Darbenin Zamanlaması
AKP Hükümeti; son dönemlerde Paralel Yapı’ya karşı operasyonlara hız vermişti. Emniyet, yargı, medya ve sermaye ayağında yer alan üst yapılara karşı birçok kişi tutuklanmış, görevden el çektirilmiş, birçok işletmeye, bankaya kayyum atanmıştı. Daha alt birimlere karşı ülke düzeyinde yeni bir operasyon aşamasına gelinmişti. Yeni dönemde, TSK yapılanması ilk hedefti. Ağustos ayında yapılacak Yüksek Askeri Şura’da birçok albayın generalliğe terfileri görüşülecekti. Oysa terfi bekleyen albayların büyük çoğunluğu Yüksek Askeri Şura toplantısında ayıklanacaktı. Ayıklanacak personel listesi Paralel Yapı’nın eline geçirmişti. Listede yer alanların hepsi, TSK’da, Sol/Atatürkçü komuta yapısını değiştirmek üzere AKP döneminde F/Cemaat kadrolarından Harp Okullarına sokulmuştu. Bugün ordu içinde en etkin konumda görevlere gelmişlerdi. Uzun yıllar “Beraber yürüdükten sonra” yeni dönemde AKP, F/Cemaatin yolu ayrılmıştı. F/Cemaatin amacı devleti tümüyle ele geçirmekti. Buna karşılık AKP, tüm kamuda temizlik amaçlı adımlar atabilmek için son MGK toplantısında Paralel Yapı örgütlenmesinin, terör örgütü listesine alınmasını sağlamıştı. Son ayıklanma süreci ile tüm ülke düzeyinde etkinliği kırılmış olacaktı.
F/Cemaat, 2015 seçimlerinde, AKP’nin tek başına iktidar gücünü kırmaya, HDP’yi kilit parti durumuna getirmeye çalıştı. Bu çabasında başarısız olu. İki seçenek kalmıştı. Ya 1 Kasım Seçimleri sonucu oluşan mevcut Meclis aritmetiğinde yeni bir dizayn yapılacak, AKP’nin Meclis içindeki gücü bölünecek, ya da son çare olarak darbe yapılacaktı. Seçimlerde ve seçim sonrasında siyaset eksenli hesaplar tutmadı. Geriye kalan tek seçenek darbeydi. Eğer Ağustos ayında Yüksek Askeri Şurası yapılırsa, çeşitli iktidarlar içine girilerek 40 sene boyunca sabırla sürdürülen, devleti ele geçirme hazırlıkları heba olacaktı.
Köprülerde ulaşımının kesilmesi, yalnızca güç gösterisiydi. Asıl hedefler; Genelkurmay Karargahı ve Kuvvet Komutanlıkları, Gölbaşı TÜRKSAT binası, karşı operasyona girişmesi kesin olan MİT Merkezi ile Özel Kuvvetler Komutanlığı ve bu hedeflere yakın olan, müdahale olasılığı bulunan emniyet ( polis) birimlerinin denetimiydi. CB, BB, İB ve Adalet Bakanları denetim altına alınacaktı. TBMM’nin denetimi önemsiz bir hedefti. Boş bölümlerine birkaç bomba atılarak vekillerin dağılması sağlanacak, bakanlar güvenlik kaygısı ile görevden çekileceklerdi. Strateji, daha çok Ankara ve İstanbul merkezli yönetim, kitle iletişim araçları, askeri komuta merkezleri, emniyet güçleri ve operasyonel savaş araçlarının denetimine dayanmaktadır.
Darbe girişimi, yurdun dört yanında görev yapan silahlı askeri birlikleri yöneten daha alt rütbeli subaylara dayanan tam organize bir hareketti. Silahlı askeri birliklerin başında; Jandarma, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin yurt düzeyine yayılı durumdaki hareketli savaş araçlarına komuta eden üst teğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbay, albay ve tuğgeneral seviyesindeki komuta kademesinin büyük çoğunluğu, karakollara değin darbe girişiminin planlı aktörleriydi.
Darbe Girişiminin Genişliği
Başarısızlık nedenleri arasında halkın sokağa inmesi çok belirleyici olmadı. Çünkü plan gereği darbe iki üç saat içinde en geç sabaha karşı sonuçlandırılacaktı. Cumhurbaşkanı, harekattan 2,5 saat sonra sokağa inme çağrı yaptı. Halkın çekinceli davrandığı görüldü. Girişimden dört saat sonra, Tv’lerde darbenin başarısız olacağı anonsu sonrası halk ancak yığınsal olarak sokağa çıkmaya başladı.
Darbeyi başarısızlığa uğratan asıl etken Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının darbe bildirisine imza koymaması, Medya yayınlarının kesilememesi, emir komuta zincirinin olmadığı, kontrol altına alındığı haberleridir. Darbecilerin hakim olamayacağı algısı; girişim sürdürülürse daha çok kan döküleceği kaygısı, daha ilk saatlerde yerleşmeye başladı. Anadolu’daki askeri birlikler, tanklarla, zırhlı araçlarla yolları ve şehir merkezlerini kontrol etmek üzere kışlalarından çıkmadılar, çıkanlar da sessizce geri çekildiler.
Ayrıca, Paralel Yapı’nın sivil halk desteği alma planı; sol biçimlenişe sahip, darbe karşıtı, oyuna gelmeyen Atatürkçü/Kemalistler tarafından boşa çıkarılmıştır.