Advert
Advert
Advert
SOLCULUK DEĞİL TAM BİR İŞBİRLİKÇİLİK

SOLCULUK DEĞİL TAM BİR İŞBİRLİKÇİLİK

Bu içerik 1488 kez okundu.

29 Ekim, 1 Kasım 1968 Samsun’dan Ankara’ya; “Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşü”başlıyor. Yürüyüş çağrısı;“Büyük Türk Milleti! Atatürk İçin Toplanalım!” sözleriyle başlıyor.

    Deniz Gezmiş, Devrimci Türk gençliğinin başında yürüyor. Ellerinde Türk Bayrakları var. 

   Devrimci Gençlik, 1 Kasım 1968’de başlayan yürüyüş10 Kasım 1968’de Ankara’da tamamlanıyor. Anıtkabir Şeref Defterine;
“Amerikan emperyalizmine karşı İkinci Kurtuluş Savaşımızda ‘gerçekten’ izindeyiz. Milli Kurtuluş Savaşımız yok edilemez. Onu yok etmek için bütün Türk milletini yok etmek gerekir. Mustafa Kemal’in milli kurtuluş idealini yaşatmak için, Mustafa Kemal Devrimine saldıran karanlık güçlere dur demek için, Milletçe yabancı uşaklığına düşmekten kurtulmak için, Tam Bağımsız, Gerçekten Demokratik Türkiye için, Gazi Mustafa Kemal’in milli kurtuluşçu saflarında toplanalım!”

   Bir yıl sonra, 1969’da bir röportajında Deniz Gezmiş, “Emperyalistler ve işbirlikçileri,     Gazi Mustafa Kemal’in çizgisinin geniş kitlelerde ve bütün zinde güçlerde yankılanmasından korkmuşlardır.. Emperyalizmin parmağının bulunduğu her yerde ona karşı aynı silahlarla mücadele yolunu seçtik. Tıpkı Mustafa Kemal’in 50 yıl önce yaptığı gibi...”diyecektir. (1)

   Mayıs 1970’te hapishaneden arkadaşlarına;“Bundan 50 yıl evvel Türkiye halkının devrimci mücadelesiyle kazanılan bağımsızlığımız işbirlikçi sermaye ve feodal mütegalibe tarafından, Amerikan emperyalizmine peşkeş çekilmiştir. Bütün siyasi partiler karşı devrim çizgisinde bu gidişe ayak uydurmuşlardır.”

  1971’de Babası Cemil Gezmiş’e mektubunda; “Baba, sana müteşekkirim, çünkü Kemalist düşünceyle yetiştirdin beni” der.

  1971’de yargılanırken;THKO Davası’ndaki savunmasında ise; “Yurdumuzun bağımsızlığı için giriştiğimiz bu kavgada Kurtuluş Savaşımızda şehit olanların onurlarını ve ulusumuzun kaderini korumaya kararlı olduğumuzu bildiriyoruz.Kurtuluş Savaşımızın tüm şehitlerine selam olsun” başlar sözlerine..(2)
   İddianamede, kendilerine atfedilen,“Atatürkçü olmadıkları imasını içeren tek bir cümleyi bile atlamaz. Cümleyi seçerek okur ve şöyle yanıtlar;
 Bu memlekette Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz.''   

   Mahir Çayan’a göre;“Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır.”  “Kemalizm, küçük burjuva devrimciliğinin, işgal altındaki bir ülkede emperyalizme karşı bir isyan bayrağıdır. (3) Kemalizm, Marksist bir ideoloji değildir; ancak devrimci bir tavır alış, yani soldur. Mahir Çayan, Kürtçü yaklaşım konusunda da düşüncelerini açıklar; “Kürt toplumunun kendi kaderini tayin hakkı vardır.”; yani “Türklerle Kürtler ayrışmalıdır” düşüncesine yer vermez. Sonuçta; Kürt sorununa; “Misak-ı Milli Sınırları içinde” çözüm önerir. Yani Kürt ve Türk toplumunun emperyalizme, gerici ve dinci feodalizme karşı dayanışma içinde kurtuluşu birlikte aramalarını önerir.

   Biz solcular eskiden, saldırgan Batı emperyalizmine karşı yurtsever, devrimci mücadele için biçimliydik. Ulusumuzun, yurdumuzun birliğine, ülkenin egemenliğine sahip çıkardık. Tekelci kapitalizme karşı, üreticilerin, ezilenlerin yanına dururduk. Yetmezdi. İşgal ve sömürü altındaki tüm uluslarla gönül dayanışması içinde olurduk. 
   Şimdi yeni bir solculuk türedi. Egemenliğin sembolü Ay Yıldızlı Türk Bayrağını görünce cinleri tepesine çıkan; Türk halkını küçümseyen, aşağılayan, ABD, AB, Rus, İsrail emperyalizminin projeleri peşinde koşan, etnik Kürtuyrukçuluğunun kuyrukçuluğu görevine soyunan... Ulusal Dil Devrimi’ne karşı lehçelerde eğitimi savunan garabet bir anlayış..
   Ve gidip öte yanda Deniz Gezmişleri, Mahir Çayanları anan, yurt sevmez bir solculuk türedi. Bu ne solculuk ne de devrimcilik.. Hayır, bu tam bir işbirlikçilik..

(1)Devrim Gazetesi, Röportaj, 23 Aralık 1969.

(2) THKO Davası, Savunma, Deniz Gezmiş ile ilgili tüm kitaplar, Dava yılı: 1971.
(3) Mahir Çayan, Bütün yazıları, Atılım yay., 1992 ve Mahir Çayan, Su Yay., 2008.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ŞEHİR DERGİSİ 166. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA
ŞEHİR DERGİSİ 166. SAYISIYLA OKUR KARŞISINDA
DEVREKLİ MUHTARLAR BAŞKANINI SEÇTİ
DEVREKLİ MUHTARLAR BAŞKANINI SEÇTİ