefes Verenler” kitabının büyük bir titizlik ve araştırmanın eseri olduğununa da işaret ederek, “Bu kitap geçmiş ile gelecek nesiller arasında bir köprü vazifesi görecektir. Bu da kitabın kalıcı kılacaktır. Elbette ortaya koyduğu bu çalışmayla bir kez daha yüreğini ortaya koyan Döndü Açıkgöz’ü, edebiyatımız ve bölgemiz adına kutluyorum”dedi.

ÖZCAN:YAŞAM YAZILDIKÇA ANLAM KAZANIR

    PEN Türkiye Merkezi Türkiye Başkanı Halil İbrahim Özcan da, Açıkgöz’ün eserlerini şöyle değerlendirdi: “İlhan Berk için yazmak, yaşamaktır, der. Çok haklı. Döndü hanım da yaşadıklarını, gözlemlerini ve insani değerleri konu edindiği eserlerinde yaşadığı yerleşkenin izlerini sunar okuyucuya. Dünya, yaşam, yazıldıkça anlam kazanır. Kendine özgün yetkin bir dil ve anlatımla ne de güzel oluşturuyor eserlerini döndü hanım. Tarihe karşı, insanlığa karşı bir görevi yerine getiriyor ve gelecek kuşaklara köprü vazifesi görsün istiyor eserlerini. Ve bunu da başarıyor. Kendisini kutluyorum” dedi.

HİÇBİR YER DURUP DURURKEN ÖYKÜLEŞMEZ

     Döndü açıkgöz de kitabın amacını, “İstedim ki, Safranbolu’da, Karabük’te, yöresinde yaşamış, yaşayan, tanıdığım tanımadığım, sanatın her alanında ürettikleri eserle, salt kendine değil,  yaşadığı coğrafyaya nefes vermiş sanatçılar gelecek nesillere kaynak olarak kalsın, unutulmasın. Vefatından sonra değil, yaşarken hatırlansınlar!” şeklinde ifade etti.

     “Kendi yerel sanatçısına değer vermeyen, sanatsal faaliyetlerde adını dahi anmayan bürokratların, resmî kurumların pohpohladığı sözüm ona sanatçılardan çok daha fazlasıdır bu kitaptaki isimler. Zira onlar bu coğrafyanın birer Mozart’ıdır!” şeklinde konuşmasını sürdüren Döndü Açıkgöz, “Her şehrin, kasabanın bir öyküsü vardır ve hiçbir yer durup dururken öyküleşmez. Kasabaları, şehirleri öyküleştiren, kimlik kazandıran orada yaşayan halkıdır. Kültürü, gelenek ve görenekleri, sanatçısı ticareti, siyasetçisidir. Öyküleşen Kasabalar denince, ‘Çıkmaz Sokak’ adında dar bir sokak ve o sokakta ip atlayan, beştaş, saklambaç ve top oynayan çocukların arasındaki çocukluğum geliyor aklıma. Ayakkabıcı Şaban amca, Fatma ana, yük taşıyan at arabaları, eski tarihi evler, meşhur lokumu, Arnavut kaldırımlar, işçilerin yorgun argın geçtiği dar sokaklar, kapı önlerinde sohbet eden kadınlar aklıma geliyor. ‘Aç Kapıyı Ben Geldim, Kızılcıklar Oldu mu, Bir Giderim Beş Ardıma Bakarım, Geyme Dedim Geydin Sen Bu Alleri, Güvercin Uçuverdi, İlik Düştü Yakamdan, Kâbe’nin Dalları Bölük Bölüktür’ türküleri; Cinci Hoca lakaplı Kazasker Hüseyin Efendi, İzzet Mehmet Paşa. Kısaca; dünden bugüne öyküleşen Safranbolu geliyor aklıma.” dedi.

    Daha sonra Döndü Açıkgöz, kitapseverlere “Safranbolu’ya Nefes Verenler” kitabını imzaladı. Konuklara ikramlarda bulunuldu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ŞEHİR DERGİSİ 166. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA
ŞEHİR DERGİSİ 166. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA
DEVREKLİ MUHTARLAR BAŞKANINI SEÇTİ
DEVREKLİ MUHTARLAR BAŞKANINI SEÇTİ